"Türkiye'de Uzlaşma Kültürü ve Anayasa Yapım Süreci" Konferansı - Son Dakika
Politika

"Türkiye'de Uzlaşma Kültürü ve Anayasa Yapım Süreci" Konferansı

"Türkiye\'de Uzlaşma Kültürü ve Anayasa Yapım Süreci" Konferansı

TBMM Başkanı Çiçek.(2) " Yeni bir anayasa yapılamazsa, Meclis Başkanlığı olarak bizim bir eksikliğimiz, kusurumuz yok."

13.06.2013 16:45

-TBMM Başkanı Çiçek: (2)

-" Yeni bir anayasa yapılamazsa, Meclis Başkanlığı olarak bizim bir eksikliğimiz, kusurumuz yok. Ne istendiyse yapılmıştır"

-"2014'ten sonra, Ağustos'tan sonra iki tren karşı karşıya gelecektir. Bunu göreceğiz. Çok kehanet gerektirecek bir olay değil. Türkiye bu defa cumhurbaşkanının mı politikaları doğru, hükümetin mi politikaları doğru? Bunu tartışacağız. Muhalefet ikinci planda kalacaktır. Bu anayasanın tabii sonucudur"

Çiçek, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) tarafından düzenlenen "Türkiye'de Uzlaşma Kültürü ve Anayasa Yapım Süreci" konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye'nin birçok sorunu olduğunu, yıllardan beri bir de anayasa sorunu bulunduğunu ifade eden Çiçek, "Bütün bu sorunları yazdığımızda, belki en başa yazmamız gereken sorunlardan bir tanesi anayasa sorunudur. Bunu nerden biliyoruz, şuan yürürlükte olan ve hepimizin uymak zorunda olduğu bu Anayasa daha yapılırken, itirazla karşılaşmış ve yürürlüğe girdikten sonra da her gün tartışılmış" dedi.

Dünyada hergün tartışılan bir anayasa olmadığına ancak 1982 Anayasası'nın böyle bir özelliği bulunduğuna dikkati çeken Çiçek, toplumun her kesiminden bu anayasaya ciddi itirazlar olduğunu söyledi.

Yeni anayasayanın bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu:

"Ancak bugüne kadar siyasi partiler yeni bir anayasa ile bu ihtiyacı karşılamak yerine kısmi değişikliklerle bu işi çözmeye çalıştı.  31'nci yıl içerisinde bulunuyoruz. Demek ki bu 31 yıl süre içerisinde 19 defa değişikliğe tabii tutuldu. Bunlardan 2'si gerçekleşemedi ama 17 defa değişmiş oldu. Bu şunu gösteriyor, yürürlükteki anayasa etkin, verimli bir devlet yönetimi açısından sıkıntı yaratıyor.  Kuvvetler arası dengeler açısından sıkıntıları var. Hak ve özgürlükler açısından da vatandaşın beklentilerine cevap vermiyor. Onun için bazen bir kaç madde değişikliğe tabii tutuluyor. Şu an 177 maddelik anayasanın, geçici maddelerini çıkarırsak 111 maddesi değişmiş oluyor. Ayrı zamanlarda, ayrı dönemlerde. Demek ki her 13-14 ayda bir anayasa sorunu ile karşı karşıya kalıyoruz."

O günkü sıkıntıyı gidermek için yapılan değişiklikle, anayasadaki bütünlüğün ortadan kalktığını bildiren Çiçek, bu değişikliklerin çoğu zamanda olağanüstü durumlarda yapıldığını söyledi.

Siyasetçilerin çok sık siyasi istikrardan bahsettiğini bunun da ülkeye önemli katkıları olduğunu dile getiren Çiçek, "Biz istikrara hep vurgu yaparız. Halbuki demokrasiyle hukuk iç içedir. O açıdan baktığımızda bu anayasa sebebiyle Türkiye'de hukuki istikrar da bozulmuştur. Çünkü en temel yasada hiç durmadan tamirat yapmışız" dedi.

Sayısal çoğunluğa rağmen, yaşanan parti kapatma davalarını hatırlatan Çiçek, mevcut anayasanın Türkiye'deki siyasi istikrarı da engellediğini belirtti.

Mevcut anayasayı kabul eden olmadığını ve 4 siyasi partinin de yeni anayasa yapılması yönünde hemfikir olduğunun altını çizen Çiçek, bu partilerin TBMM Başkanlığına birer anayasa taslağı sunduklarını anımsattı.

Çiçek, "Peki bu anayasa bu kadar yanlışsa, biz niye yaptığımız yasama faaliyetlerini bu anayasaya uydurmaya çalışıyoruz. Neye uyduğumuzu bugün artık görmüş olmamız lazım. Ortada bizim bir yanlışımız var" ifadesini kullandı.

-"Bu yanlışlara neden uymuyorsunuz?"

Anayasa Mahkemesinin de "bu yanlışlara neden uymuyorsunuz?" diyerek kanunları iptal ettiğini vurgulayan Çiçek,  "Türkiye böyle bir garabeti yaşıyor. Yeni bir anayasa tahminlerin ötesinde bir ihtiyaç" değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Çiçek, Türkiye'nin seçimlerden sonra farklı bir noktaya gittiğini söyledi.

Çiçek, şöyle konuştu:

"Bu nereden çıktı, Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı ile Meclisin yetkisini gasbetmesinden kaynaklanıyor. Türkiye bu anayasa sayesinde, hukuka uygun işlem yapması gereken yargı kurumlarının nasıl bir gaspçı olduğunun da tipik bir örneğidir. Siyasi bir karar vermiştir. 2014'te yeni bir anayasa değişmezse, bundan doğacak bütün problemlerin vebali Anayasa Mahkemesine aittir. Herkes siyasetçiye yükler ama Türkiye'de yeni bir anayasa yapılmadığında bundan doğabilecek bütün sorunların vebali Anayasa Mahkemesine aittir. Meclisin yetkisini gasbetmiştir. 411 kararında da bana göre böyle bir gasp işlemini yaptı. İşte 'rejim bunalımı' dediğimiz şey buralardan çıkıyor. Bu anayasanın uygulama alanlarında, birileri başkalarının yetki alanlarına rahatlıkla müdahale edebilmiştir. Özellikle Anayasa Mahkemesi açısından 153. Madde'nin o sihirli teminatı da mahkemeye yasamanın üstünde böyle keyfi uygulama yaptırmıştır."

Cumhurbaşkanını en az yüzde 51'le halkın seçeceğini anımsatan Çiçek, cumhurbaşkanının 24-25 yetkisi olduğunu bildirdi.

Çiçek, "Bu defa halkın seçtiği cumhurbaşkanı olacak ve üstelik bütün bunları yaparken de daha güçlü olduğu için hiçbir sorumluluğu olmayacak. Böyle bir demokrasi benim bildiğim yok. Yine halkın seçtiği hükümetler olacak ama temsil açısından baktığımızda cumhurbaşkanına nazaran bu defa daha zayıf durumda olacak" dedi.

-"İki tren karşı karşıya gelecektir..."

Demokrasilerde iki ray olduğunu, iktidarın birinden, muhalefetin de diğerinden giderek istasyonda buluştuklarını anlatan Çiçek, şunları söyledi:

"2014'ten sonra, Ağustos'tan sonra iki tren karşı karşıya gelecektir. Bunu göreceğiz. Çok kehanet gerektirecek bir olay değil. Türkiye bu defa cumhurbaşkanının mı politikaları doğru, hükümetin mi politikaları doğru? Bunu tartışacağız. Muhalefet ikinci planda kalacaktır. Bu anayasanın tabii sonucudur. Oraya gidecek göreceksiniz. Bu çok sağlıklı sistem olmaz. Cumhurbaşkanını bir kez daha halk seçeceği için cumhurbaşkanları doğru olanı yaptığı kadar aynı zamanda politik olanı da yapacaktır. Gelecek sefere bir defa daha aday olacağı için kamuoyunun beklentilerine uygun olarak bazen hükümetle ciddi sıkıntıların içerisine girecektir. Eğer bu hal 'iyi hal' diyorsak, ben sözlerimi bir kenara alırım. Yok beraberinde birçok sıkıntı getirecek dersek, o takdirde anayasanın değiştirilmesi için bir gerekçe daha çıkıyor."

Şuan TBMM'de yüzde 95 oranında temsil olduğunu ve anayasa yapmak için en uygun ortam bulunduğunu dile getiren Çiçek, "4 siyasi partide buna 'evet' demiş, bu da çok az rastlanır bir husus. Bunu yapmamız lazım. Bunu yapmadığımız takdirde, TBMM 24. Dönem, darbe yapan 5 general kadar olamayacağız" diye konuştu.

-"O çalışma biraz kafa yorulması gereken bir çalışma"

19 Ekim 2011'de 4 siyasi partiyle bu süreci başlattıklarını anımsatan Çiçek, şöyle konuştu:

"Biz bu sürecin koordinatörüyüz. Bütün kararları dört siyasi partimizin görevlendirdiği arkadaşlarımız alıyor. Biz bu kararları uyguluyoruz. Karar almayı kolaylaştırıcı bir kısım gayretin, çabanın içerisinde oluyoruz. İstedikleri talepleri, akademik, lojistik... Her türlü desteği vermeye çalışıyoruz. Yeni bir anayasa yapılamazsa, Meclis Başkanlığı olarak bizim bir eksikliğimiz, kusurumuz yok. Ne istendiyse yapılmıştır."

Bu süreçte halkın taleplerini de dikkate aldıklarını bildiren Çiçek, Gezi Parkına yönelik refarandum tartışmaları ile ilgili ise "Aslında o çalışma biraz kafa yorulması gereken bir çalışma" değerlendirmesini yaptı.

Şu ana kadar 45 maddede uzlaşı sağlandığını ifade eden Çiçek, zamanın daraldığını, komisyonun yoğun çalışması durumunda ise 5-6 konu dışında bir taslak metnin kısa sürede ortaya çıkabileceğini kaydetti.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 'Türkiye'de Uzlaşma Kültürü ve Anayasa Yapım Süreci' Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement