En güzel en kutlanası gün 'anneler günü'. Bir çiçekle bir öpücüğün en çok yakıştığı annelerimiz ister ünlü ister ünsüz olsunlar daima bizim için varlar…
Onlar ülkemizin her daim formda kalan annelerinden. Nurgül Yeşilçay, Ebru Şallı, Demet Şener, Deniz Pulaş ve Berna Laçin.. Listeyi daha da uzatabiliriz. Tümü de fiziki görünümleriyle, güzellikleriyle gündemde olan ünlü anneler. Kariyerlerinden ve işlerinden ödün vermeden hem formda kalıyor hem de çocuklarına annelik yapıyorlar. Yani bir koltuğa birkaç karpuz sığdırarak alkışlanmayı hak ediyorlar.
Nurgül Yeşilçay. 2005 yılında Cem Özer'le evliliğinden dünyaya gelen Osman Nejad'ın üzerine titriyor. Şu sıralarda Ezo Gelin dizi çekimleri için Gaziantep'te olmak zorunda kalan Yeşilçay, kaçamak yaparak uçağa atlayıp İstanbul'a oğlunun yanına koşuyor. Çoğunlukla da Osman Nejad yanına, sete getiriliyor. Çocuğu olduğunda kendini masalda gibi hissedip bir süre bu rüyadan uyanma korkusu yaşadığını söyleyen Yeşilçay, "anne olduktan sonra kendimi daha iyi bir insanmışım gibi hissediyorum" diyor. Doğum sonrası fazla kilolarını vermek adına az da olsa psikolojik sorun yaşadığını belirten Yeşilçay duygularını şöyle dile getiriyor: Ben bu kiloları nasıl vereceğim?' diye kendi kendime sorduğum sorular anlık bunalımlara sürükledi beni. Fazla kilolarımı vermek için kendimce bir diyet uyguladım. Kilo aldıracak yiyeceklerden uzak durdum. Yağlı ve hamurlu olanlara elimi sürmedim. Bunları yaparken vitaminli, mineralli yiyecek ve içecekleri tercih ettim. Çünkü Osman Nejat'ı emzirdiğim için yeterli miktarda mineral ve vitamin almam gerekiyordu.
Kitabını bile yazdı
"Hamilelikte Sağlıklı ve Güzel Kalmak" kitabıyla da tanıdığımız Ebru Şallı, hamilelik boyunca ince kalmayı başaran annelerinden. 2004 yılında Harun Tan'la olan evliliğinden dünyaya gelen Beren'i 7 aylık oluncaya kadar anne sütüyle beslediğini belirten Şallı, formda olmasının ipuçlarını şöyle anlatıyor:
"Hamileliğim çok rahat geçti. Fazla kilo almadan çok sağlıklı ve güzel kalarak, kitabımın ismi gibi bir hamilelik geçirdim. Sağlıklı bir doğum yaptım. Diyet ürünlere çok inanmıyorum. Herkes gibi kahvaltı yapıyorum. İki dilim normal ekmek, zeytin, peynir, domates, salatalık, reçel ya da bal oluyor kahvaltımda. Kafeinli, asitli içecek ve çay tüketmiyorum. Onun yerine taze portakal suyu, kivi suyu ve meyve suyu tercih ediyorum. Öğlene doğru bir elma ya da birkaç grisini ya da bir kurabiye veya portakal yiyorum. Öğlen yemeğinde eğer o gün koşacaksam, koca bir tabak makarna, yanında yoğurt yiyorum. Akşamüstü bir simit ya da bir dilim kek ve peynirli tost. Yanında meyve suyu veya ayran. Günde mutlaka bir bardak süt içerim. Akşam yemeğinde bir porsiyon sebze veya bakliyat yiyorum. Yanında yine öğlen yediğim kadar makarna veya pilav oluyor. Yemekten iki saat sonra da meyve yiyorum."
'İnşaat işçisi kadar yerim'
Kızı Ada'yı dünyaya getirdikten sonra da öncesinde de kilo problemi yaşamadığını belirten Berna Laçin ise diğer annelerin aksine aşırı yemek yediğini söylüyor. Hem de ne yemek:
"Ben çok anormal yerim. Benim yemek kapasiteme inanamıyor insanlar. Bir inşaat isçisi kadar yerim. İstediğim kadar tok olayım, güzel bir yemeği yiyebilirim. Yani çok toksam bile üzerine bir tepsi mantı yerim, 'Bu mantıyı da kimse böyle yapamaz' derim, sonra da hiç vicdan azabı duymam. Her yıl yılbaşına doğru üç kilo alabiliyorum. Haziran ayına doğru da o üç kilo gidiyor. Bu 25 yaşından beri böyle. 1,75 boyum var. 60-63 kilo arası gidip gelirim. Spor yapmayı da sevmem ama son zamanlarda Latin dansına merak sardım"
3 ayda 18 kilo verdi
2005 yılında Mustafa Kutluay'la olan evliliğinden kızı İrem'i dünyaya getiren Demet Şener ise formunu, hamileliği sırasından ve sonrasında aksatmadan yaptığı spora ve sağlıklı beslenmesine bağlıyor. Hamileliği boyunca 22 kilo alan ve doğuma girdiğinde 73 kilo olan Demet Şener, doğum sonrası 3 ayda 18 kiloyu birden verip eski formuna kavuşmuş. 55 kiloya inen Şener bu kilosunu şimdi de muhafaza ediyor. Bebeğini emzirme döneminde sıkı bir diyet uygulamadığını belirten Şener, o dönem her sabah yaptığı yürüyüşlere borçlu olduğunu söylüyor. Şener, sonrasında formunu korumak için de sadece ekmeği ve tatlıyı azalttığını, makarna ile pilav gibi kalorili yemeklerden de uzak durduğunu belirtiyor.
40 günde 11 kilo verdi
Geçtiğimiz ocak ayında oğlu Atlas'ı dünyaya getiren Gülben Ergen de formda kalmayı başaran annelerden. Çünkü 40 günde tam 11 kilo verdi. Beyaz et yemeği seven, hamilelik döneminde ve sonrasında bu yönde beslenen ünlü sanatçının en büyük sırrı ise haftada iki kere yediği ızgara somon balığı. 2 ay içinde 5 kilo daha verip eski kilosuna dönmeyi hedefleyen Ergen'in beslenme danışmalığını yapan Banu Kazanç, "Çoğu kadın doğumla birlikte 4-5 kilo verirken, Gülben Hanım 11 kilo vermeyi başardı" diyor. Doğumun ardından sütün miktarını arttırmak için annelerin karbonhidratlı gıdalara ağırlık vermesinin lohusalıktaki kiloları kalıcı hale getirdiğine dikkat çeken Kazanç, Ergen'e nasıl bir beslenme programı hazırladıklarını anlattı:
GÜLBEN ERGEN
Süt salgısının artması için bol su içti
* Süt salgısının artması için 3 - 3.5 litre su içmesini önerdim. İyi beslenmesi için somon balığını özellikle tercih ettik. Izgara şeklindeki balığı haftada iki kez akşam yemeklerinde tüketiyor.
* Kahvaltıda laktozsuz süt, cornflakes (mısır gevreği) ve meyveyi tercih ediyor. Ara öğünlerde 3 kase komposto, elma ve kivi gibi gaz yapmayan meyveler var. Ana öğünler ise gaz yapmayan bol soğanlı kabak, ıspanak, fasulye ve pazı gibi yemeklerden oluşuyor. Ana öğünlerde sütün artması için çorba çok önemli. Domates, şehriye, yayla ve soğan çorbalarını öneriyorum. Proteini eksik bırakmamak amacıyla et de yiyor. Ayrıca gün aşırı sütlü tatlı tüketiyor.
Son Dakika › Sağlık › Anne de Olurum Formda da Kalırım - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?