AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, "Geçmişte krizler hep sanayi sektörlerinden patlak verirdi. Bugün hamdolsun sanayi, en güçlü yanımız olarak yer almaktadır." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2022 yılı bütçesi görüşmeleri sürüyor.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Türkiye'de ne büyüme rakamlarının ne enflasyonun ne de döviz kurunun tahmin edildiği seviyede olduğunu öne sürdü.
Türkiye'de demokrasinin, 1950'li yıllardan itibaren öne geçme, kapma, ele geçirme gibi algılandığını savunan Bekaroğlu, "Böyle bir ortamda sanayi, teknoloji, Ar-Ge olmaz. Nitekim verilen rakamlar da bunu gösteriyor. Uygulanan ekonomi teorileri yanlıştır. Faiz düşünce enflasyonun da düşeceği teorisi... Yok böyle bir teori, artık kabul edin. Gerçekleri kabul edelim ve buradan nasıl çıkacağımızı birlikte konuşalım." dedi.
CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, iktidar partisinin milletvekillerinin, Cumhurbaşkanının ne kadar yanlışı varsa onlar üzerine methiyeler dizdiğini söyledi.
Bu söylemlerden vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Şener, şunları kaydetti:
"Yasama organı yürütmeden bağımsızdır. Sayın Cumhurbaşkanının ne kadar yanlışı varsa o yanlışların üzerine bir destan yazıyorsunuz. Öğrencilik yıllarımda bir film izlemiştim Viva Zapata. Meksika'da köylü ayaklanmalarını anlatıyor. Despot bir yönetim var. Zapata köylülere önder oluyor, yönetimi devralıyor. Aynı o despot liderler gibi kardeşinin köylülere zulmettiğini görünce onu köylülerin önünde öldürüyor ve bir efsane, bir kahraman haline geliyor. Sonunda pusu kurularak kurşuna diziyorlar. Cesedi tanınmayacak şekle geliyor, köy meydanına atıyorlar. Herkes tartışmaya başlıyor. Bazıları 'Zapata ölmüş.' derken, bazıları 'Zapata ölümsüzdür, ölür mü hiç, ölmemiştir, yaşıyordur, bu ceset de onun değildir.' diyor. Bu tartışmalar arasında film şu cümle ile bitiyor, 'Güçlü lider zayıf toplumun eseridir. Güçlü toplum, güçlü lideri ne yapsın.' Demokratik kültür, toplumun güçlü olduğu, vekillerin güçlü olduğu, kendi kimliği ve kişiliğinin önemli olduğuna inanan bir rejimdir. Herkes kendisini birisinde birleştirmeye çalışıyor. Olur olmadık destanlar yazıyor. Bunlardan vazgeçin arkadaşlar. Toplum ve bu parlamento güçlü olduğu takdirde ülke düzelir."
HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu da teknolojinin özgür düşünce gerektiren bir iş olduğunu, yeni şeyler söylemenin kolay olmadığını dile getirdi.
Türkiye'de "barış akademisyenleri" diye adlandırılan bir grubun attığı imzalardan dolayı işlerinden olduğunu ileri süren Katırcıoğlu, "Bu insanlar ya başka ülkelere gitti ya da başka işlere yöneldi." diye konuştu.
"Geçmişte krizler hep sanayi sektörlerinden patlak verirdi"
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, AK Parti'nin 19 yıl önce milletin teveccühü ile iktidara geldiğini, yapılamaz denilen birçok icraata imza attığını söyledi.
AK Parti'nin devlet ile milleti birleştirdiğini, devleti milletin emrine amade eden bir yaklaşım ortaya koyduğunu anlatan Cora, "Bu değişim ve dönüşümde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da büyük pratikleri vardır. Özellikle sanayi ve teknoloji alanında attığımız adımlar milletimiz tarafından büyük bir takdir görmektedir." dedi.
Cora, Türkiye'de bugün bin 255 Ar-Ge merkezi, 346 tasarım merkezi, 89 teknoloji geliştirme bölgesi, bilişim vadileri, modern fabrikalar, açık kaynak platformları, ulusal yapay zeka stratejileri, teknoparklar, kuluçka merkezleri, yazalım akademileri ve nihayetinde TEKNOFEST'lerle taçlanan bir sürecin yaşandığını ifade etti.
Bu gelişin, bu atılımın görmezden gelinemeyeceğine işaret eden Cora, şöyle konuştu:
"Her ülkenin gurur duyduğu bir teknolojisi ve bir markası vardır. Yıllarca bu konuda hayıflandık. Bu iktidar bu ülkenin gençlerine güvendi ve mucitlerin icada giden yollarını açtı. İHA ve SİHA'larımızla destanlar yazıyoruz. Yerli ve milli otomobilimiz TOGG'un heyecanını yaşıyoruz. Gökbey'i bekliyoruz. Yerli ve milli sondaj gemilerimizle yeni keşifler peşindeyiz. Tüm bunlar teşviklerle oldu. Cesur bir liderin siyasi iradesi ve kararlı duruşuyla birlikte oldu. Milletimizle beraber oldu. Geçmişte krizler hep sanayi sektörlerinden patlak verirdi. Bugün hamdolsun sanayi, en güçlü yanımız olarak yer almaktadır. Bugün dünya salgınla boğuşurken, üretim çarkları tahrip olmuşken, arz talep dengesi bozulmuşken, seyahat kısıtlamalarının söz konusu olduğu bir dönemde Türkiye adeta dünyanın birçok sorununa, birçok ihtiyacına cevap verebilecek bir durum oluşturmaktadır."
"Sanayileşmeye önem vermemiz gerekiyor"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin içine düştüğü orta gelir tuzağından kurtulması için hızla bilgi çağını yakalayıp gereken sanayi dönüşümünü tamamlayacak çok iyi tasarlanmış ekonomik ve sosyal kalkınma hamlesine ihtiyacının olduğunu söyledi.
Bütçedeki faiz yükünün artmasının ana nedenlerden birinin enflasyon, diğerinin de yabancı para cinsinden yapılan iç borçlanma oranının yüzde 30 seviyesine çıkarılması oluğunu belirten Yılmaz, "Bu durum mali alanı önemli ölçüde kısıtlıyor. 2003 ve 2020 döneminde inşaat ve gayrimenkul dışındaki sektörlerin milli gelirden aldığı paylar azaldı. İçinde bulunduğumuz durumdan çıkmak için sanayileşmeye önem vermemiz gerekiyor. Bunu yapamadığımız zaman orta gelir tuzağından çıkmamız mümkün değil. Çünkü bizim uluslararası piyasaya satacak mal ve hizmetimizin olması, dolayısıyla döviz girdilerimizi, tasarruflarımızı, yatırımlarımızı hızlandırmamız lazım." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de salgınla mücadelede bilimsel alanda önemli gelişmeler kaydedilmiştir"
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ise dünyanın 2020'yi yeni tip koronavirüs tehdidi altında geçirdiğini, 2021 yılında ise aşılamadaki keşif ve uygulama sırasındaki ilerlemeler sayesinde riskin azaldığını ancak tehdidin tamamen ortadan kalkmadığını belirtti.
Küresel ekonomide görülen tüm zorluklara ve olumsuz etkenlere rağmen Türkiye'nin salgın sürecini güçlü sağlık ve sanayi altyapısı ile uyguladığı yerinde ve dengeli politikalar sayesinde başarıyla yönettiğini vurgulayan Aksu, şöyle devam etti:
"Ekonomide uzun dönemde istikrarlı bir büyümenin sağlanması sürdürülebilir sanayi üretiminden geçmektedir. Büyüme oranlarında görülen başarının arkasındaki asıl itici güç de kuşkusuz güçlü sanayi ve altyapımızın olmasıdır. Sanayi üretimindeki güçlü seyir sürerken 12 aylık ihracat rakamımız ise ekim ayı itibarıyla 215 milyar doları aşmıştır. 2021 yılındaki küresel toparlanmaya en fazla katkı sağlayan faktör aşılama programlarının küresel düzeyde yaygınlaşması olmuştur. Aşıya erişim dengeli olmasa bile dünya genelinde 2021 yılının ikinci yarısı itibarıyla hızlanmıştır. Bu süreçte Türkiye'de salgınla mücadelede bilimsel alanda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yerli aşı TURKOVAK'ın üretim sürecini tamamlama noktasına gelmiştir."
Aksu, 2021'in ilk 9 ayında yeni faaliyete geçen işletme sayısının önceki yıla göre yüzde 20 arttığını kaydetti.
Yeni faaliyete geçen 4 işletmeden birisinin orta-yüksek ve yüksek teknoloji grubunda yer aldığına işaret eden Aksu, komisyonda söz alan bazı konuşmacıların salgın sürecinde kapanan işletmelerin sayısını dile getirirken açılanlardan bahsetmediğini, bu durumun ise etik olmadığını söyledi.
Sanayi ve teknoloji alanında stratejik hedeflere ulaşmak için atılan adımlarla küresel piyasada adından söz ettirecek yeni Türk markaları çıkarmak için yenilikçi fikirlerin desteklenmeye devam edilmesinin "Lider Türkiye" hedefinin gerçekleşmesi için son derece önemli olduğunu vurgulayan Aksu, "Türkiye'den çıkan girişimcilerin uluslararası mecrada gündeme gelmesi hepimizin gurur duyduğu adımlar olmaktadır." diye konuştu.
Bakan Varank'tan, Şener'e "Viva Zapata" tepkisi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
CHP Konya Milletvekili Şener'in konuşmasında "AK Parti milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kutsallaştırdıklarını ifade ettiğini" anımsatan Varank, şunları kaydetti:
"Çok çirkin kampanyanın döndüğü şu iki günde Cumhurbaşkanımızla ilgili çok çirkin hashtaglar açıldı. Öldüğüyle ilgili ifadeler, hasta olduğuyla ilgili ifadeler kullanıldı. Sayın Abdüllatif Şener, böyle bir ortamda Viva Zapata diye bir filmden bahsetti ve oradaki karakterin kasabanın ortasında öldürülmesinden bahsetti. Sayın Şener'in bu ifadesinin özellikle seçildiğini düşünüyorum. Bizim inanç anlayışımızda hiçbir yaratılmış kutsallaştırılmaz. Sayın Şener, siyaset arenasındaki yelpazede yer değiştirirken kendi medeniyet değerlerine de başkalaşmış. Keşke Peygamber Efendimiz öldükten sonra Hazreti Ömer ile Ebubekir arasındaki hikayeyi anlatsaydı. Bizim kimseyi kutsallaştırmadığımızı hatırlardı."
Bakan Varank'ın sözlerine bazı CHP milletvekilleri, "Bizim değerlerimiz derken CHP'yi ne olarak nitelendiriyorsunuz?" diyip masalara vurarak tepki gösterdi.
Bunun üzerine Bakan Varank, "Sayın Şener bizim medeniyet değerlerimize uzaklaşmış, bunu söylüyorum. Biz Cumhurbaşkanımızla siyaset yapıyoruz. Onun bu ülke için harcadığı emeğin farkındayız. Kendisi CHP'de siyaset yaptığı için Sayın Kılıçdaroğlu ile adının anılmasını istemiyor olabilir. Ben de CHP'de siyaset yapsaydım asla Kılıçdaroğlu ile anılmak istemezdim." diye konuştu.
Tepkilerini tekrar masalara vurarak devam ettiren CHP'li milletvekilleri bu defa da Bakan Varank'ın konuşma yaptığı masanın önüne giderek, Varank'tan özür dilemesini istedi. Yaşanan kargaşa, AK Parti milletvekillerinin araya girmesiyle bir süre daha devam etti. Tartışmalar sonrası CHP'li milletvekillerinin yerine oturmasıyla görüşmelere kaldığı yerden devam edildi.
Son Dakika › Politika › Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2022 bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?