Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye'de sezaryenle doğum oranının yüzde 53 olduğunu belirterek, anne adaylarının cesaretlendirilerek, onları normal doğuma teşvik eden bir dönüşümün başlatılması gerektiğini bildirdi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Etlik Zübeyde Hanım Sağlık Uygulama Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen, "Uluslararası Katılımlı Doğum Eyleminde Kanıt Temelli Yaklaşımlar" sempozyumu, Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl'ün katılımıyla yapıldı.
Emine Erdoğan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmasında "doğum" gibi özel bir eylemin farklı boyutlarıyla ele alınmasının "takdire şayan" olduğunu söyledi.
"Suda Doğum Ünitesi"nin ilkini 2005'te Zekai Tahir Burak Hastanesi'nde açtıklarını anımsatan Emine Erdoğan, bu ünitelerin sayılarının artmasının kadınların sağlığı ve yeni nesillerin geleceği adına son derece önemli olduğunu vurguladı.
Bu girişimi nedeniyle Etlik Zübeyde Hanım Sağlık Uygulama Araştırma Merkezi yetkililerini tebrik eden Emine Erdoğan, bu hizmetin diğer hastanelere de örnek olması temennisinde bulundu.
Emine Erdoğan, sempozyumun özel konuğu olan dünyaca ünlü doğum uzmanı Dr. Michel Odent'in konuşması sırasında "medeniyet-doğum ortamı ilişkisi"ne yönelik açıklamalarına değinerek, doğum eyleminin doğallıktan çıkarak tıbbi bir operasyon haline geldiğini ifade etti.
"Gebelik ve doğum, bir hastalık değil, bedenin doğal, normal ve sağlıklı bir fonksiyonudur." diyen Emine Erdoğan, gereksiz her müdahalenin hormon salınımını olumsuz etkilediğini anlattı.
Hiçbir ilaç ve müdahaleye maruz kalmayan bir annenin bebeğini tüm doğal hormonların etkisi altında doğurduğunda bebeği ile güçlü bir bağ kurabildiğine dikkati çeken Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hal böyleyken, ne yazık ki ülkemizdeki sezaryen oranı, yüzde 53'tür. Oysa muteber sağlık otoritelerinin makul bulduğu oran yalnızca yüzde15'tir. Bu noktada anne adayı kadınlarımızı cesaretlendirmeli, kurumlarımızda normal doğumu teşvik eden sistemik bir dönüşüm başlatmalıyız. Bebek için en iyi sağlık güvencesi olan doğal doğum, çocuklarımıza vereceğimiz en güzel armağandır. Külfetli gibi görünse de, bu özel tecrübenin kazanımlarını onlardan esirgememeliyiz. Sezaryenin, gerektiğinde yapılacak bir kurtarma ameliyatı olduğunu unutmamalıyız."
"Kadınlar alternatif yöntemler konusunda bilinçlendirilmeli"
Kadınları doğuma hazırlayan "nefes egzersizleri", "akupunktur" gibi bir çok etkili yöntem olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "hidroterapi"nin bunların başında geldiğini söyledi.
Bu alternatif yöntemler konusunda kadınların bilinçlendirilmesinin önemine değinen Emine Erdoğan, doğum şeklinin, bebeği emzirme süresi ve kalitesi ile ilişkisini ortaya koyan bilimsel çalışmaların da gündeme taşınması gerektiğine işaret etti.
Devletin sezaryen oranlarının düşürülmesi için 2008'den bu yana etkin biçimde çalışmalar yaptığını anımsatan Emine Erdoğan, şubatta yıllık doğum sayısı 4 bin 500 üzeri olan hastanelerle yaptıkları bir çalışma ile sezaryen oranı en düşük devlet hastanelerinin, doğumhane klinik şefi ebelerine ve gebe okulu sorumlularına plaket takdim ettiklerini hatırlattı.
"Kamu ve özel hastanelerde seferberlik başlatmalıyız"
Emine Erdoğan, Etlik Zübeyde Hanım Sağlık Uygulama Araştırma Merkezi'nde, total sezaryen oranının yüzde 19,4'e düştüğünü öğrenmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Sezaryen oranlarını düşürmek için kamu ve özel hastanelerde seferberlik başlatmalıyız. Medyamız bu konuya daha çok yer vermeli, anne adaylarını bilgilendirmelidir. Ne yazık ki son günlerde medyada, birtakım yayınlara rastlıyorum. Normal doğumu tehlikeli bir olaymış gibi gösteren, doktorların hastaları normal doğuma zorladıklarını ifade eden haberler yapılıyor. Yaşamın her anı kendi içinde riskler barındırır ama bunun karşılığı sezaryene teşvik asla olmamalıdır. Aile hekimlerimiz kadınlarımızı normal doğuma özendirmeli, müdahalesiz doğum karnesi iyi olan hastanelerimiz ödüllendirilmelidir."
Hastanelerde anne adaylarının huzurunu tesis edecek fiziki ortamlar oluşturmanın önemini vurgulayan Emine Erdoğan, özellikle hasta mahremiyetinin çok önemsenmesi gerektiğini çünkü mahretimiyetin güven doğurduğunu söyledi.
"Doktoruna, ebesine güvenen kadın, korkulu doğum hikayelerine teslim olmaz. Hayatında yaşayacağı bu en özel tecrübenin anlamına odaklanır." diyen Emine Erdoğan, bu konuda gelecek yıllarda daha büyük gelişmeler kaydedileceğine inandığını aktardı.
Emine Erdoğan, doğum sürecinde kadınların eğitim, güven, mahremiyet, hareket özgürlüğü, zamana saygı, duygusal ve fiziksel destek gibi ihtiyaçlarının esirgenmemesi gerektiğini belirterek, "Sağlıklı nesiller, bilinçli annelerin eseridir" dedi.
Konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a hediye takdim edilerek, toplu hatıra fotoğrafı çektirildi.
Program sonunda hastanenin Suda Doğum Ünitesi'nin açılışını gerçekleştiren Emine Erdoğan, üniteyi yerinde inceledi, bu tecrübeyi yaşayan annelerle sohbet etti.
Son Dakika › Sağlık › Doğum Eyleminde Kanıt Temelli Yaklaşımlar' Sempozyumu - Emine Erdoğan - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?