CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Giresun'da- Kılıçdaroğlu: "Yabancı tekellerin eline fındık üreticisinin alın terini peşkeş çekiyoruz, oraya veriyoruz. Fındık üreticisi kime destek veriyor? Kendi alın terini peşkeş çeken kesime destek veriyor. Olmaz, yanlış var bu işte"- "Toplumun refah seviyesinin artışı ile beraber o ürünü üretenlerin de refah seviyesini arttırmanız lazım. Şimdi veraset yoluyla tüm arasalar bölündü, parçalandı. Fındık ana ürün olmaktan çıktı"GİRESUN (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yabancı tekellerin eline fındık üreticisinin alın terini peşkeş çekiyoruz, oraya veriyoruz. Fındık üreticisi kime destek veriyor? Kendi alın terini peşkeş çeken kesime destek veriyor. Olmaz, yanlış var bu işte" dedi.Kılıçdaroğlu, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Giresun'da, Türkiye Ziraatçılar Derneği tarafından Giresun Belediyesi Ek Hizmet Binası'nda düzenlenen programa katıldı.Burada konuşan Kılıçdaroğlu, milli siyasetin, kendi insanının haklarını savunmadan geçtiğini vurgulayarak, "Rahmetli Ecevit'e ne dediler? 'Afyon'a gitmeyeceksin' dediler. Afyon'a gitti, 'benim topraklarımda neyin ekilip biçileceğine biz karar veririz, siz karar veremezsiniz' dedi. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın" diye konuştu. Çay ürününden şikayet edildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Kaçak çay var. Gidin Doğu'ya, Güneydoğu'ya kaçak çay içiliyor. Nereden geliyor bu kaçak çaylar? Sınırlardan geliyor. Kiloyla mı geliyor? Hayır, tırlarla geliyor, gemilerle geliyor. Yakalanıyor da ne oluyor? Hiçbir şey olmuyor. Kaçak çayla mücadele mi etmek istiyorsun? Çok basit. Yakaladığınız çayı imha edersiniz. Bir daha gelmez. Devleti devlet yapan kararlılığıdır. Kendi halkının çıkarlarını savunmaktır" ifadelerini kullandı.Kılıçdaroğlu, fındığın bütün Karadeniz'de üretildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada bir numarayız ama fiyatı biz belirleyemiyoruz. Niye? Madem ki ben tekel konumundayım, dünyada bir numarayım, fiyatını ben belirlerim. Nasıl olur yolu? Belli. Dünya fındık borsasını burada kurarım. Kuruyor muyuz? Kurmuyoruz. Niye kurmuyoruz? Çünkü yabancı tekellerin eline fındık üreticisinin alın terini peşkeş çekiyoruz, oraya veriyoruz. Fındık üreticisi kime destek veriyor? Kendi alın terini peşkeş çeken kesime destek veriyor. Olmaz, yanlış var bu işte. Fındık burada yetişiyor. Sakarya ovasında fındığın ne işi var? Bereketli topraklarda fındığın ne işi var? Niye orada fındık ekimine izin veriliyor? Bu dağda fındık dışında ne yetişecek?" Bir kentin ya da bir bölgenin tek geçim kaynağı olan ürünlerin stratejik ürün olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Rize çayı stratejik üründür, başka bir şey yok. Fındık stratejik üründür, başka imkan yok. Zonguldak kömür, stratejik üründür. Kömürden geçiniyorlar. Başka yeri yok. Şimdi baktığınız zaman stratejik ürünle ilgili devletlerin özel politikaları olur. Bu amaçla politika oluşturur. O bölgede yaşayan insanlar bu üründen geçiniyorlar, bitti. O zaman toplumun refah seviyesinin artışıyla beraber o ürünü üretenlerin de refah seviyesini arttırmanız lazım. Şimdi veraset yoluyla tüm arasalar bölündü, parçalandı. Fındık ana ürün olmaktan çıktı. Tarihi gelir kaynağı olmaya başladı. Bir ailenin içerisinde 5'e, 6'ya bölünüyor. O zaman ana gelir kaynağı olmaktan çıkıyor. Önlemi kim alacak? Devlet alacak. Aldı mı? Almıyor ve aşama aşama yok oluyor."- HES projesiKılıçdaroğlu, hidroelektrik santralleri (HES) projesinin doğa bozulmadığı takdirde yapılabileceğini vurgulayarak, "Doğayı tahrip ediyorsanız, can suyu vermiyorsanız, etrafındaki yeşilliği mahvediyorsanız, kimse kusura bakmasın. Karadeniz'de sivil toplum örgütleri var. Dağlarına, taşlarına, denizlerine, derelerine sahip çıkıyorlar. O insanlara gerçekten şükran borçluyum. Kendi emekleri ile kendi doğalarına sahip çıkıyorlar" dedi.Siyasetçi olarak onların mücadelelerine kısmen de olsa destek vermeye çalıştıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Enerji ihtiyacımız var mı? Elbette var. Peki o HES'ler bizim enerji ihtiyacımızı karşılar mı? Hayır, karşılamaz. O zaman niye yapıyoruz? Çevre değerlendirme raporunu uygulamaya koymuyorsunuz. 'Gereksiz' diyorsunuz. Çevre önemlidir, tabiat, doğa, ağaç önemlidir. Bir ağacın altında oturduğun zaman huzur içinde oturursunuz. Bir de beton yığınının içinde oturun. Hangisi rahat? İnsanın doğasında olan ne ise biz o doğayı korumak zorundayız" şeklinde konuştu.Kılıçdaroğlu, tüm sorunların üstesinden gelmek için doğru tercih yapılması gerektiğini dile getirdi.- "Bu toplumda ahlakı egemen kılabiliriz"Farklı ülkelerde yolsuzluğa bulaşan siyasetçinin, siyasetten çekildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Bizim ülkemizde yolsuzluk yaptığın sürece büyüyorsun, daha üst makamlara geliyorsun. Ben merak ediyorum, bizim kültürümüzde böyle bir şey yok. İnancımızda da böyle bir şey yok. Rahmetli babam, annem öğretmişti. Kul hakkı yemenin en büyük günah olduğunu öğretmişlerdi. Biz en büyük günah işleyenleri en büyük yerlere getiriyoruz. O zaman sakatlık var bu işte. Bir yanlışlık var bu işte. Bunu çözmemiz lazım, el birliği ile çözmemiz lazım, beraber çözmemiz lazım. Çözmeye bizim gücümüz var. Demokrasi içerisinde biz bunu çözebiliriz. Bu toplumda ahlakı egemen kılabiliriz." ...
Son Dakika › Politika › Kılıçdaroğlu: 'Bu Toplumda Ahlakı Egemen Kılabiliriz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?