14 Mart Dünya Böbrek Günü nedeni ile bir açıklama yapan diyaliz hizmetleri alanında dünyanın öncü kurumu FMC'nin Türkiye Başkan Yardımcısı Aşkın Korkusuz, "Son yıllarda hızla artış gösteren böbrek hastalıklarının başlıca nedenleri arasında şeker hastalığı, hipertansiyon, sağlıksız beslenme ve diğer hastalıklardan kaynaklanan nefritler yani böbrek iltihapları öne çıkıyor. Kronik böbrek hastası sayısının maalesef önümüzdeki 10 yıl içerisinde katlanarak artacağı tahmin ediliyor" dedi.
"Dünya genelinde her 1 milyon kişiden kaçında bu hastalığın mevcut olduğuna baktığımızda ABD'de 1340, Japonya'da 2370, Brezilya'da 520, Almanya'da 1020, Türkiye'de ise 795 olduğunu, dünya ortalamasının her bir milyonda 310 olduğunu görüyoruz" diyen FMC Türkiye Başkan Yardımcısı Aşkın Korkusuz, "Böbrek nakli ve diyaliz tedavilerine ayrılan bütçenin global düzeydeki maliyetinin 1 milyar doları aştığını görüyoruz. Ülkemizde ise genel sağlık giderlerinin yüzde 5'inden fazlasını oluşturuyor. Dünya'da ve ülkemizde kronik böbrek hastalarının sayısı giderek artıyor. Dünyada böbrek yetmezliğinin artış oranı yaklaşık yüzde 6-7 oranında seyrediyor. Avrupa'da bu oran yüzde 2-3, ABD'de ise yüzde 4 seviyelerinde. Tüm dünyadaki kronik böbrek yetmezliği hastaların yüzde 89'u hemodiyaliz, yüzde 11'i de periton diyalizi tedavisi uyguluyor. Mevcut 60 bin olan diyaliz tedavisi gören hasta sayısının yaşam koşulları ve beslenme alışkanlıklarımız nedeniyle 10 yıl içinde ikiye katlanacağı tahmin edilmekte" diye konuştu.
"Böbrekler sessizce tükenir"
"Böbrek hastalıklarının nedenleri farklı olabilir. Çeşitli enfeksiyonlar (glomerulonefrit) böbrek dokusunda çoğunlukla kalıcı hasar bırakır. Hatta yaygın bir hastalık olan yüksek kan basıncı (hipertansiyon), böbreklere ciddi hasarlar verebilir. Altta yatan bir diyabet çoğu kez böbrek hastalığına neden olabilir ve bazı ilaçların aşırı alınması da uzun süreli böbrek fonksiyonunu azaltabilir. Polikistik böbrek hastalığı gibi doğuştan gelen çeşitli diğer nedenler de bulunmaktadır. Birçok böbrek hastalığı sessizce gelişir ve uzun yıllar fark edilmez" diyen Aşkın Korkusuz, "Bazı kronik böbrek hastaları, hastalığın geç bir aşamasına kadar bir uzmana (nefrolog) danışmazlar. Nadiren de olsa, bazı vakalar birkaç gün veya hafta içerisinde hızla gelişerek akut böbrek yetmezliğine yol açabilir. Böbrekler görevlerini yeterli ölçüde yerine getiremediklerinde tüm organizmanın işlevsel etkinliği bundan etkilenir. Böbreğin "süzgeci" arızalı olduğunda, idrara çok fazla protein salınacaktır. Ayrıca, bu durum bacaklarda veya akciğerlerde ödemlere (su toplanması) yol açar. Çoğu durumda da çok az toksin atılır. Birikmeleri durumunda bu toksinler diğer organlara zarar verebilir." diye konuştu.
"Organ bağışı oranı yeterli değil"
Dünyada ve Türkiye'deki böbrek nakillerine de değinen FMC Türkiye Başkan Yardımcısı Korkusuz şunları söyledi:
"Maalesef ülkemizde yeterli sayıda organ bağışı yapılmıyor. Organ bağışı konusuna hem Sağlık Bakanlığı hem de sivil toplum kuruluşları dikkat çekmeye çalışıyor, çeşitli kampanyalar düzenleniyor ancak yeterli sayıda bağışa ulaşılamıyor. Elbette her hastanın nakil olması veya nakil olacak organ bulması mümkün olmayabilir. Ancak tüm dünyada kronik böbrek yetmezliğinin bilinen en iyi tedavisi organ naklidir. Tüm hastalarımızın organ nakli olmaları konusunda elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz" dedi.
Son Dakika › Sağlık › Diyaliz Hastası Sayısı 10 Yılda İkiye Katlayacak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?