"Dünya Savaştan Kaçanların Aç Biilaç Ölmesine İzin Vermemeli"

RAMAZAN TURGUT/ AYŞE SÜMEYRA AYDOĞDU - Türkiye - Suriye sınır hattının Suriye tarafında sıfır noktasında bulunan Atme Mülteci Kampı'nda görev yapan Dr. Yahya Osman, "Dünya, savaştan kaçanların aç biilaç ölmesine izin vermemeli" dedi.

Duvarlarında "tüfekle girilmez" uyarısı bulunan sahra hastanesinin sorumlusu Dr. Osman, AA'ya yaptığı açıklamada, başlangıçta hastanesinin sadece bir çadırdan ibaret olduğunu ve çamur içinde çalıştıklarını, hatta çadırın 2 kez yıkıldığını söyledi.

Dr. Osman, "5 ay bu şekilde idare ettik. Ardından ABD merkezli Medical Relief For Syria isimli yardım kuruluşunun desteğiyle birkaç odalık küçük bir sağlık ocağına benzeyen hastane inşa edildi. Ayrıca yeterli miktarda olmasa da ilaç temin edildi. Şimdi aralarında kadın hastalıkları ve dermatoloji uzmanı da bulunan 10 doktorun görev yaptığı hastanede, ultrason, EKO, her yerde rahatça bulunabilecek kulağa bakmak için kullanılan otoskop gibi cihazlar yok. Elimizdeki tek tıbbi cihaz, stetoskop ve tansiyon ölçme aleti. Bu şekilde günde ortalama 300 hastayı muayene ediyoruz. Dünya savaştan kaçanların aç biilaç ölmesine izin vermemeli" ifadelerini kullanarak durumun "trajik" olduğunu vurguladı.

-"Bebeklerin aşılarını malzeme eksikliği nedeniyle kalın iğnelerle yapıyoruz"

Hastanede en basit tıbbi gereçlerin bile sıkıntısını çektiklerini belirten Dr. Osman, "Bebeklerin aşılarını yapmak için onlara uygun küçük uçlu enjektör bulunmadığından büyük iğne kullanıyoruz. Bu da kanamaya neden oluyor. Ayrıca elimizdeki dikiş iğneleri de çok kalın, bu sebeple yaralı hastaların dikişlerini yapmakta çok zorlanıyoruz. Hastaların yüzlerinde iz kalıyor. Uygun iğnelerin temin edilmesi konusunda hastanemize yardım gönderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

Ciddi derecede ilaç sıkıntısı yaşadıklarını vurgulayan Dr. Osman, aylardır ishal, soğuk algınlığı ve grip ilacı gelmediğini, yetersiz beslenen çocukların hastalıklara karşı direncini artırmak için verilen vitaminin ise hiç gönderilmediğini kaydetti.

-"Kamptaki kadınların neredeyse tamamında kansızlık var"

Kampta "şark çıbanı" hastalığının yaygın olduğunu ancak şimdi büyük ölçüde kontrol altına alındığını belirten Osman, şöyle devam etti:

"Buradaki kadınların neredeyse tamamında yetersiz beslenme nedeniyle kansızlık var. Uyuz hastalığı da kampta yaygın. İlaç bulunmaması, doktorların işlerini her anlamda zorlaştırıyor."

-"Silah tehdidiyle ilaç istendi"

Dr. Osman, Esed rejimin halka 50-60 yıldır cahil bırakma politikası uyguladığını, halkın cahilliği ve yaşanan sorunlar nedeniyle kendilerine yapılan bazı haksızlıkları hoş gördüklerini, zaman zaman silah tehdidiyle kendilerinden ilaç istendiğini dile getirdi.

Bir yardım kuruluşu görevlisinin kaçırıldığını da hatırlatan Dr. Osman, "Yardım kuruluşları kamplarda kendilerine yönelik bazı eleştiri ve şikayetlere kulak asmayıp, gönüllerini geniş tutmalı, olaylara insani açıdan yaklaşmalı. Kimyasal silahlardan, roketten, füzeden kaçıp buraya sığınan halka yardım etmeliler. Ne yazık ki burada şu anda durum çok kötü. Bombalardan kaçan insanlar, burada açlıktan ve ilaç yokluğundan ölmesin" diyerek, uluslararası topluma sığınmacılara yardımcı olmaları çağrısında bulundu.

AA muhabirinin "yaklaşık 28 bin kişinin yaşadığı kampta 1 yaşın altında 2 bin 300  çocuğun bulunduğunu" hatırlatması üzerine Dr. Osman, "Kampta doğum kontrolüne rağbet ediliyor zira içinde bulunulan şartlarda süt bile yokken çocuk büyütmek çok zor. Bütün bunlara rağmen bazı kadınlar, çocuklarını, yakınlarını kaybettikleri için yeniden aile kurma çabasıyla daha fazla çocuk doğurmayı istiyor" şeklinde konuştu.

Dr. Yahya Osman, çocukların maruz kaldıkları savaş sahneleri nedeniyle ciddi psikolojik rahatsızlıklar geçirdiğini kaydederek, kampta bir psikiyatri merkezinin yakında faaliyete geçirileceği bilgisini verdi. - İdlib