MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Her muhit ve mecrada olduğu gibi, TBMM'de de bölücü sima istemiyoruz, terörist görmeye dayanamıyoruz. Biz, terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabırlarımızı kevgire çeviren HDP'nin Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz. HDP, PKK'nın menfur ve melun eylem yoldaşıdır" dedi.
Devlet Bahçeli, bugün partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, özetle şunları söyledi:
"TERÖR ÖRGÜTLERİ, SADECE İNSANIMIZIN DEĞİL, ESASEN TÜM İNSANLIĞIN ORTAK CAN DÜŞMANIDIR"
"Terör örgütleri, sadece insanımızın değil, esasen tüm insanlığın ortak kan davalısı, ortak can düşmanıdır. Terörizmin hiçbir şekli, hiçbir türü, hiçbir türevi masum değildir, meşru değildir. Şu gerçeği itiraf etmek gerekir ki Türkiye'nin üstesinden gelinmesi kaçınılmaz olan öncelikli sorunu, bize göre sorunlar piramidinin zirvesine oturmuş bölücü terör sorunudur.
Bu melametin, bu melanetin hakkından gelemedikten sonra hayatın diğer alanlarında tam bir istikrar yakalamamız çok zor ve zahmetli, belki de muhal bir hayaldir. Terör sorunu, ülkemizin henüz kabuk bağlamamış yarasıdır. Fakat bu alanda çok ciddi neticelerin alındığı da malumlarınızdır. Zaman zaman kanatılan bu yara açık oldukça üzerine konmak için fırsat kollayan pek çok iç ve dış mahreçli haşarat ve husumet odağı çıkacaktır, bugüne kadar da çıkmıştır.
"GAZİ MECLİS'TE BÖLÜCÜ TERÖRİSTLERİ TEMİZLEMEDİKTEN SONRA RAHAT BULMAYIZ"
Ekonomik güvenliğimizin sürekliliği, siyasal dirliğimizin sürdürülebilirliği, toplumsal huzurumuzun sükuneti, bölgesel ve küresel caydırıcılığımızın sürati, terörle mücadeleden alınacak kalıcı ve kesin sonuçlara bire bir bağlıdır. Sınırlarımızın mücavir alanlarında, dağlarda, şehirlerde, mezralarda, belediyelerde, bürokraside ve Gazi Meclis'te bölücü teröristleri temizlemedikten, bunlarla her anlamda hesaplaşmadıktan sonra rahat bulamayız, güvende olamayız.
Ellerinde hançer ile arkamızdan dolaşıp gaflet ve rehavet anımızı kollayan alçakları köklü bir tasfiye ve tecziye süreciyle berhava etmek zarureti omuzlarımızdadır. Milli bekamız, milli birliğimiz, milli güvenliğimiz buna bağlıdır. Bayrak inmesin diye yavrularını mezara indiren şehit analarına, şehit babalarına vefa ve minnet borcumuzu kesinlikle ödemek durumundayız.
Türk milleti terörle yaşamaya hem alışmayacak hem de buna tahammül etmeyecektir. Terör örgütleri, muhasım çevrelerin, Türkiye üzerinde hesabı olan ülkelerin çıkarına kullanılan kiralık katiller sürüsüdür. Parayı veren kim olursa olsun teröristlere ya tetiği çektirmekte ya da tuzaklanmış bombayı patlattırmaktadır.
"TERÖRÜN HAKLI BİR GEREKÇESİ ASLA OLAMAZ"
Terörün haklı bir gerekçesi asla olamaz. Terörün kökeninden, yöresinden, mezhebinden, milletinden, milliyetinden, irade ve inancından asla bahsedilemez. Türkiye ne zaman adından ve güçlü adımlarından söz ettirse, bölgesel ve küresel meselelere muktedir bir şekilde ne zaman müdahil olsa çok gecikmeden asimetrik saldırılara maruz kalmaktadır.
Türkiye ne zaman yükselişe geçip ayağına vurulan prangaları kırmaya başlasa terör eylemleri aracılığıyla karşı ve kanlı bir cevap almaktadır. Bu durum, yabancısı olmadığımız, devamlı birbirini takviye eden karanlık bir döngüdür. Bizim anlayış ve kabulümüze göre, terörle mücadele, teröristle mücadele değildir. Terörist dediğimiz ruhu ve bedeni satın alınmış caniyi her coğrafyadan ve her zeminden devşirmek, Türk düşmanları tarafından kolay ve maliyetsiz bir yoldur.
"TERÖRİZMLE MÜCADELE, ASLINDA TÜRKİYE DÜŞMANLARIYLA TOPYEKUN BİR MÜCADELEDİR"
Teröre zaman ve mekan üstü, tarihsel perspektiften beslenen milli bir akıl ve algıyla baktığımızda, bu yalın gerçek çok açık görülecektir. Olanı, olmuşu ve olacağı bütüncül şekilde yorumlayıp analitik bakış açısıyla ele aldığımızda, asıl tehdidin çok boyutlu, çok aktörlü, dış kaynaklı, küresel politik, diplomatik ve ekonomik mücadelelerle bağlantılı terörizm musibeti olduğu hemen fark edilecektir. Terör ise terörizmin sadece bir yönüdür, bir yüzüdür, ama hepsi değildir. Terörizmle mücadele, aslında Türkiye düşmanlarıyla topyekun bir mücadeledir.
Teröristin inisiyatif ve ön aldığı süreçte, her hunhar eylemden sonra gösterilen duygusal ve konjonktürel tepkilerle terörizmin kaynağının kurutulması zordur, zor olduğu kadar da çareyi yanlış istikametlerde aramaktır. Unutmayalım ki özelde terörle, genelde de terörizmle mücadele, toplumun mağdur, devletin de seyirci olduğu doğaçlama ve gelişigüzel bir süreç şeklinde görülemeyecektir. Toplum mağdur olmadığı gibi devlet de seyirci değildir, kesinlikle olmamıştır.
"TERÖRİSTLE MÜCADELE TAKTİK EĞİTİM VE İCRA PROGRAMI OLUŞTURULMALI"
Terörle mücadele, silahtan mayına, bombadan hendek kazmaya, pusudan baskın ve intihar eylemine kadar çok değişken ve dinamik bir mücadele alanıdır ve terörün mutat tedbirlerle, rutin taktiklerle önlenmesi güçtür. Teröristin eylem yöntemlerinin değişmesi süreçlerinde ön alarak ilgili güvenlik kuvvetlerini yeni şart ve durumlarla uyumlu olarak devamlı eğitecek, donatacak ve yönetecek 'teröristle mücadele taktik eğitim ve icra programı' oluşturulmalı ya da oluşmuşsa kademe kademe olgunlaştırılmalıdır. Terörle ve terörizmle mücadele, yalnızca askerimize, polisimize ve korucularımıza ihale edilmiş basit bir asayiş sorunu olarak değerlendirilemeyecektir. Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün desteklerin kesilmesini sağlayacak kadar kapsamlı 'diplomatik mücadele eylem planı' hazırlanmalı, eşgüdüm halinde de uygulanmalıdır.
Terörizmle mücadele, yalnızca bir güvenlik sorunu değil, daha üst seviyede siyasi, ekonomik ve diplomasi sorunudur. Meseleyi bütün yönleriyle kavramak, husumet cephesinde birikmiş ve bilenmiş iç ve dış odakları iyi tanımak, tanımlamak ve tanıtmak gerekmektedir. Türkiye'miz sağlam ve sağduyulu duruşunu güçlendirdikçe önünü kesmeyi hedefleyen alçak gruplar, ahlaksız güruhlar, namert mihraklar ve dost kisveli hasım ülkeler anlaşılan boş durmayacak, kiralık katillerini sahaya sürmekten vazgeçmeyeceklerdir. Biz milli birlik ve dayanışma ruhumuzu canlı tuttukça da Allah'ın izniyle emperyalizm ve piyonları sonuç alamayacaklar, bölünmemizi ve parçalanmamızı rüyalarında bile göremeyeceklerdir. Herkes, terörle arasına kalın bir çizgi çekmek mecburiyetindedir. Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle istikrar arasında ikinci bir seçenek yoktur, hiç de olmamıştır. Terörizmi politik hesaplaşmaların vasıtası ve vetiresi olarak gören küresel güçlerin terör örgütlerinin sırtını sıvazlayıp kesintisiz destek sağlamaları, her yönüyle bir terör yöntemidir; insan haklarına, insanlık onuruna ağır bir saldırganlıktır.
"HDP, PKK'NIN MENFUR VE MELUN EYLEM YOLDAŞIDIR"
Türkiye siyasetinde de teröre sıcak ve sevimli mesajlar verenler, millet ve tarih önünde suç ortağıdır, işlenmiş cinayetlerde pay sahibi olan alçaklardır. Bu nedenledir ki her muhit ve mecrada olduğu gibi, TBMM'de de bölücü sima istemiyoruz, terörist görmeye dayanamıyoruz. Biz, terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabırlarımızı kevgire çeviren HDP'nin Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz. HDP, PKK'nın menfur ve melun eylem yoldaşıdır. HDP, CHP'nin ikiz kardeşi, diğer marjinal partilerin çıkar ortağıdır.
PKK/ YPG'yi ve arkalarında duran kan emici efendilerini bütün hissiyatımla lanetliyorum. Bilinsin ki teröre teslim olmayacağız, terörizmin operasyonlarına taviz vermeyeceğiz. İstiklal Caddesi'ni kana bulayan katilin, YPG/PYD'den talimat alarak Türkiye'ye kaçak yollardan sızdığı anlaşılmaktadır. Bu katil, hamdolsun saklandığı evde kıskıvrak yakalanmış, döktüğü her kanın hesabını vermek üzere sorguya çekilmiştir. Bir gün bile geçmeden teröristin ele geçirilmesinden dolayı istihbarat ve emniyet birimlerimizi gönülden kutluyorum. İnşallah yaralarımızı saracağız, şehitlerimizin kanını da yerde bırakmayacağız.
"TERÖRİZME KUCAK AÇANLARDAN HESAP SORACAĞIZ"
Terörizme kucak açanlardan hesap soracağız. Terör örgütlerinin kökünü kazıyacağız. İstiklal Caddesi'nde Türkiye'ye kanlı mesaj vermek için kiralık katillerini üzerimize salanlara da misliyle cevap vereceğiz. Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür, hiçbir zalimin önünde eğilmeyecektir. Türk milleti, teröristleri eğitip, silahlandırıp, ellerine bombaları tutuşturup Türkiye'ye gönderen sözde müttefiklere Allah şahit olsun ki diz çökmeyecek, şirret oyunlarına boyun eğmeyecektir. Ciğer yanmayınca göz yaşarmazmış. Velakin bizim ciğerimiz yansa da düşman sevindirmemek için gözümüzden yaş dökmeyeceğiz.
İstiklal Caddesi'nin eylem mahalli olarak neden seçildiği, bu barbar saldırının arkasındaki yabancı istihbarat örgütlerinin nasıl ve ne şekilde pozisyon aldıkları, hangi ülkelerin parmağının olduğu mutlaka netleşecek, esrar perdesinin ardındaki sırlar gün yüzüne çıkacaktır. Masumlara bombayla saldıranlar, bunun emrini verenler, buna göz yumanlar, bundan nemalanma hevesine kapılanlar, bununla itibar kazanacaklarını zannedenler, şerefsiz kere şerefsizdir.
"TEZKERELERE KARŞI GELEN KİM VARSA MİLLET HUZURUNDA SORUMLUDUR"
Sınır ötesi operasyonlara izin ve icazet veren tezkerelere karşı çıkan, karşı gelen, itiraz eden, CHP'sinden HDP'sine kadar kim varsa millet huzurunda sorumludur. Bunlar, bölücü terörün hizasındadır. Dahası, Türk askerine kimyasal silah iftirası atan, sonra da PKK'lı Mustafa Karasu tarafından 'Türkiye halkının onuru' diye alkışlanan Tabipler Birliği Başkanı'yla diğer bölücü terör yandaşları, ihanetlerinin bedelini en ağır şekilde ödemek durumundadır. Vatansızlara bu aziz vatanın suyu da ekmeği de haramdır. Terörü aklamaya, teröristlere arka çıkmaya teşebbüs ve niyet etmiş kim varsa karşımızdadır, bunların alayı da yeminli Türkiye düşmanıdır. CHP yönetimine çağrım, terörizmle aralarına kesin bir mesafe koymalarıdır. Zilletin diğer paydaşlarına çağrım, terörizme kati ve kesin bir cephe almalarıdır.
Dün zillet ittifakının yeni bir toplantısı, İstiklal Caddesi saldırısının gölgesinde yapılmıştır. Altı parti başkanının altına imza attıkları müşterek toplantı sonuç bildirisinin hiçbir satırında, şu işe bakınız ki PKK yoktur, YPG yoktur, PYD yoktur. Terör diyorlar, ama örgüt ismini söylemiyorlar. Müphem, meçhul ve muamma bir terörden sözde rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Terörist bellidir, terör örgütü de belirlenmiştir. O halde zillet ittifakı, anonim bir saldırı varmış gibi kapalı devre mesajları niye vermiştir? 'YPG bize saldırmaz' diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir? Zillet ittifakı, İstiklal Caddesi saldırısına karşı açıktan tavır alamamış, katile 'katil' diyememiş, PKK/YPG'yi lanetleyememiştir.
"KONUŞUN Kİ NEREYE HİZMET ETTİĞİNİZİ GÖRELİM, ÖĞRENELİM"
Zillet ittifakına sesleniyorum; korkmayın, ürkmeyin, PKK'yı ve sahiplerini gücendirmemek için kırk dereden su getirmeye kalkmayın. Çıkın milletimizin huzuruna, eğip bükmeden, oraya buraya kaçmadan mertçe, haysiyetlice, içtenlikle 'PKK terör örgütüdür, canidir hem milletimizin hem de insanlığın ortak düşmanıdır' diye konuşun. Konuşun ki nerede durduğunuzu, nereye hizmet ettiğinizi görelim ve öğrenelim. Cesaretle konuşun ki adam mısınız, değil misiniz onu idrak edelim.
Terörist Demirtaş'ı serbest bırakacağım diyen Kılıçdaroğlu'nun PKK'ya, YPG'ye, PYD'ye, hatta FETÖ'ye çıtını çıkarması, kaşını kaldırması, yumruğunu sıkması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Biz boşuna söylemedik, PKK neyse HDP odur. HDP neyse CHP aynısıdır, aynı gövdenin zehirli sarmaşıklarıdır. ABD'nin sahte ve samimiyetsiz taziye mesajlarıyla zillet ittifakının bu neviden mesajı arasında en küçük bir çelişki göreniniz olmuş mudur? Suriye veya Irak'taki terörist kamplarda eğitilip terör eylemi amacıyla canlı ceset gibi Türkiye'ye sızan ya da sızdırılan canilere hedef listesi veren, stratejik ve kalabalık mahallere gönderen hiçbir ülke dost değildir, dürüst değildir, esasen müttefik de değildir.
"EKONOMİMİZİ HEDEF ALIYORLAR"
Ekonomimizi hedef alıyorlar. Bin yıllık kardeşlik hukukumuzu hedef alıyorlar. İç barış ve huzur ortamımızı hedef alıyorlar. ABD menşeli bir gazetenin her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği İstiklal Caddesi'nin bombalandığını haber niteliğinde servis etmesi, psikolojik harekattır, skandal bir paylaşımdır, bayağı bir algı oyunudur, kirli bir kampanyadır. Beyoğlu'nun en işlek caddesinin seçilmesi, tesadüfi değildir. Terörizmin amacı, korku üretmektir. Bunun yanında, hayatın olağan akışını kesintiye uğratmaktır. Bu kanlı saldırının maksadı, Türkiye'nin imajını, itibarını ve 2023 vizyonunu baltalamaktır.
İstiklal Caddesi saldırısını yaklaşan seçimler sebebiyle iktidarın yaptırdığını söyleyenler, bunu yazıp çizenler, sadece namussuz değil, aynı zamanda aramızda dolaşan casuslardır. Bu sapık iddia ve iftirayı diline dolayanların Türkiye diye bir ülkesi, Türk milleti ismiyle bir milleti olamaz, olamayacaktır. Bunlar hakkında, teröristlere hangi muamele yapılıyorsa aynısı yapılmalı, doğduklarına bin pişman edilmelidir. Terörden korkmuyoruz, terörizmden çekinmiyoruz. Son teröristi, son kanlı silahıyla ele geçiresiye kadar durmayacağız, kafalarını ezmeye devam edeceğiz.
"HAKKIMIZI ÇİĞNETMEYİZ, ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI HİÇBİR FİİLİ İŞGALE MÜSAADE ETMEYİZ"
Yunanistan'ın karasularını 6 milin üzerine çıkarma amacı, savaş çağrısı, korkaklığın meydan okumasıdır. Hele karasularını 6 mile bir çıkarsınlar da görelim; el mi yaman, Türkiye mi yaman, hep birlikte şahit olalım. Hakkımızı çiğnetmeyiz, uluslararası hukuka aykırı hiçbir fiili işgale Allah'ın izniyle müsaade etmeyiz.
Kıbrıs Adası'nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm, ancak Kıbrıs Türk halkının 1963'ten beri gasp edilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilecektir. Barış ve istikrarın sağlanmasını, geniş uluslararası iş birliği ve insanlığın sürdürülebilir kalkınmasının desteklenmesini amaçlayan Ortak Güvenlik ve Refah için Semerkant Dayanışma Girişimi, müstesna bir karar ve açılımdır."
Son Dakika › Politika › Bahçeli: TBMM'de Terörist Görmeye Dayanamıyoruz. Hdp'nin Türk Siyaset ve Demokrasi Hayatında Bir Saniye Yer Almasına Tahammül Edemiyoruz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?