CIA Eski Direktöründen Ortadoğu Açıklaması

Eski CIA Direktörü Michael Hayden, 7'inci Atlantik Enerji ve Ekonomi Zirvesi'nde ABD'nin Ortadoğu'daki rolüyle ilgili "İslam içerisindeki çatışma devam ediyor. Biz ABD olarak gerçekten güçlü bir milletiz çünkü kendimiz için biçtiğimiz rol dünyanın bu bölgesindeydi" dedi.

Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi'nde düzenlenen "Körfez Ülkelerindeki Enerji Kaynaklarına Genel Bakış" isimli oturumda Ortadoğu'da rejim karşıtı gösterilerin bölgede karışıklığa yol açması yükselen tansiyonun gelecek dönemde enerji odaklı yatırımlara etkisi konuşuldu. Oturuma konuşmacı olarak katılan CIA eski Direktörü Michael Hayden, bölgede etnik grupların çatışması ile devlet yapısının korunamamasına yol açtığını belirtti. Ortadoğu ülkelerinin birinci dünya savaşı sonrasında sahip olduğu sınır çizgilerinin giderek haritadaki varlığını sürdürememe tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken CIA eski Direktörü Hayden; " Suriye'de yaşananlar nedeniyle temel değişiklikler yaşıyoruz. Ortadoğu'daki Osmanlı sonrası yapının değişmiş olması. Irak bildiğimiz şekli ile yok olmuş, Suriye Lübnan ve Libya da bunların içinde. Burada devlet yapısı tamamen değişmiş durumda. Nasıl bir normalizasyona ulaşalım haritadaki birinci dünya savaşından sonraki çisgilere sahip olunamayacak. Irak'ta tek organize kuvvet askeri kuvvet. 35 bin Iraklı 3 bin 500 Amerikan askeri Irak'ta savaşıyor. Sünnilerle yine Sünniler çarpışıyor. Köktendinciler ve anarşik yapılar arasında bir çarpışma görüyoruz. Sünniler-Şiiler arasındaki çatışma Suudi Arabistan ve İran arasındaki çekişmeyi arttırıyor. Fikir çatışmalarından ne anlamalıyız? Ben İslam ve Batının modernize dediği şey arasında bir çatışma var. Batılı görüş açısı başarılı olabilmiş değil. Salondaki batılılar bunu başarı olarak görebilir ama burada bir monoteizmin tekrar ortaya çıkacağını görüyoruz. İslam içerisindeki çatışma devam ediyor. Biz gerçekten güçlü bir milletiz kendimiz için biçtiğimiz rol dünyanın bu bölgesindeydi. Ben CIA Direktörü iken Cidde'de görev yapmıştım bana bir fotoğraf hediye edilmişti. Fotoğraf Kral Abdülaziz'in fotosuydu ve batılı bir isimle el sıkışıyordu. Bu fotonun anlamı çok açıktı, enerjiye karşılık güvenlik. Bu sözleşmenin açık açık ortaya konduğu biçimdi. Ancak gelinen noktada benim ülkem çıkarının ne olduğu ile ilgili tanımını değiştirme sürecinde." - İSTANBUL