Ağız Kuruluğunun Çaresini mi Arıyorsunuz?

Ağız sağlığı konusunda geride kalmış ülkelerden biriyiz ne yazık ki. Hemen hemen hepimiz ağız sağlığı konusunda belli başlı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmışızdır. Bu konulardan biri de ağız kuruluğu. Peki nedir ağız kuruluğu, çaresi var mıdır?

Ağız kuruluğu, yemeyi ve konuşmayı zorlaştıran, çoğunlukla tükürük bezlerinin işlevinin bozulması sonucu tükürüğün azalması durumudur. Tükürük aslında sağlığımız için gerekli unsurlardan. Çünkü, tükürük hem ağzı nemlendiriyor hem bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlardan koruyor hem de dişleri kaplayarak bakterilere karşı koruma sağlıyor. Ağzınızdaki asitleri etkisiz hale getirerek dişlerinizdeki gıda parçalarını uzaklaştırıyor. Oysa azalan tükürük salgısı ağızdaki dokulara zarar verebiliyor, diş çürümesine ve bir takım ağız hastalıklarına neden olabiliyor. Aynı zamanda ağız kokusuna neden olabiliyor.

Ağız kuruluğu, bakteri plağı ve yiyecek artıklarının kolayca birikmesine neden olabilir. Bu durumda da diş eti hastalıklarını tetikleyerek çürüğü hızlandırır. İnsan vücudu mükemmel bir mekanizma olarak yaratıldığını hatırlatarak tükürük, kendi başına yıkama, cilalama mekanizması gibi işlediğini söyleyebilirim. Tükürüğün azalması ile birlikte bakteriler çoğalmaya başlarlar. Çoğalan bu bakterilerden en büyük zararı ise dişler görüyor. Uzun süreli görülen ağız kuruluğunda, sürekli bir bakteri var olan yoğunluğunu kaldıramayan dişler kolayca çürüyebiliyor.

Sık kusma, dilde yanma hissi, dudaklarda çatlaklar, kuruluk, kötü ağız kokusu ve tat bozukluğu ağız kuruluğunun belli başlı belirtileri. Yutkunurken hatta konuşurken zorluk yaşatan ağız kuruluğu kendinizi susuz hissetmenizden daha fazlasıdır. Ağız kuruluğunun nedenlerini merak edenler için işte cevabım. Ağız solunumu, ağız kuruluğunun başlıca nedenlerinden. Fakat doğru olan solunumun ağızdan değil burundan yapılmasıdır. Burun solunumu hem genel sağlığımız hem de ağız sağlığımız için son derece önemli ve gereklidir. Eğer burun solunumu yapamıyorsanız bir Kulak Burun Boğaz uzmanına görünmenizde fayda var.

Öte yandan alerji ya da soğuk algınlığı için kullanılan reçetesiz ilaçlarla yüksek tansiyon, aşırı çalışan mesane ve zihinsel sağlık problemleri için kullanılan reçeteli ilaçlar gibi 400 çeşitten fazla ilaç ağız kuruluğuna yol açabiliyor. Bazı kanser türleri için radyasyon gibi tıbbi tedavilerin sonunda da tükürük bezleri hasar görebiliyor. Kemoterapi de tükürüğün yoğunlaşmasına neden olup, ağzınızı kuru hissetmenize yol açabiliyor. Sjögren Sendromu isimli hastalık nedeniyle de ağız kuruluğu olabiliyor. Sjögren sendromu, bir bağışıklık sistemi hastalığıdır, lenfosit olarak isimlendirilen beyaz kan hücreleri gözyaşı ve tükürük bezlerine saldırıyor böylece gözlerin ve ağzın kurumasına yol açıyor. Ayrıca ağız kuruluğu diyabet hastalarında da sık görülüyor. Ağız kuruluğunun bir diğer nedeni de sigara. Sigara içmek ağız kuruluğuna yol açmaz fakat sigara, puro ya da diğer tütün ürünlerini kullanmak ağız kuruluğunu körüklüyor.

Peki, ne yapmak gerekiyor? Ağız kuruluğu belirtilerini hafifleten ilaçları doktorunuzdan öğrenebilir böylece tükürük salgısının artmasını sağlayabilirsiniz. Pratik öneriye ihtiyacı olanlar için; şekersiz sakız ve gün içinde sık sık su içmek ağzınızdaki nemi korumaya yardımcı oluyor. Ancak şekerli, asitli ve kafeinli içeceklerden uzak durmanız gerekiyor. Yemeklerle su ve süt içmek ağzınızdaki nemi artırır ve çiğnemeye, yutmanıza yardımcı olabiliyor. Geceleri yaşayabileceğiniz ağız kuruluğunu azaltmak için odanızda nemlendirici kullanabilirsiniz. Hem ağız kuruluğu hem de ağız ve diş sağlığınız için düzenli olarak diş temizliği yaptırmalı ve kontrol için diş hekimine gitmelisiniz.