Dün gece Resmi Gazete kararı ile Kabine'de bir takım değişikliklere gidildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ikiye bölünerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kuruldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevine Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na Vedat Bilgin getirildi. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın yerine ise Mehmet Muş atandı.
Bugünse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısına katıldı. Parti grubunda kürsüye çıkan Erdoğan, haftalık gündem değerlendirmesini yaparken bu konuya ilişkin ilk yorumunda "Gençlik Kollarımızın MKYK toplantısında partimizi ve ülkemizi geleceğe taşıyacak yol haritamızı konuştuk. Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, hem de 3 bakan atamasını yaptık. Pekcan ve Selçuk'a bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ediyorum.
Kabinemizde birlikte mesai yürüteceğimiz Derya Yanık'a, Prof. Dr. Vedat Bilgin'e, Mehmet Muş'a başarılar diliyorum. Artık tüm teşkilatlarımızla 2023'e odaklanmamız gereken bir döneme girdik." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"1994 yılında ülkemizi büyük bir krize sürüklediler. Aradan çok geçmeden 2001'de iç dinamiklerimizi kullanarak yeni bir krizi başımıza musallat ettiler. Ey Kılıçdaroğlu, hafızanı yokla bakalım, varsa. Milyonlarca dolarlık zararın tamamının millete fatura edildiği dönemin baş aktörleri şimdi bize karşı kampanya yürüten CHP yöneticileriydi.
Biz böyle bir ülke devraldık. En büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi başlattık. Şimdi de çıkmış bir ahlaksız bir edepsiz, benim akıbetimin de Menderes gibi olacağını söylüyor. Be ahlaksız, be edepsiz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Siz zaten ölüm dendiği zaman kaçacak delik arayanlardansınız.
Menderes'in akıbetinden hoşnut mu, memnun mu oluyorsunuz? O akıbeti hazırlayanlar da sizdiniz. Bize de aynısını mı hatırlatıyorsunuz, biz bunların hepsine hazırız. 15 Temmuz'da bunu gördük ve hazırlayanlara da bu ülkeyi mezar ettik, mezar. Basın toplantılarıyla falan benim akıbetimin öyle olacağından hiç bahsetme. Biz şuna inanmışız, her nefis ölümü tadacaktır, bitti. Senin değerlerinde böyle bir şey yoksa onu da bilmem. Ama sen de tadacaksın, onu bil.
Emekli amirallerle kol kola vererek, Kılıçdaroğlu beyefendi, "emekli olanlar (darbe) yapabilir mi?" diyor. Onlar sizin akıl hocanız. Dökülün sokağa diyorlar, 15 Temmuz'da olduğu gibi. Bilin ki bu ülkede, her şeyi bitmiş tükenmiş olan bu akıl hocalarına yer ve yol kalmayacak.
Türkiye makroekonomik dengeleri gerçekten sağlam olduğu için son 8 yıldır tüm gizli açık saldırılara rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. 2002 öncesi Türkiye'sinin siyasi, sosyal ve ekonomik ikliminde bu tür saldırılar ile karşılaşmış olsaydık, düşeceği durumu tahayyül etmek istemiyoruz. Bugün de önceliğimiz istiklalimizdir. Mücadeleyi ekonomide de faiz, kur, enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Ne yapacaktık? Başımıza gelenlere rıza mı gösterecektik? Ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Ağustos 2018'de Amerikan yönetiminin açıkladığı haksız yaptırım kararının ardından yaşanan kirli gece yarısı saldırılarına seyirci mi kalacaktık? Salgınının sıkıntılarına seyirci mi kalacaktık? Bir süredir sanki hazine bulmuş gibi sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor. Esasen ortada akıbeti anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir doğruluk yoktur. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru ne de kampanya doğru. Baştan sona cehalet."
Son Dakika › Politika › Son Dakika! Cumhurbaşkanı'ndan Kabine'deki revizyonla ilgili ilk yorum: Bakanlarımıza verdikleri hizmetler için teşekkür ediyorum - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?