Numan Kurtulmuş: "Çatı Aday Arayışı Mağlubiyeti Kabul Etmek Demektir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı adayı sürecine ilişkin muhalefetin çatı aday arayışının mağlubiyeti baştan kabul etmek demek olduğunu söyledi.

AK Parti Samsun İl Başkanlığı tarafından Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi'nde " Türkiye'nin Güncel, Siyasi ve Ekonomik Durumu" konulu panel düzenlendi. Panele AK Parti Genel Merkez Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşmacı olarak katıldı. AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş'ın açılış konuşmasından sonra konuşan Numan Kurtulmuş, "AK Parti 12 yıldır iktidarda. Bu 12 yıllık mücadele içersinde önemli başarılar ortaya kondu. Bizim arkadaşlarımız Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) zihniyeti ile kıyasladığınız zaman onlardan çok daha üstün, çok daha iyi yetişmiş, nitelikli ve seçkin oldukları için mi başarılı oldular. Hayır, hatta tam tersine yıllardır bu memleketlerde CHP'nin elitleri fanuslar içerisinde yetiştirildi. Bizim adamlarımız üniversiteye giremezken, bizim camianın insanları doğru dürüst iş adamı olamazken, bizim camiamızın adamları bürokrasinin kenarından sokulmazken, CHP elitleri fanuslar içersinde yetiştirildiler. Bu beyler devleti tanırdı. Bu beyler devletin bütün imkanlarından istifade ederdi. Bu beyler Türkiye'nin bütün zenginliklerini kendileri ve yandaşları etrafında bölüşürlerdi. İyi okullardan mezun olurlardı, bürokrasilerde iyi yerlere gelirlerdi. Çok güçlü arkaları olurlardı ama niye şimdi başarısız oluyorlar. Esas soru bu ya da biz niye başarılı oluyoruz. Niye başarılı olduğumuzun arkasında bir tane neden var? O da biz doğru yerde duruyoruz. Biz doğru çizgide duruyoruz. Bu beyler yanlış çizgide durdukları için hep başarısızlığa mahkum oluyorlar. Başarısızlığa mahkum olmaya da devam edecekler" dedi.

"AKŞAMLARI BİR ARAYA GELİRLER, PİŞPİRİK OYNARLARDI"

Eskiden devletlerin şehir kulübünden ibaret olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Şehir kulüpleri illerimizde ve ilçelerimizde var. Vali bey orada, o zamanki adıyla belediye reisi orada, ağır ceza reisi orada, varsa lise müdürü orada o ilin erkanı orada. Saat 16.00- 17.00'ye kadar iş yerinde dururlar, akşamları da bir araya gelirler pişpirik oynarlardı. Halkın arasında bir vali, belediye başkanı, milletvekili, rektör görmezdiniz. Mümkün değildi bunları görmek. Hele hele emniyetin ve karakolun önünden geçemezdiniz. Millet karakola geldiği zaman karşı kaldırıma gelir, oradan yürüyüşüne devam ederdi. Bir takım elitler fanusların içinden bakarlar, halka da keyifli bakarlar, 'Bunları adam edeceğiz. Biz bunları adam etmek için gönderildik' derlerdi. Bütün işleri güçleri Cumhuriyet balolarında bir araya gelirler, Cumhuriyet balolarıyla modern Türkiye'yi kurmak için hareket ederlerdi. 28 Şubat'ta o zamanki Cumhurbaşkanının söylediği söz tam da bu elit zihniyetinin yansımasıydı. Hatırlayın salonda kalktı Cumhurbaşkanı Devlet Senfoni Orkestrası senfonisini bitirdikten sonra salona döndü 'işte çağdaş Türkiye bu' dedi. Eminim ki kendisi de o senfoniden hiçbir şey anlamadan o senfoniyi dinledi" şeklinde konuştu.

"BİZİMKİLER DE SAF SAF İNANIYOR, FAİZİ YUKARI ÇIKARTIYOR"

AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'de devletin borçlanma faizinin yüzde 64'te olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Gezi Parkı olayları başlamadan önce 15 Mayıs tarihlerinde Türkiye'nin borçlanma faizi yüzde 4.61'di. Biz bunu hesap ettik. Birisini yüzde 5 kabul ettik, birisini yüzde 60 kabul ettik. Eğer Türkiye yüzde 60 borçlanmaya devam etmiş olsaydı, yani yüksek faizle borçlanmaya devam etseydi, 12 yıl boyunca Türkiye'nin kasasından 642 milyar TL ilave para çıkacaktı. Bunun için siyasi suikastlar yapılır, bunun için sokak olayları teşvik edilir, bunun için bombalar atılır. Siz zannediyorsunuz ki molotof kokteylli atan 18 yaşında bir çocuk. 18 yaşındaki çocuk oraya bildirilmiş kıta ya da kandırılmış kıta. O zannediyor ki ben iyi bir şey yapıyorum. O zannediyor ki Türkiye'nin önünü açıyorum. Ama onun eline o bombayı verip, onu oraya yönlendirenler ise perde arkasından bir vesayet oluşturmak isteyen çevrelerdir. Onlarında içleri yanıyor. Biz nasıl Türkiye'yi zarara sokuyorlar diye içimiz yanıyorsa, onlarında içi yanıyor. 'Ya ne güzeldi, yüzde 50 - 60'la faizli borç veriyoruz. Türkiye'de halkın kanını emiyor cebimizi dolduruyorduk. Nereden çıktı bu adamlarda bu faizleri yüzde 4,6'lara düşürdüler' diyorlar. Sonra arkasından bir sürü olaylar faizi çıkarttılar yüzde 12'ye. Nasıl çıkarttılar, sokak olaylarıyla. Merkez Bankası'nın aldığı radikal faiz çıkarma kararından evvel 15 gün içersinde yazılmış uluslararası medyadaki raporlar var. 'Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faizi arttırmalıdır. Eğer faizi arttırmazsanız döviz yukarı çıkar, enflasyon yukarı çıkar' baskısı yapıyor. Bizimkilerde saf saf inanıyor, faizi yukarı çıkartıyor. Ne değişiyor, döviz yine yukarı çıkıyor. Türkiye'de de senin enflasyon ayarlaman işe yaramıyor" ifadelerini kullandı.

"TERÖR OLAYLARINDA TÜRKİYE 1,2 TRİLYON DOLAR KAYBETTİ"

Terör olaylarında Türkiye'nin 28 senede 1,2 trilyon dolar kaybettiğini belirten Kurtulmuş şöyle konuştu:

"Türkiye'de 28 senede 32 bin insan öldü. Bunların 7 bin tanesi şehitlerimiz. Samsun'un her ilçesine şehitler geldi. Analar ağladı, ocaklar söndü, gencecik insanlar hayattan koparıldı. Bu 28 yılda Türkiye 1,2 trilyon dolar askeri hesaplamalarla parasını kaybetti. Bu terör odaklarını sadece PKK'lardan ibaret görmeyin. O sadece işin önünde görünen bir kısmı. Arkasında onu kullanan, onun bu gücünden istifade eden ve ona güç katan nice kuvvetler var. Faiz lobisi, silah lobisi, karanlık çevreler, büyük ülkelerin istihbaratları var. Yıllarca böyle oldu ve 32 bin insanımız öldü. Türkiye savaşa mı girdi? Hayır, girmedi. Türkiye bugün 1,2 trilyon dolar kaybetmesiydi, bizim milli gelirimiz 11 milyon dolar seviyesinde değil, 25 milyon dolar seviyesinde olurdu. Bugün büyük projeleri 20 sene önce yapardık. Biz hep söylüyoruz. Hakkari Çukurca'daki kardeşimiz ile burada Atakum'da yaşayan kardeşimiz arasında, Ankara'da Çankaya'da yaşayan Cumhurbaşkanımız arasında insan olmak bakımından zerre miktar fark yoktur ve böyle bir Türkiye'yi inşa etmek boynumuzun borcudur."

"BAŞBAKANIMIZIN 'GEREKİRSE ZEHİR İÇERİZ AMA BU SORUNU ÇÖZECEĞİZ' İRADESİ ÇOK ÖNEMLİYDİ"

Çözüm sürecini baltalamaya çalışanların olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Başbakanımızdan Allah razı olsun. Kolay bir şey değil. Rahmetli Turgut Özal ve Necmettin Erbakan da bu sorunu çözmeye gayret etti ama tam çözüm sürecine girdiklerinde o derin devlet dişini gösteren bir canavar gibi ortaya çıktı ve onlara adım attırmadı. Şimdi çok şükür şartlarda değiştiği için bu adım atıldı ama Başkanımızın şu iradesi de çok önemliydi. O da 'Gerekirse zehir içeriz ama bu sorunu çözeceğiz.' Allah'a çok şükür büyük mesafe alındı. Şimdi bu mesafenin alındığını görenler, 'Eyvah bu Türkiye bir daha barış ve kardeşliği sağlarsa, bir daha silahlara başvurmayacak şekilde meselelerini çözerse bize burada ekmek kalmadı' diyorlar. Onun için şimdi çözüm sürecini baltalamaya çalışan işler var. Birileri yol kesiyor, birileri adam kaçırıyor. Bu millet bunlara izin vermeyecektir. Bu ülke barış ve kardeşlik içersinde tek bir ülkenin, tek bir coğrafyanın, tek bir vatanın ve tek bir medeniyetin çocukları olduğu bilinci ile bu sürece devam edecek ve inşallah bütün acılar geride kalacaktır" diyerek konuşmasını tamamladı.

Panele AK Parti Samsun milletvekilleri Tülay Bakır, Ahmet Yeni, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş, ilçe başkanları ve partililer katıldı.

"BU ASLINDA BAŞTAN BİR MAĞLUBİYETİ KABUL ETMEK DEMEKTİR"

Numan Kurtulmuş, konferansın ardından AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Burada da konuşma yapan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bu 12 yıllık AK Parti iktidarı süresince demokratikleşme yolunda çok önemli adımlar atıldı. Ama bunların içersinde en hayati olan, en önemli olan Cumhurbaşkanını doğrudan doğruya halk tarafından seçilmesi meselesidir. Bu anlamda 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir dönüm noktasıdır. Böyle olacağını birkaç sene öncesinden biliyorduk. Dolayısıyla bunun Türkiye'de güzel bir şeklide geçmesini istemeyenlerin her türlü şekilde müdahale etmek isteyeceklerini de tahmin ediyorduk. Ama Allah'ın izni ile çok rahat bir şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimini yapacağız. Birinci turda Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlandırılması için elimizden gelen gayreti ortaya koyacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimine az bir süre kalmış olmasına rağmen Türkiye'de muhalefetin halen Cumhurbaşkanı adayı kim olacak, ne olacak konusunda tereddütler içerisinde olması da Türkiye için ayrı bir garabettir. Tabii ki muhalefet partileri nasıl hareket eder bunu biz belirleyecek değiliz. Ama Türkiye'de muhalefet partilerin bir çatı aday üzerinde duruyor olması ya da bir çatı aday konusunun gündeme geliyor olması dahi Türkiye'de muhalefetin içinde bulunduğu hazin durumu göstermek bakımından önemlidir. Çatı aday peşinden koşuyor demek, 'biz kendi başımıza Cumhurbaşkanı adayı koysak, bu aday millet tarafından seçilmez, onun için hep beraber bir araya gelelim de bir çatı adayı seçtirelim' demektir. Bu aslında baştan bir mağlubiyeti kabul etmek demektir. Ama bu bize bir rehavet vermesin. Bizim en büyük gücümüz neresiyse oraya döneceğiz. Siyasette bir kural vardır. Nerede büyük gücünüz varsa onun üzerinden hareket edeceksin. Bizim büyük gücümüz dışarıdan bir takım bağlantılar değildir. Bir kısım güç merkezleri değildir. Kul planında en büyük gücümüz milletin kendisidir."

Ziyarette konuşma yapan AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş ise, Samsun ekonomisi ve teşkilatın yapmış olduğu çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ziyarete ayrıca AK Parti MKYK Üyesi Ahmet Demircan, AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz katıldı. Ziyaret sonunda Başkan Köktaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekonomi İşler Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'a günün anlam ve önemine binaen hediye takdim etti. - SAMSUN