Sağlık Bakanlığı, ünlü isimlerin internet ortamında ürün tanıtımlarında isimlerinin kullanılarak halkın yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçmek amacıyla harekete geçti. İnternet ortamında ve sosyal medyada ürün tanıtımlarında yer alan ünlülere gönderilmek üzere mektup hazırlayan bakanlık, dikkatli ve özenli davranılmasını isteyecek.
Başkentte bir otelde "Tükecitiyi Yanıltıcı Reklam, Pazarlama ve Satışlarla Etkin Mücadele Çalıştayı" düzenlendi.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Hakkı Gürsöz, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ilaç, tıbbi cihaz ve kozmetik ürünler grubunda düzenleyici ve denetleyici görevi yerine getirdiklerini söyledi.
Geçen yılki önleyici ve tedavi edici ilaçların tüketimine ilişkin bilgi veren Gürsöz, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz yıl 2 milyar 100 milyon kutu ilaç tükettik. Nüfusumuzu bölecek olursak, yıl boyunca kişi başı 26 kutu ilaç tüketiyoruz. Kamunun yılda yaklaşık 23 milyar liraya varan ilaç harcaması var. Cepten yapılan ilaç harcamaları, yatan hasta harcamaları ile beraber bu rakam 25 milyar Türk lirasına ulaşıyor. Bunun üzerine kozmetik ve tıbbi cihazı da eklediğimiz zaman 40 milyar liralık bir pazar büyüklüğü karşımıza çıkıyor."
Tıbbi cihazların da sağlık hizmeti sunumunda çok önemli araçlar olduğuna işaret eden Gürsöz, sistemde kayıtlı 5 milyon farklı türde tıbbi cihaz malzemesi olduğunu bildirdi.
İlacın klinik çalışmalarından üretimi, taşınması, depolanması ve eczanelerde satılmasına kadar her adımı kontrol ettiklerini belirten Gürsöz, tıbbi cihaz ve kozmetikte de aynı ilaç gibi üretim yerlerinin denetiminden her aşamasının kontrolüne doğru gidildiğini söyledi.
"2016 yılında bin 309 siteye erişim engellendi"
Gürsöz, ilacın çok sıkı denetim ve kontrol altına alınması ile tedarik zincirini yüzde yüz güvence altına aldıklarını vurgulayarak, "Üretiminden hastaya ulaşana kadar bizim tedarik zincirimiz yüzde yüz güvenli diyebiliyoruz. Bunu rahatlıkta konuşabilen dünyadaki yegane ülkeyiz. Biz bu kadar sıkı takip etmeye başlayınca normal mecranın dışına çıktı ve internet ortamına kaydı. Biz mücadele ediyoruz ama başkaları da boş durmuyor, onlar da çalışıyor. 40 milyar liralık bir pazar büyüklüğü olunca, birilerinin de iştahını kabartıyor. Bu kadar büyük bir çekim alanı oluşturuyor. Normal yolu güvenli hale getirdik, kapattık ama internet üzerine kaydı." diye konuştu.
Belli ürünlerin, kaçakçıların gözdesi haline geldiğini dile getiren Gürsöz, kaçak yollarla yurt dışına götürülüp uyuşturucu tacirlerince kullanılan ürünler bulunduğunu söyledi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, emniyet ve savcılıkların da iş birliği ile bu konuda da etkin bir mücadele yürüttüklerini ifade eden Gürsöz, şu bilgileri paylaştı:
"İlaçta şu anda bizim mücadele anlamında normal tedarik zinciri ile bir sıkıntımız yok. İnternet yolunu tıkamamız gerekiyor. 2016 yılı içerisinde internet üzerinden ilaç sattıklarını tespit ettiğimiz bin 309 siteye erişimi engelledik. 209 internet sitesi hakkında da cumhuriyet savcılıklarımıza suç duyurusunda bulunmuşuz. Tıbbı cihaz ve kozmetikte ise etkin piyasa denetimi ve gözetimi yapmaya çalışıyoruz. Denetim ekiplerimiz sürekli sahadan çuvallar dolusu numuneyle dönüyor. Onların analizlerini yapıyoruz. Eğer güvensiz bulursak derhal toplatıyoruz. Piyasa denetimimiz geçen yıl zirveye ulaştı ve bu yıl onun da üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Güvensiz ürünlerden piyasamızı, alanımızı temizleyene kadar mücadele bitmeyecek."
"Sağlık beyanlı yanıltıcı reklam yapan 5 bin 56 site kapatıldı"
TİTCK Başkanı Gürsöz, 663 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile sağlık beyanlı ürünlere ilişkin denetim görevinin de kurumlarına verildiğini hatırlattı.
"Bir şeyi iyileştirir, sizi bundan korur, tedavi eder, her derde deva" şeklinde beyanların, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun alanına girdiğini ve bu bilgilerin halkı yanıltıcı bir sağlık beyanı anlamına geldiğini ifade eden Gürsöz, "Bizim mücadelemizin en yoğun sürdüğü yer burasıdır. Herkes hekimlik iddiasında. 'Benim bu ürünüm şunu düzeltir, tedavi eder, her derde devadır.' sloganlarıyla reklam yapan 5 bin 56 internet sitesine erişimi engelledik. İki yıl önceye gidin, internette bunların reklamından geçilmezdi." dedi.
Gürsöz, erkekler ve kadınlar için de bazı reklamların istismar alanı oluşturduğuna işaret ederek, saç dökülmesini önleyen, cinsel içerikli ve kilo verdirici ürünlere ilişkin reklamların bunlar arasında yer aldığını söyledi.
Türk Eczacıları Birliğinin (TEB) desteği ile müşteri kılığına girerek sağlık beyanlı yanıltıcı reklam yapan sitelerden sipariş verdiklerini anlatan Gürsöz, "Ürün siparişleri verdik ve gelen ürünleri inceledik. O ürünleri satanlar hakkında gerekli işlemleri yaptık. 5 bin 56 siteyi kapattık. 138 kişi ve internet sitesi hakkında cumhuriyet savcılıklarımıza suç duyurusunda bulunduk." diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Fatma Meriç Yılmaz ise sosyal medya, internet ortamı ve televizyon kanallarında "her derde deva" olduğu öne sürülen ürünlerin reklamıyla sağlığın sıkça suistimal edildiğini ifade ederek, "Bu ürünlerin satılmasında çok ciddi problemler var. Bunlardan bir tanesi şu, tüketiciyi siz bilgi eksikliğinden ve tecrübesizliğinden faydalanarak suistimal ediyorsunuz, haksız kazanç elde ediyorsunuz. Bunların yanında en önemlisi sağlığı ile ilgili kendisinin bilmediği riskleri ortama taşımış oluyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahaddin Menteş de konuşmasında, suç işlenmeden etkin bir mücadele yürütmek gerektiğine dikkat çekerek, bu mücadelenin bir ayağında idari tedbirler, bunların infazı ve uygulanmasının olduğunu aktardı.
Temel hedeflerinin, suçla öncelikle etkin soruşturma yöntemlerini kullanarak mücadele etmek olduğunu ifade eden Menteş, bu kapsamda da cumhuriyet savcılarına yönelik eğitim programları düzenlediklerini söyledi.
Menteş, çalıştay sonrasında, mevzuattan kaynaklanan sorunlar varsa bunları da tespit edebilme şansı bulacaklarını ve eksikliklerin giderileceğini kaydetti.
Ünlülere mektup gidecek
Çalıştayda sunum yapan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Kozmetik Denetim Daire Başkanı Sevil Azak Sungur, kozmetik denetimlerine ilişkin bilgi verdi.
Sungur, geçen yıl bin 198 ürünün denetlendiğini belirterek, denetlenen ürünlerden 213'ünün uygun, 606'sının düzenlemeye aykırı, 363'ünün ise güvensiz olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Parfüm, fondoten, maskara, sabun, tüy dökücü krem, salyangoz özlü krem, gül suyu, masaj kremi ve yüz maskelerinin en çok taklit edilen ürünler arasında yer aldığını ifade eden Sungur, taklit ürün üreten firmalara toplam 869 bin 871 lira idari para cezası uygulandığını bildirdi. Sungur, sağlık beyanlı yanıltıcı reklam yapan 5 televizyon kanalı hakkında da kapatma isteminde bulunduklarını söyledi.
Sungur, halkı bilinçlendirmek amacıyla 18 milyon kişiye mesaj gönderildiğini dile getirerek, "İnternet ortamında ve sosyal medyada ürün tanıtımlarında ismi kullanılan ünlülere göndermek üzere mektup hazırladık." ifadelerini kullandı.
Yaz aylarında zayıflama ürünlerinin tanıtımı artıyor
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, özellikle yaz aylarında ünlülerin isimlerinin kullanıldığı zayıflama ürünlerinin tanıtımı artıyor.
Bakanlık, yanıltıcı beyanların halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi amacıyla zayıflama ürünlerinin tanıtımında isimleri yer alanların da bulunduğu ünlülere birer mektup göndererek, dikkatli ve özenli davranmalarını isteyecek.
Bakanlık ayrıca bilgisi dışında tanıtımlarda isimleri kullanılan ünlüleri de takipçi olmaları konusunda uyaracak.
Son Dakika › Sağlık › Bakanlıktan Ürün Tanıtımı Yapan Ünlülere Mektup - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?