Estetik Güzellik Doğallığı Öldürüyor mu? Sokakta Vatandaşa Sorduk

Son yıllarda estetik cerrahi, Türkiye'de hızla yaygınlaşan ve günlük hayatın bir parçası haline gelen bir dönüşüm sürecine girdi. Yaş ya da cinsiyet fark etmeksizin birçok kişi estetik müdahalelere başvuruyor. Burun estetiğinden dudak dolgusuna, çene kontüründen botoksa kadar geniş bir yelpazeye yayılan işlemler hem fiziksel hem de psikolojik anlamda dikkat çekiyor. Estetik operasyonların büyük çoğunluğu tıbbi bir zorunluluk taşımadığı için, kişisel tercihler ön plana çıkıyor.

Bu doğrultuda Haberler.com ekibi olarak sokağa indik ve vatandaşlara iki soru yönelttik:

"Estetikle gelen güzellik, doğal güzelliği öldürüyor mu?" ve

"Bir estetik yaptırmak isteseydiniz, bu ne olurdu?"

Yanıtlar oldukça farklı ve dikkat çekiciydi.

"ESTETİK İLE DOĞALLIK KAYBOLUYOR"

Bazı vatandaşlar, estetik operasyonların doğal güzelliği zamanla gölgelediğini, hatta ortadan kaldırdığını düşünüyor. Bu kişiler, herkesin birbirine benzemeye başladığını, aynı burunlara ve dudaklara sahip insanların sokakta sıklıkla görüldüğünü ifade etti. Estetiğin kişisel farklılıkları yok ettiğini söyleyen vatandaşlar, özellikle gençlerin sosyal medyada oluşan güzellik algısıyla hareket ettiğini ve bu durumun bireysel özgüven sorunlarına yol açabileceğini dile getirdi. Kimi ebeveynler ise, çocuklarına sadece sağlıkla ilgili bir zorunluluk olmadıkça estetik müdahaleye izin vermeyeceklerini belirtti.

"İSTEYEN ÖZGÜRCE ESTETİK YAPTIRABİLİR"

Öte yandan estetik cerrahiyi bir özgürlük alanı olarak gören vatandaşlar da vardı. Bu kişiler, "İsteyen istediği gibi estetik yaptırabilir" diyerek bireysel tercihlerin önemini vurguladı. Özellikle küçük estetik dokunuşları destekleyen bu grup, kişinin kendine neyin yakıştığını düşünüyorsa ona göre hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Hatta bazı vatandaşlar kendi adlarına dudak dolgusu yaptırmak istediklerini açıkça belirtti. Dudak dolgusu gibi uygulamaların son dönemde özellikle sosyal medyada çok popüler olduğunu da gözlemlemek mümkün.

Bazı vatandaşlar ise kendileri estetik yaptırmayı düşünmediklerini ama yaptıranlara da saygı duyduklarını ifade etti. Genel kanı, kişinin kendi bedenine dair söz hakkının yalnızca kendisine ait olduğu yönünde birleşti.