CHP'nin Muğla üçüncü sıra kontenjan adayı ve eski Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Süha Aldan, bir gazetede SSK'daki yolsuzluk operasyonunu yürüttüğü için milletvekili adayı yapıldığı yolundaki iddialara sert yanıt verdi. Aldan, "30 yıllık meslek yaşamım boyunca yolsuzlukla mücadele eden bir insan oldum. Demek ki bu haberin bir amacı var. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yandaşları mevcut tablodan ürkmektedirler. Bu tip provakatif haberlerle, gerçek dışı yalan haberlerle toplumun aklını karıştırmaya niyetliler" dedi. Ömer Süha Aldan, dava sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılaçdaroğlu'nun tanık sıfatıyla dinlendiğini de belirterek, "Ben sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu o dönem de neden koruyayım ki?" diye sordu.
500 DOLARLIK KALP PİLİ, DEVLETE 10 BİN DOLARA SATILMIŞ
Bodrum'da CHP seçim bürosunu ziyaret eden üçüncü sıra kontenjan adayı ve eski Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Süha Aldan, ulusal bir gazetede 'Neşterin diyeti' başlığı altında verilen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun diyet olarak kendisini milletvekili adayı yaptığı yolundaki habere sert tepki gösterdi. Haberin mesnetsiz ve hiçbir kaynak gösterilmeden yapılmış olmasını şiddetle kınadığını kaydeden ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun tanık olarak dinlenmesi dışında bu dava ile hiçbir şekilde ilgisinin bulunmadığını belirten Aldan, şöyle konuştu:
"2002 yılında zamanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, bazı firmaların devlete tıbbi malzeme satışının yüksek fiyatta olduğunu, fiyatları düşürmeye çalıştığı anda da tehdit edildiğini öne sürmüştü. Sonuçta Neşter Operasyonu kamuya tıbbi malzeme satan firmaların, bu satış sırasında devlete fahiş fiyattan ürün sattığının tespit ettirilmesidir. Kalp stendi, kalp pili gibi insan yaşamında son derece önemli olan araçlar vardı. Bunların satımının engellenmesi dolayısıyla insanlar zarar görebilecekti. Bu durumu ciddi bulduk ve üzerine gittik. Sonuçta 2 bin 450 dolara satın alınan bir kalp stendinin gerçekte yurt dışından 25 dolara getirildiğini ve bu denli yüksek bir fiyata devlete satıldığını belirledik. Mesela kalp pili 500 dolara mal olmuştu, ama devlete 10 bin dolara mal olabiliyordu. Bu nedenle bu durumdan çıkar sağlayan ve zorlandığında da devlete tokat atmaktan çekinmeyen firmalarla, bunlarla ilişki içinde olan doktorlara yönelik olarak Neşter operasyonunu 2003 yılında gerçekleştirdik. Süreç 8 Şubat 2002 yılında başladı ve dolayısıyla da yaptığımız incelemelerde, özellikle kardiyoloji alanındaki bu tip yolsuzluğun çok büyük boyutlara ulaştığını belirledik. Sonuçta sanıklar tutuklandılar, haklarında kamu davası açıldı, yapılan yargılamalar sonucu uzun süre tutuklu kaldılar. Hatırlarsanız bir gece yarısı bütün sanıklar 100 bin dolar kefaletle serbest bırakılmıştı ve Türkiye'de dikkat çeken bir olay olmuştu. "
'KILIÇDAROĞLU TANIK OLARAK DİNLENDİ'
Ömer Süha Aldan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu dava esnasında tanık olarak dinlendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konu oldukça teknik bilgiler içerdiği için Kılıçdaroğlu'nu dinledik. Konuyu anlamakta güçlük çekiyorduk. Geçmişten bu yana nasıl bir yöntem izlendiği konusunda Bakan Yaşar Okuyan'ı da dinledik. Diğer SSK Genel Müdürlüğü yapmış kişileri de dinledik. Sayın Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürlük görevinden 1999'da ayrılmış. Dolayısıyla bu soruşturma sırasında sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorumlu olduğuna dair en küçük bir bulgu yoktu. "
'Neşter 1' adı verilen soruşturmanın Türkiye'nin belki en zor soruşturması olduğunu açık yüreklilikle belirtmek istediğini kaydeden Aldan, "Bir Cumhuriyet Başsavcısı Neşter 1 gibi bir soruşturmayı tek başına yapmaz. Onu denetleyen yüzlerce emniyet birimi vardır, onlarca müfettiş vardır, sayısız bilirkişi vardır. Bunların hepsiyle beraber bir soruşturma yürütülür" diye konuştu.
'DEMEK Kİ KORKUYORLAR'
30 yıllık meslek yaşantısı boyunca yolsuzlukla mücadele eden bir insan olduğunu kaydeden Ömer Süha Aldan şöyle konuştu:
"Bir Allah'ın kulundan bile yolsuzluk konusunda benim hakkımda olumsuz bir kelime duymamışımdır. Demek ki bu haberin bir amacı var. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yandaşları mevcut tablodan ürkmektedirler. Cumhuriyet Halk Partisinin seçimlere kadar geçecek sürede müthiş bir rüzgar yakaladığının bilincinde. Bu tip provakatif haberlerle, gerçek dışı yalan haberlerle toplumun aklını karıştırmaya niyetliler. Böyle bir savaş yöntemini belirlediklerini anlıyorum şimdi. Demek ki korkuyorlar. Bir partinin giderek yükselen toplumsal desteğinden ürkmüşler. Benim bu meziyetlerimden korkuyorlar. Fakat korkunun ecele faydası yok. Ben o meclise gideceğim ve gerçek yolsuzlukları bulup bir bir önlerine koyacağım. "
'KILIÇDAROĞLU O DÖNEM GÖREVDE DEĞİLDİ'
Bu tip yalan haber dalgasının bir yöntem olarak kullanılacağını öne süren Aldan, "Eğer bu yandaş medya yolsuzluğun nerede olduğunu anlamaya çalışıyorsa, önce yandaşlığını yaptıklarına gidip bir baksınlar. Suç tarihi 2002, Sayın Genel Başkanım ne zaman görevden ayrılmış 1999. Yani bir insana görev yapmadığı bir dönem için soru sorulabilir mi? Ben sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu o dönem de neden koruyayım ki? Yani 2002'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir milletvekili. Benim onu korumam için bir sebep mi var?" dedi. - Muğla/ Bodrum
Son Dakika › Politika › 'Neşterin Diyeti' Haberine Tepki - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?