MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün HSYK ile ilgili kanunu onaylayarak, Anayasa'ya aykırılık iddiasının Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine dair açıklamasına ilişkin, "Madem görevini Anayasa Mahkemesi'ne devretmiştir, istifa etsin. Anayasa Mahkemesi Başkanı olsun Cumhurbaşkanı" ifadesini kullandı.
Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü HSYK ile ilgili kanunu onaylaması nedeniyle eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hukuk devleti niteliğine, hukukun üstünlüğüne darbe vurduğunu ve bunun için işbirliğinden kaçınmadığını öne süren Vural, "Türk milletinin birliğini, Cumhuriyetin birliğini ve devleti temsil eden Cumhurbaşkanı, milletin kendisine verdiği bu görevi yerine getirmekte acz içinde olduğunu ve Erdoğan ile paralel şekilde rüşvet ve yolsuzluk iddialarının üstünü örtmek amacıyla hukuka darbe planlaması yaptıklarını ortaya koymuştur" iddalarında bulundu.
Gül'ün HSYK ile ilgili kanunun Anayasa'ya aykırı olduğunu açıkça ifade ettiğini öne süren Vural, şunları söyledi:
"Anayasa'ya aykırı olduğunu bile bile kanunu imzalamakla Anayasa'yı ihlal ettiğini belirtmek isterim. İnternet yasasında olduğu gibi Gül ile Başbakan Erdoğan paralel hareket etmektedirler, paralel yapının elemanı olarak çalışmaktadırlar. Milleti aldatıp kandırmakla, milletin gazını almakla Cumhurbaşkanlığı yapılmaz. Cumhurbaşkanı, Anayasa'ya aykırı olduğunu bile bile hukuk devletine darbe vuran, yargının bağımsız ve tarafsız olmasına darbe vuran böyle bir yasada veto yetkisini kullanmayan, kendi iradesiyle Anayasa Mahkemesi'ne göndermeyen, yaptığı açıklamayla değerlendirmenin Anayasa Mahkemesi tarafından yapılması gerektiğine ilişkin kanaatle görevini yapamadığına göre, madem görevini Anayasa Mahkemesi'ne devretmiştir, istifa etsin. Anayasa Mahkemesi Başkanı olsun Cumhurbaşkanı.
Kim, hangi makam ve mevkide olursa olsun Anayasa tarafından verilmiş görevini yerine getirmekle görevlidir. Görevi ihmal ya da kötüye kullanma asla mazur görülebilecek bir şey değildir. Sayın Cumhurbaşkanı yasayı onaylamakla kendi yeminini de ayaklar altına almıştır. Cumhurbaşkanına bu görevler niye veriliyor? Orada oturun, yiyin, için, gezin diye mi? Bu millet size makam, mevki verdiyse, bu yetkileri kullanın diye verildi. Vatandaşın özgürlüğüne darbe vurulurken, hukuka darbe vurulurken Cumhurbaşkanı meydanda yoktur. Kamu görevlisine 'ifadeye gitme' diyerek, yargının sağlıklı çalışmasını engellemek istemişse milletin verdiği makam ve mevkileri bu şahısların dolduramadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Cumhurbaşkanı'nın, Sayın Başbakan'ın belirttiği dinlemelerle ilgili hususların bu olayda etkili olup olmadığını açıklaması gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı makamının rejimin işletilmesi bakımından herhangi bir fonksiyonunun kalmadığı, Cumhurbaşkanı'nın artık seçilme, kendine makam, mevki arama gayesi içinde olduğu gayet açık şekilde ortadadır."
-Ses kayıtları
Vural, kimsenin gerçeklerin üstünü örtemeyeceğini ifade ederek, montaj olduğu belirtilen ses kaydı iddialarına ilişkin, su kayıtları milyonlarca kişinin dinlediğini öne sürdü.
Ses kaydının hukuka aykırı ya da montaj ise delilleriyle ortaya konulması gerektiğini anlatan Vural, "Başbakan, sesin kime ait olduğunu ispatlamak için TÜBİTAK'a da güvenmiyor. Baba, oğul, 'O Ses Türkiye' yarışmasına katılsın, belki jüri üyeleri sesin kime ait olduğunu bilir de dönerse belki kime ait olduğunu milyonlar da öğrenmiş olur" diye konuştu.
Vural, telefon görüşmelerine ilişkin trafik bilgilerinin ilgili kurumlarda bulunduğunu, 17 Aralık ve 18 Aralık 2013 tarihlerine ait MOBESE kayıtlarının da gazetecilere dağıtılmasını önererek, "Bu ses sana ait mi değil mi? Telaşa gerek yok, hodri meydan" dedi. TRT'deki bir görevlinin ses kayıtlarını incelediğine ve "montaj" dediğine ilişkin haber yapıldığını anımsatan Vural, "Sana kim verdi bu görevi? Sana mı kaldı bu görev?" dedi.
Erdoğan'ın, montoj olduğu belirtilen ses kaydı iddialarının internete düşmeden iki gün önce çocuklarıyla arasındaki konuşmaların dinlendiğini açıkladığını anlatan Vural, "Demek ki biliyormuş. Çocuğumun üstünden bana gelmek istiyorlar derken, gerçekten böyle bir konu var. Kendi canının derdine düştüğü anlaşılıyor. Gözü kararmış şekilde her türlü hukuksuzluğa tevessül ederek yargının, emniyetin, basının, internetin susturulmak istenmesinin asıl nedeni turpun büyüğünün heybede olmasıymış" ifadelerini kullandı.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun da "iddialar doğru olsa bile milletin inanmayacağı" yönünde sosyal medyada mesaj attığının anımsatılması üzerine Vural, "Milletin aklıyla alay etmemek lazım. Anlaşılıyor ki kendisi doğru olduğuna inanmış" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan hakkında soruşturma usulünün yollarının belli olduğuna dair açıklamaların hatırlatılması üzerine Vural, "Hakkında fezleke olsa, bunu Meclis'e getirecek Meclis Başkanı mı var, Adalet Bakanı mı var?" diye sordu.
Oktay Vural, TÜBİTAK'ta bugün bazı görevlilerin görevden alındığına ilişkin iddiaları değerlendirmesinin istenmesi üzerine ise "Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını yapan savcıların başına ne geldiyse TÜBİTAK'ın başına da o gelecek. Şüphelilerin delil karartmasına imkan veriliyor" dedi. - TBMM
Son Dakika › Politika › MHP Grup Başkanvekili Vural Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?