AK Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar, kendisini yumrukladığı ve tekmelediğini belirttiği CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.
Dindar, Meclis kulisinde, gazetecilerin dün akşam TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavgaya ilişkin sorularını yanıtladı. Dindar, dün saat 21.30 sıralarında, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, muhalefet partisi milletvekillerinin sorularını cevaplandırması sırasında, CHP sıralarında tepkiler, sinkaflı kelimeler duyduğunu söyledi.
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Bozdağ'ın üzerine yürüdüğünü herkesin gördüğünü, kendilerinin de herhangi bir şey olmasın diye oraya gittiklerini anlatan Dindar, bu sırada arbede yaşandığını kaydetti.
Dindar, İçişleri Bakanı Muammer Güler'in, Genel Kurul salonuna, A giriş kapısından giriş yaptığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Onun gelişiyle oradaki CHP milletvekilleri, sözlü ve hareketli saldırıda bulundular. Ben fark ettim. Fark edince oraya fırladım, mani oldum. Muammer Güler'e kalkan oldum. O esnada Mahmut Tanal ve Engin Özkoç tarafından darp edildik. Bir kaç kişi daha vardı ama net olarak gördüğüm onlardı. Kafama birşey vuruldu. Yüzüme yumruklar vuruldu. Yere düştüğümde de ayaklarıyla yüzüme vurdular.
Ayak ve yumruk darbeleriyle kaşım yarıldı, şişti. Ben yerdeyken de vuruyorlardı. Arkadaşlarım orada yoktu. Ne olup bittiğini orada kimse görmedi. Zaten loş ve karanlık bir bölümdeydi. Orada kamera da yok zannedersem.
Üzücü olan şu; bu kin ne, bu nefret ne? Şahsımla ilgili değil. Ama Meclis çatısı altındaki kin ve nefreti anlamış değilim. Yanılmıyorsam, onlara oy veren CHP'li arkadaşlar, bunları seçtiklerine pişmandır. Ben o kanaatteyim. Bunu net bilsinler. Oradan beni arkadaşlar kanlar içerisinde revire getirdiler. Burada ilk müdahale yapıldıktan sonra Güven Hastanesi'ne kaldırdılar. 3-5 saat Güven Hastanesi'nde tetkikler yapıldı. Çok şükür ölümcül bir şey yok, hayati tehlike yok. Ama ben de doktorum. 3 kemiğin birleştiği, gözün, kulağın beynin olduğu hassas bölgeye ciddi bir darbe alınsaydı tehlikeli olabilirdi."
"Hepimizin Allah'ı, devleti bir"
"Eğer Meclis'in çatısında güvenilir bir ortam yoksa, kendimizi nerede güvencede hissedebiliriz? CHP'li veya AK Parti'li olmak, çok büyük bir düşmanlık gerektiren bir şey mi?" diye soran Dindar, kendilerine oy veren insanların Türkiye Cumhiriyeti vatandaşı olduğunu belirtti.
Dindar, kendisinin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu dile getirerek, "Hepimizin Allah'ı, devleti bir" dedi.
Bunları anlatırken utanç duyduğunu ve kendisini darp eden milletvekillerini seçmenlerine şikayet ettiğini ifade eden Dindar, "Beni sevenleri, bana oy verenleri üzdükleri için, partimi, teşkilatımı... Allah ıslah etsin, başka bir şey demiyorum. Onların gönlünde yara, iz bıraktılar" diye konuştu.
"Şırnak'tan gelmek isteyenlere direndim"
Mehmet Emin Dindar, olayı duyup Şırnak'dan gelmek isteyen insanlara direndiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bırakmadım kimse gelsin, ne aşiretim ne seçmenim ne akrabalarım. Sevdiklerimin buraya gelmesinden yana değilim. Israrla kabul etmedim. Meclis güç, gösteri yeri değildir. Demokrasi yeridir. Güç gösterisi yeri olarak görenler varsa defolsun, Meclis'i terk etsin. Gitsinler başka yerde güç gösterisinde bulunsunlar.
Yani fikir konusunda güneşe benzemeliyiz. Pençereden girdiğinde nasıl güneş camı kırmıyorsa... Bir fikir ayrılığı varsa benim de yüzümü kırmamaları gerekiyor, parçalamamaları gerekiyor.
Ben bu milletvekillerini kesinlikle affetmeyeceğim ama demokratik bir ortam içerisinde haklarımı savunacağım. Şiddete başvurmayacağım. Onlar şiddete başvurdukları için utansınlar. Ben onları lanetliyorum, halkım lanetliyor. Ona oy verenler lanetliyorlar. CHP İl Meclis üyeleri İstanbul'dan beni aradılar. Lanetliyorlar. Benim onlardan ricam, ya ıslah olsunlar haddini bilsinler, ya bu Meclis'i terk etsinler. Defolup gitsinler.
Rapor neyse, hak hukuk neyse onlara göre suç duyurusunda bulundum. Maddi manevi tazminat talep edeceğim."
Dindar, kendisini darp eden Tanal ile Özkoç'u net olarak gördüğünü söyledi. "Bu kin nedir?" sorusunu soran Dindar, "Ben olmasaydım başka bir arkadaşı da aynı şekilde yapacaklardı. Çünkü şahsımla alakaları yok. Birgün tartıştığım birileri değil. Aynı komisyonda değiliz. Ben bu tür şeyleri konuşmaktan utanıyorum" ifadelerini kullandı.
"Başbakan Erdoğan aradı"
Dindar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olaydan sonra kendisini aradığını ve 10 dakika konuştuklarını da bildirerek, "Geçmiş olsun dileğinde bulundu. Meclis'e yakışmadığını söyledi. Genel Başkan Yardımcılarım, Başbakan Yardımcılarım aradı. Hastanede kalmayışımın nedeni, Genel Kurul'un çalışmalara devam etmesindedindir" dedi.
Şiddetten yana bir milletvekili olmadığını da vurgulayan Dindar, şu ifadeleri kullandı:
"Şırnak milletvekiliyim, zaten Şırnak'ta resmi rakamlara göre 2 bin 48 kişi şehit edilmiş bir vilayet. Onlardan ikisinin öz abisiyim. Ben şiddetten yana değilim. Bu şiddet, kin rüzgarları gitsin dağılsın. Kardeşlik gelsin. Ben iki milletvekiline Allah'tan hidayet diliyorum. Kendilerini toparlasınlar. Ne CHP'ye yakışıyorlar ne onlara oy veren halka yakışıyorlar. Kabadayılık yapıyorlarsa başka yer arasınlar. Meclis kabadayılık yeri değil. Fikirlerin tartışıldığı, güzelliklerin ortaya konduğu, halkın oylarıyla seçilen kişilerin karar alma yeridir."
Bu arada milletvekilleri, Dindar'a iktidar kulisinde geçmiş olsun dileklerini iletti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek de iktidar kulisine gelerek, Dindar ile bir süre sohbet etti ve geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Dindar'a geçmiş olsun diyenler arasında CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün de yer aldı.
Son Dakika › Politika › Yumruk Yiyen Ak Partili Vekilden Suç Duyurusu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?