Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bilgiyi değil, insanı merkeze alan bir yaklaşımla dizayn edildi. Madde ile manayı, akıl ile duyguyu, birey ile toplumu dengeler. Evlatlarımıza evrensel değerler kazandırırken, onların kendi kültürlerine, tarihine ve medeniyetine bağlı bireyler olarak yetişmesine ortam ve imkan sağlar." dedi.
Bakan Tekin, Erzurum'da Atatürk Üniversitesi yerleşkesindeki 15 Temmuz Milli İrade Salonu'nda "24 Kasım Öğretmenler Günü" kapsamında düzenlenen "Öğretmen Gözüyle" temalı Maarif Kongresi'nde yaptığı konuşmada, eğitim sistemini ileriye taşımak, bireylerden başlayarak ideal topluma uzanan güçlü bağı kurmak için 2024-2025 eğitim-öğretim yılında üç ana meseleyi merkezlerine aldıklarını söyledi.
Geçen yılın ana temasının Türkçe üzerine olduğunu anımsatan Tekin, bu kapsamda projeler geliştirdiklerini, okullardaki ölçme ve değerlendirme süreçlerini yeniden revize ettiklerini, sınıf ve ders geçme notlarını Türkçe üzerinden yeniden düzenlediklerini ifade etti.
Bu yıl 3 ana tema üzerinden hareket ettiklerini anlatan Tekin, şöyle konuştu:
"Birisi Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin sağlıklı bir şekilde uygulamaya geçirilmesi. İkincisi ağustos ayında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın imzasıyla yayımladığımız 'Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi' bunu da çok önemsiyoruz. Bir de Okul- Aile İşbirliği bu yıl gündemimize aldığımız üç ana konu. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bilgiyi değil, insanı merkeze alan bir yaklaşımla dizayn edildi. Madde ile manayı, akıl ile duyguyu, birey ile toplumu dengeler. Daha önce belirttiğim şekilde evlatlarımıza evrensel değerler kazandırırken, onların kendi kültürlerine, tarihine ve medeniyetine bağlı bireyler olarak yetişmesine ortam ve imkan sağlar. Eğitim alanında gerçekleştirdiğimiz bu köklü dönüşümle, sadece bilgi üreten değil, aynı zamanda bu bilgiyi insanlık yararına dönüştüren Türkiye Yüzyılı nesline Allah'ın izniyle ulaşacağımıza inanıyorum."
Bakan Tekin, öğretim programlarını bilimsel gelişmeler ışığında, eğitim bilimlerindeki yenilikleri, insan hak ve ilkelerini, milletin kadim değerlerini esas alarak yeniden yapılandırdıklarını belirterek, "Türkiye'deki mesleki eğitim özellikle 28 Şubat sürecine kadar oldukça sağlıklı bir şekilde işlemekteyken, 28 Şubat sürecinde sekteye uğradı. 28 Şubat sürecinde baskılarla alanı daraltılan mesleki ve teknik eğitimi, yeniden milli kalkınmamızın temeline yerleştirmek üzere bir politika belgesi oluşturduk. 'Herkesin bir mesleği olmalı' anlayışı ile hazırladığımız bu belge, mesleki eğitime erişimi artırmanın ötesinde, eğitimde kaliteyi yükseltmeyi ve mezunlarımızı küresel iş gücü piyasasında rekabet edebilir bireyler olarak yetiştirmeyi hedefliyor." diye konuştu.
"28 Şubat'ın dayatmacı zihniyetinin bir etkisini, bir sonucunu daha ortadan kaldırmış olacağız"
Bu çerçevede hayata geçirdikleri 'sektör içi okul' ve 'sektöre entegre okul modelleri'nin, öğrencilere geleceğin teknolojilerine uyum sağlama imkanı sunmakla kalmadığını, aynı zamanda ülkenin nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılayarak kalkınmasına güç kattığını söyleyen Tekin, şöyle devam etti:
"28 Şubat'tan sonraki süreçte mesleki ve teknik eğitim, imam hatiplerin önü kesilmek istenilen bir politik manevra ile mesleki ve teknik eğitim süreci sıkıntıya uğramıştı. Bu sıkıntının sonuçlarını şimdi çok daha bariz bir şekilde görüyoruz. Bilhassa ülkemizin iktisadi kalkınmasına gönül veren sektörler, nitelikli iş gücü bulma konusunda sorun yaşıyor. Bu sorun beraberinde ekonomik kalkınmayla ilgili bir dizi problemleri de getiriyor. Biz attığımız bu adımlarla mesleki ve teknik eğitimde yaşadığımız sorunları çözdüğümüzde, ülkemizin ekonomik kalkınmasına da ciddi bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Diğer taraftan da 28 Şubat'ın dayatmacı zihniyetinin bir etkisini, bir sonucunu daha tam anlamıyla ortadan kaldırmış olacağız."
Tekin, okul ve aile işbirliğine önem verdiklerini vurgulayarak, anne, baba, ağabey ile kardeş gibi bütün toplumsal rollerin öğretmenlere yüklendiğini ve bunun yanlış olduğunu dile getirdi.
"Öğretmenlerimiz sadece öğretmenlik yaptıkları zaman çok daha başarılı olacaklar"
Başarı yakalanması için öğretmenlerin, öğretmenlik yapmasını, ailelerin de eğitim sürecinde öğretmenlerin üzerindeki bu toplumsal roller yükünü alacak çaba içerisinde olmasını isteyen Tekin, şunları kaydetti:
"Hayat boyu öğrenme kapsamında aile okulu modülünün içine, ebeveyn okulu diye bir modül ekledik. Kademeler arasında farklı ders saatlerinde velilerimiz istediklerinde halk eğitim merkezlerimizde ücretsiz olarak bu modüllerden yararlanarak eğitim öğretim süreçlerini pozitif etkileyecek bir veli davranışının ne olduğunu oralarda görebilecekler. Öğretmen arkadaşlarımız, uygulamalarla bunu velilerimizle paylaşacaklar. Bu ve buna benzer uygulamalı örneklerimizi EBA üzerinden 'velivizyon' dediğimiz bir portalde de paylaşıyoruz. Dolayısıyla bu yılki üçüncü ana gündemimiz de bu. Muhakkak ki Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başta olmak üzere, bu üç politikanın da başarıya ulaşmasında toplumun tamamının desteği önemli ama en önemli destek öğretmenlerimizdir. Birçok yerde eleştirilsem de söyledim. Öğretmenlerimizden beklediğimiz, toplumsal rollerin bir kısmı en azından kendi üzerimize düşeni kendimiz yapalım. Öğretmenlerimiz sadece öğretmenlik yaptıkları zaman çok daha başarılı olacaklar."
Öğretmenlerin mesleki niteliklerini artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve onlara hak ettikleri itibarı kazandırmak için Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu yeniden ele aldıklarını hatırlatan Tekin, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın onayları ile geçtiğimiz ay yürürlüğe giren bu kanun ile öğretmenlik mesleği yasal zemine ve yasal bir statüye kavuşmuş oldu. Bu kanun, öğretmenlerimizin mesleki haklarını güvence altına alırken, uzmanlık ve başöğretmenlik gibi kariyer basamaklarıyla mesleki gelişimlerini teşvik eden bir yapıyı da aynı zamanda hayata geçirdi." değerlendirmesinde bulundu.
"Milli Eğitim Akademisi'ni kurduk"
Bakan Tekin, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Öğretmen istihdamı ve yetiştirme sürecinde devrim niteliğinde bir başka uygulamayı hayata geçirdik, Milli Eğitim Akademisi'ni kurduk. Akademi, öğretmenlerimiz görev öncesi hazırlıklarından meslek içi gelişimlerine kadar her aşamada yanlarında olacak donanımlı, çağın ihtiyaçlarına cevap verebilen eğitimciler yetiştirme hedefimize hizmet edecek. Akademiyi kurumsallaştırırken de bütün dünya örnekleri incelendi. Bizdeki öğretmen yetiştirme sürecindeki eksik olarak tanımlanan kısımlar analiz edildi ve özelikle uygulama ağırlıklı bir öğretmen yetiştirme sürecini hayata geçirdik. Bu süreçte de özellikle üniversitelerimizi çok önemsiyoruz. Akademisyenler aracılığıyla illerde kuracağımız akademilerde bu süreci birlikte yürüteceğiz."
Programa, Vali Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, kurum müdürleri ve öğretmenler katıldı.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?