Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) muhalefetin Can Atalay'la ilgili verdiği genel görüşme talebi oy çokluğuyla reddedildi. Karara siyasilerden tepki gecikmedi.
TBMM'de, Hatay'dan milletvekili seçilen ve daha sonra milletvekilliği düşürülen Can Atalay için düzenlenen olağanüstü toplantı gergin başladı. Verilen 2. aranın ardından yeniden başlayan oturumda Alpay Özalan'ın kürsüde konuşan Ahmet Şık'a müdahalede bulunmasıyla ortalık karıştı, yumruklar havada uçuştu. Oturuma ise ara verildi. Gergin geçen oturumlar sonrası yapılan son oturumda muhalefetin Can Atalay'la ilgili verdiği genel görüşme talebi oy çokluğuyla reddedildi.
TBMM'nin kararına bazı siyasi isimlerden tepki geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis'te yaptığı konuşmada karara ve yumruklu kavgaya ilişkin konuştu. TBMM'de 9 yıl grup başkanvekilliği yaptığını anımsatan Özel, "Çok tartışmalar oldu. Ancak tansiyon bazen öyle bir yere geliyor ki oraya bir irade koymak gerekiyor. Yoksa bugünkü gibi bir durum ortaya çıkıyor. Ben bu salonda çok şey gördüm ama kan görmemiştim, çok utandım. Kadına şiddet görmemiştim, çok utandım. Sizin Meclis Divanı arkasındaki toplantıya başkanlık etmenizi, toplantının riyasetini devralmanızı, ortaya koyduğunuz tavrın önemli olduğunu düşünüyorum. Parlamentoda hem kötü söz, hakaret olmaması hem de asla ve asla şiddetin olmamasıyla ilgili alınacak inisiyatife CHP olarak destek vereceğiz. Bu konuya en sert tepkiyi göstermek gerekiyor." dedi.
Genel Kuruldaki arbede sonrasında alınan kararı değerli bulduğuna işaret eden CHP lideri Özgür Özel, tüm partilerin kendi öz eleştirilerini yapması gerektiğini kaydetti.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Genel Kurulda bir utancın anatomisini görüşmek üzere toplanıldığını söyledi. Bugün uğraşılan sorunların ilk sebebinin adalet yoksunluğu olduğunu ifade eden Dervişoğlu, adalet yoksunluğunun sebebinin ise iktidarın adalet duygusundan yoksun olması olduğunu belirtti.
Can Atalay ile ilgili yargının verdiği kararları anımsatan Dervişoğlu, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesinin Can Atalay ile ilgili kararına "hukuki değerinin olmadığını" söyleyerek uymama kararı verdiğini ifade etti. Dervişoğlu, "Yetmedi, bir de milletin iradesinin tecessüm ettiği duvarında 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazan Gazi Meclis'e bir de sopa gösterdi. Anayasal zorunluluk gereği takdir ve ifası için yeniden TBMM Başkanlığına tekrar gönderilmesine karar verdi. TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş, bu kararı emir telakki etmiş olsa gerektir ki; yurt dışında olduğu bir oturumda gündeme aldırıp, okuttu." dedi.
Anayasa Mahkemesinin Can Atalay ile ilgili son verdiği kararı anımsatan Dervişoğlu, Anayasa Mahkemesi kararında 'Hak ihlali kararına uyulmaması gibi bir uygulama yoktur' tespitinde bulunduğunu, Atalay'ın 'milletvekilliğinin düşürülmesinin esasen ve hukuken yok hükmündedir' ifadesine yer verdiğini belirtti. Dervişoğlu, "Bugün TBMM, bu utanç tablosunu ya paramparça edip yok edecek ya da bu tablonun tarihte yer etmesinin mimarı olarak sorumluluğu üstelenecektir. Yok hükmünde olan bir karar, ya kötü bir anı olarak hatırlanacak ya da hukukun artık bu ülkeyi terk ettiği cümle aleme ilan edilmiş olacaktır." diye konuştu.
TBMM'de Can Atalay ile ilgili yanlış bir kararın okutulduğu konusunda tüm hukukçuların hemfikir olduğunu ifade eden Dervişoğlu, TBMM Başkanı Kurtulmuş'a seslendi. Dervişoğlu, şöyle konuştu: "Sayın Başkan, siz bu kararı kendiniz mi okumak istemediniz de başkasına okuttunuz? Baskı altında mıydınız? Bu çetrefilli durumun oluşmasını sağlayarak, kendinize farklı bir parantez mi açmaktı niyetiniz? 'Bakın ben iyiyim ama ne yapayım, sonuçta emir kuluyum okumamız lazımdı mı' demek istediniz? Yöneticilik, sorumluluktan kaçmak değil, onu layıkıyla üstlenmekten geçer. Aksi ucuz siyasettir ve işgal edilen koltuğa yakışmaz. Yanlışların iç içe geçtiği sürecin sonucunda şimdi buradayız. Ama bu yanlışlıklar sürecinin en önemli halkası Mecliste yanlış kararın okunması olmuştur. Yanlış karar okunduktan sonra diğer tartışmaların bir önemi kalmamıştır. Böylesi bir hatanın, Meclis tarihinde hiç olmamış olduğu da dikkate alındığında Meclis başkanının niyeti ve yeterliliği konuşulması gereken en önemli mesele olarak önümüzdedir."
Bugün yapılması gerekenin Anayasa Mahkemesi kararını gereğini yerine getirmek, Can Atalay'ın milletvekilliğine dayalı her türlü sonucun gerçekleşmesini temin etmek olduğunu dile getiren Dervişoğlu, "Can Atalay, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden yemin etmeli ve milletvekili olarak çalışmasına başlamalı. Can Atalay'ın hukuki bir problemi varsa hukuk işletilmeli. Bunun yolu, yöntemi, usulü, erkanı bellidir." dedi. Meclisin bir karar almasına gerek olmadığının açık olduğunu ifade eden Dervişoğlu, "Yapılan her ne varsa zaten yok hükmündedir." dedi.
Dervişoğlu, şöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi kararlarını eleştirebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz ama bu kararlara uymamak hele hele bu kararları yok saymak gibi bir lüksünüz olamaz. Beğenin beğenmeyin, Anayasa Mahkemesi 'ben ihlal kararı verdiğime göre kesin hüküm kalkmıştır, TBMM de zaten yanlış karar okutulduğu için milletvekilinin düşmesi eylemi yok hükmündedir' diyorsa, TBMM Başkanlığının yapacağı tek şey: Anayasa Mahkemesi kararını okutmak, milletvekilinin milletvekilliğinin hiçbir zaman sona ermediğini belirterek buna göre işlem gerçekleştirmesidir."
Dervişoğlu'nun konuşmasını tamamlamasının ardından açıklamada bulunan TBMM Başkanı Kurtulmuş, "30 Ocak 2024'te iki ülkeyi kapsayan ziyaretim, 4 ay önceden planlanmıştı. O hafta Meclis'te vekil olarak bulunan hangi arkadaşımız olsaydı o kararı okuyacaktı. Önceden planlanmış bir karar değildir. Tavzih etmek için bunları söylüyorum." dedi.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlarla ilgili olağanüstü toplantıda bir araya geldiklerini söyledi. Meclis Başkanı Kurtulmuş'tan beklentilerini ifade eden Kaya, "Madem Anayasa Mahkemesinin kararını bir bekletici mesele olarak ortaya koydunuz, kesinleşmiş mahkeme kararına, Anayasa Mahkemesi kararına kadar beklettiniz. Anayasa Mahkemesi, olumlu karar verdi. Değişen ne oldu da Anayasa Mahkemesi kararını beklerken okutmadığınız bir hükmü, ortada bir Anayasa Mahkemesi kararının varlığına rağmen okutma kararını hissettiniz? Okuttunuz bu kararı burada, Anayasa Mahkemesi de kararı 'yok hükmünde' kabul etti." dedi.
Hukuki gerekçe ile karar vermeyle başka karara gerekçe uydurmanın başka şeyler olduğunu belirten Kaya, "Kararın gerekçesini inanarak savunmak başka bir şey öyle karar verilmesi gerektiği için, sizi buraya tıkayan irade öyle istediği için ceza verip, o cezaya da gerekçe uydurmak başka bir şey. Gelin hep beraber öyle olması gerektiği için verilen kararların gerekçelerini savunmayalım. Gerçekten inanarak bu gerekçeleri savunabiliyorsak savunalım." dedi.
"Yargıtay ile Anayasa mahkemesi arasında bir görev uyuşmazlığı var. AYM süper temyiz mahkemesi değil' sözlerini eleştiren Kaya, bu gibi "hukukçu yalanlarına" itibar edilmemesini gerektiğini, Anayasa Mahkemesi'nin bir temyiz incelemesi yapmadığını dile getirdi.
Son Dakika › Politika › TBMM'deki Can Atalay kararına muhalefetten sert tepki - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (8)