Ankara'da 11 Şubat'ta hayatını kaybeden Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal son yolculuğuna uğurlandı.
Baykal'ın cenaze törenine eşi Olcay Baykal, çocukları Aslı Baykal, Ataç Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Memleket Partisi Muharrem İnce gibi isimler katıldı.
Baykal için TBMM Şeref Merdivenlerinde tören düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, milletvekilleri, eski Bakanlar ve milletvekilleri, yakınları ve ailesi katıldı.
Törende, Baykal'ın özgeçmişinin okunmasının ardından dua okundu. Kızı Aslı ve oğlu Ataç babaları hakkında konuşma yaptılar. Ataç Baykal siyasetçinin başkaları için yaşadığını belirterek, tüm hayatının başkalarının sorunlarının etrafında şekillendiğini ifade etti. Baykal, "Babam Deniz Baykal doğuştan bir siyasetçiydi. Başka hiçbir şeyi bu kadar büyük aşkla yapamazdı. Siyasetçi olmanın getirdiği zorluklar ise onun yaşam tarzı, bu zorluklar kendisini hiçbir zaman huzursuz veya mutsuz yapmamıştır" ifadelerini kullandı.
Aslı Baykal ise, Baykal'ın mücadeleci, teslim olmayan, mükemmeliyetçi, sözünün eri, zeki ve entelektüel olduğunu belirterek, "Enerjisi, yaşama olan ilgisi, zekası, yoğun bilgisi çevresindeki herkesi avucunun içine almasına yeterdi. Çok kendinden emin bir kişiliği, size etkisi altına alan bir yapısı vardı" şeklinde konuştu.
Murat Karayalçın, Hikmet Çetin ve Altan Öymen'in duygularını ifade etmesinin ardından Kılıçdaroğlu konuştu. Kılıçdaroğlu, konuşmasını Deniz Baykal'a ithafen yaparak, şöyle dedi: "Sayın Genel Başkanım; ülkemiz ve dünya için son derece zor ve karanlık günlerin eşiğinde, 2'inci Dünya Savaşı'nın arifesinde doğdunuz. O yılların sosyal, siyasal ve ekonomik ikliminde, geleceği belirsiz günlerinde aileniz her şeye rağmen yarınlara duyduğu umutla size 'Deniz' ismini verdi. Bütün bir ömrünüzü isminize uygun bir şekilde bu güzel ülkemizin refahına, huzuruna, mutluluğuna, bolluğuna, bereketine, kardeşliğine vakfettiniz. Ülkemizin çıkarlarını her ortamda savundunuz. 1 Mart tezkeresine karşı gösterdiğiniz tarihsel duruş milletimiz tarafından asla unutulmadı, unutulmayacak. Sayın Genel Başkanım; Kuvayımilliyeci bir ailenin ferdi olarak bu ülkenin dünü ile yarını arasında köprü olarak kalmadınız; ülkemizin güzel geleceğini demokrasi ve özgürlük çerçevesinde inşa eden aktörlerin hem öncüsü hem de yol arkadaşı oldunuz. Bildiğiniz üzere milli mücadelemizin büyük komutanı ülkemizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri de Cumhuriyet Halk Partisi'dir' der. Ne mutlu size ki Mustafa Kemal'in ilk iki büyük eserinde de unutulmayacak izleriniz, emekleriniz var. Sayın Genel Başkanım; ülkemizi barış ve kardeşlik içinde bir arada geleceğe taşıma kararlılığından hiç ödün vermediniz. Devlet adamı kimliğinizi her ortamda hissettirdiniz. 12 Eylül'de diğer siyasi parti üyeleri ile birlikte zincir bozanı yıkıp geçen de 12 Eylül ve diğer askeri darbelerle hesaplaşmaktan da bir an olsun geri adım atmayan da sizdiniz. Siz ki 'benim 12 Eylül ile siyasi hesaplaşmam bitmedi. 12 Eylül'ün demokratik laik rejime verdiği tahribatı giderinceye kadar Türkiye'de tam ve gerçek demokrasi kuruluncaya kadar, benim hesaplaşmam sürecek' diyensiniz. Biz, yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin sizden sonraki kuşakları demokrasi mücadelesini Atatürk'ten, İsmet İnönü'den, Bülent Ecevit'ten ve sizlerden öğrendik. Sayın Genel Başkanım; dönemin ABD Başkanı Obama'ya 2009 yılında Türkiye'ye yaptığı ziyarette Türk halkını ve Türkiye modernleşmesini daha iyi tanıması ve anlaması için kendisine Sait Faik Abasıyanık ve Ahmet Hamdi Tanpınar kitaplarını hediye etmiştiniz. Hediye olarak bu iki kitabı seçmiş olmanız hediye edilme gerekçelerinin yanı sıra sizin entelektüel birikiminizi göstermesi açısından anlamlıydı. Sözlerimi Obama'ya hediye ettiğiniz Tanpınar'ın 'Huzur' adlı romanından bir cümle ile tamamlamak istiyorum. Tanpınar romanında, romanın kahramanlarından İhsan'a şu cümleyi söyletir; 'Fikre, sanata hiç karışmayacağız. Onları hür bırakacağız. Çünkü onlar hürriyet, mutlak hürriyet isterler.' Sayın Genel Başkanım, huzurunuzda söz veriyorum; ülkemizde mutlak anlamda hürriyeti tesis edeceğiz. Ömrünüzü verdiğiniz demokrasi ve özgürlük mücadelesini tamamlayacağız. Bu duygularla size Allah'tan rahmet, sevgili eşiniz Olcay Baykal Hanımefendiye ve ailenizin tüm bireylerine, CHP ailesine sabır ve baş sağlığı diliyorum."
Son Dakika › Politika › Son dakika! Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal son yolculuğuna uğurlandı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (5)