AYŞE SÜMEYRA AYDOĞDU - Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Türkiye Temsilcisi Halit Hoca, ABD'nin yüz bini aşkın kişinin öldürülmesini ve bir drama mahkum edilmesini değil, yalnızca İsrail'in güvenliğini tehdit ettiği için kimyasal silah bulundurulmasını cezalandırmak istediğini belirtti.
AA muhabirine konuşan Hoca, "ABD Suriye'de 130 bin insanın kitle imha silahlarıyla öldürülmesini, 7 milyon kişinin göç ettirilmesini ve 200 bin kişinin kaybolmasını değil, kimyasal silah bulundurulmasını cezalandırıyor. Bu da ABD için Suriye halkından ziyade İsrail'in güvenliğinin ve değerinin ön planda olduğunu gösteriyor" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, Suriye yönetiminin kimyasal silahlarını uluslararası topluma açmasına ilişkin açıklaması ve Kongre'deki askeri güç kullanma yetki tasarısı oylamasının ertelenmesi hakkında, Hoca şunları söyledi:
"Kongre'nin oylamayı ertelemesi bekleniyordu fakat bundan daha önemli olan Kerry'nin dün bir gazetecinin sorusuna verdiği, "Esed yönetimi bir hafta içinde elindeki kimyasal silahları teslim ederse operasyonu önleyebilir" cevabı. Rusya'nın bu cevabı alarak öneri haline dönüştürmesi ve bu öneriyi Suriye rejiminin Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim'in kabul etmesi de Kongre'nin oylamayı ertelemesini etkilemiştir. ABD tarafından son gelen değerlendirmeleri bir açıklama olarak almıyorum. Bunu bir öneri veya Kerry'nin bir açıklaması gibi değil soruya binaen bir cevap içerisinde verdiği refleks gibi algılamak gerekiyor. Bizim için Kongre'nin oylamayı ertelemesinden ziyade dün yaşanan Suriye rejiminin kimyasal silahını teslim etmesine karşılık operasyonu önleyebileceği konusu daha önemli."
Gelecekteki sürece değinen Hoca, gelişmelerin çok yönlü ve bundan sonraki döneme ilişkin tahminde bulunmanın çok zor olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bundan sonra tamamen ABD'nin Suriye rejiminin verdiği cevaba karşı tepkisinin ne olacağı önemli. Kongre oylaması da çok önemli ancak beklenebilir. Obama, senatörler oylamasıyla da yetinebilir, bunu bilmiyoruz. Gelişmeler çok yönlü bu yüzden iki üç gün sonra ne olacağı konusunda tahmin yürütmek zor. Benim tahminim eğer operasyon gerçekleşmezse direniş ekseni olarak tabir ettiğimiz İran, Rusya, Hizbullah'a ve El-Kaide'nin etrafındaki güçlere yarayacak. Suriye'deki savaşı daha komplike hale gelir. Eğer operasyon gerçekleşirse ABD kredibilitesini korumuş olur ve Suriye'deki ılımlı muhalefet için siyasi çözüm yolları biraz daha zorlanabilir."
-Malule'deki gelişmeler
Hoca, halkının tamamına yakını Hristiyan olan Şam'ın Malule beldesinin daha önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından Esed rejiminin elinden alındığını hatırlatarak, "Kongre'deki oylama öncesinde Suriye rejimi, bir tehdit algısı oluşturmak için bir şekilde Nusra Cephesi'nin Malula'ya girmesine izin verdi" diye konuştu.
Hoca, "Nusra Cephesi'nin içeride Hristiyanlara karşı yaptığı hiçbir saldırı olmamıştır" diyerek, Nusra Cephesi'nin Malula'den çıkarken, bölgenin dışında rejim güçleri tarafından sıkıştırıldığını aktardı.
Halkının tamamına yakını Hristiyan olan Malule beldesi, Bizans dönemine ait kiliseler ve oyma mezarların bulunduğu antik bir şehir olma özelliğini taşıyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin "Suriye'ye olası askeri müdahalenin Beşşar Esed'in elindeki tüm kimyasal silahları gecikmeden uluslararası topluma teslim etmesiyle önlenebileceği" şeklindeki sözleri üzerine, "Suriye'nin, elindeki kimyasal silahları uluslararası denetime vermesi, bu ülkeye düzenlenecek askeri müdahaleye engel olacaksa biz derhal Şam yönetimiyle diyaloğa geçmeye hazırız" demişti.
Gelişmelere karşılık Suriye Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim ise Rusya'nın, ülkesinde bulunan kimyasal silahları uluslararası denetim altına alma teklifini olumlu karşıladıklarını ifade etmişti. - İstanbul
Son Dakika › Politika › Suriye'de İç Savaş - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?