Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan Kerkük'ün Türkiye için önemi anlattı.
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan Türkiye'nin yanı başında tarih yazılmak üzere olduğunu söyleyerek Kerkük'ün Türkiye için önemi anlattı. Yrd. Doç. Dr. Bostan, "Türkiye'nin hemen yanı başında tarih yeniden yazılmak üzere; kirli ellerini bu bölgeye uzatan emperyalist devletler, Ortadoğu'da cetvellerle çizilmiş yeni bir yapay harita oluşturmak için olanca güçleriyle çalışıyorlar. Yer aynı, oyun aynı: Geçen yüzyılın başlarında emperyalist ve kolonyalist emellerinin önündeki en büyük engel olan Osmanlı'yı yıkarak, Ortadoğu'yu, hepsi bir araya geldiğinde dahi dünyada bir etkinliği olmayan yapay devletçiklere bölerek ele geçiren güçler şimdi daha fazlasını istiyorlar. Dünyanın en zengin petrol kaynaklarına sahip ve en stratejik bölgelerinden birisi olan Ortadoğu'yu bütünüyle kendi emir ve kumandalarında bir uyduya, bir koloniye dönüştürme gayretindedirler" dedi.
"Senaryo tamamen aynı"
Yrd. Doç. Dr. Bostan, "Emperyalist güçler bütün bölge insanlarını ve karşılarındaki dünyayı tarih bilincinden o kadar mahrum ve o kadar düşük zekalı olarak görüyorlar ki oyunu değiştirmeye bile lüzum hissetmiyorlar. Nitekim bu kirli oyun için sahneye konan oyunun senaryosu tamamen aynı, sadece aktörlerinde kısmi bir değişme var. Dün Osmanlı'ya karşı Arapları kullanan emperyalistler bugün de Kürtleri kullanıyorlar. 20 Mart 2003'te Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere koalisyonunun Saddam Rejimine karşı başlattığı Irak Savaşı ile Irak işgal edilerek, savaşın en ağır faturası yine Türkiye'ye ve Türklere kesilmiş bulunuyor. Bu ağır faturaların en başında geleni ise hiç kuşkusuz, Irak Türklerinin katliama tabi tutulması ve Irak'taki bin yıllık Türk varlığının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmasıdır" diye konuştu.
"ABD- İngiltere koalisyonu,taşeron olarak kullandıkları Kuzey Irak'lı peşmergelere yaptırmaktadırlar"
Yrd. Doç. Dr. Bostan sözlerine şöyle devam etti: "ABD- İngiltere koalisyonu, sömürgecilik emellerinin gerçekleştirilebilmesi için de, Irak'ın parçalanması planlarını hazırladığı gün gibi aşikardır. Doğrudan yapmak istemedikleri birçok kirli işi, taşeron olarak kullandıkları Kuzey Irak'lı peşmergelere yaptırmaktadırlar. Bu kirli işlerin en önemlisi ise, Kuzey Irak'taki Türk varlığının bütün bütüne ortadan kaldırılmasıdır. Şu anda sahnelenen oyun bundan ibarettir: Irak'taki bin yıllık Türk varlığı malıyla, mülküyle, canıyla, ırzıyla, namusuyla akla gelecek gelmeyecek her şeyi ile birlikte toptan tehdit altındadır. Nitekim 9 Nisan 2003'te ABD ve İngiltere güçlerinin Bağdat'ı ele geçirmesinden hemen bir gün sonra aynı ülkelerin teşvikleri ile paramiliter peşmergeler Kerkük'e girmişler ve hemen, hiç vakit kaybetmeden 14-16 Temmuz 1959 tarihinde yapılan kanlı eylemleri tekrarlamaya başlamışlardır. Eli silahlı peşmergeler tarafından ilk olarak seçilen hedef, nüfus kayıtlarının ve tapuların bulunduğu resmi daireler olmuştur. Bunun hemen arkasından ise, eli kanlı, gözü dönmüş peşmergelerin Türklere ait mezarları tahrip ettikleri, mezar taşlarını kırıp yok ettikleri bilinen bir husustur. Bu hain planla Kerkük Türklerinin nüfusları ve tapuları silinmek suretiyle mülkiyet ve aidiyet varlıkları ortadan kaldırılmak istenmiş, bununla yetinilmeyerek Türk mezarları dahi yok edilmek suretiyle Kerkük'te Türk varlığının izinin bile bırakılmayacağı pervasızca ilan edilmiştir."
Yrd. Doç. Dr. Bostan, "Son olarak 28 Mart 2017 tarihinde de Kerkük Vilayet Meclisi'nin Kerkük'te kamu kurumlarında Irak bayrağının yanına Barzani'nin sözde bayrağının resmi dairelere asılması işin vahametini açıkça göstermektedir. Daha doğrusu iş başka yerlere doğru gidiyor. Daha düne kadar Türkiye'nin kanatlarının altında beslenen, Türkiye karşısında uysal bir çocuk gibi duran Barzani ve Talabani, arkalarına güç aldıklarından emin bir vazıyette, boylarına poslarına bakmadan "Türkiye bu bölgeye girerse O'nu boğarız" diyebilecek kadar küstahça kafa tutabiliyor; bin yıllık Türk şehri Kerkük'ü "Kürt şehri" ve uyduruk Kürdistan'ın başşehri ilan edebiliyor! Bugün de sözde bayraklarını Kerkük'deki kamu kurumlarına asabiliyor" şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Bostan, " 2003'te görev yapan Hükumetimizi uyarmış, ancak uyarılarımızın dikkate alınmadığı bugün gelinen nokta ortaya koymaktadır. Bugün de aynı uyarılarımızı yeniliyor ve Hükumetimizin ciddi ve caydırıcı önlemler almasını bekliyoruz. Bayır- Bucak Türkmenlerinin yalnız ve savunmasız bırakılması bugün Suriye sınırında çektiğimiz zorlukların ve sıkıntıların ana sebebidir. Hükumetlerimiz, Türkiye'nin bekasının Kerkük'ten başladığını, Kerkük düşerse Türkiye'nin de tehlikeye düşeceğini hatırdan çıkarmamalıdır.
Bütün dünya da bilmelidir ki; Kerkük Türk'tür; Türk kalacaktır, asla ve kat'a uyduruk ve komik Kürdistan'ların şehri olamaz! Böyle bir hülyanın peşinde koşanlar da bilmelidir ki, bu işin sonu kötü sonlanacaktır" ifadelerini kullandı. - İSTANBUL
Son Dakika › Politika › Kerkük Türk'tür Türk Kalacaktır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?