İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Türkkan gündemi değerlendirdi

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, " Türkiye, her geçen gün 'sözde demokrasi' diye anılacak şekilde üçüncü dünya ülkesine dönüşüyor." dedi.

Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara temsilcisi Orhan Uğuroğlu ve KRT TV programcısı Afşin Hatipoğlu'na yapılan saldırılara değinen Türkkan, Türkiye'nin her geçen gün sözde demokrasi diye anılacak şekilde üçüncü dünya ülkesine dönüştüğünü iddia etti.

Son yaşanan olayları Uganda'da meydana gelen olaylara benzeten Türkkan, "Örneklerini diktatör İdi Amin'in Uganda'sında görebileceğiniz görüntülere üzülerek şahit oluyoruz. Eski diktatör İdi Amin, 'ifade özgürlüğü var ama ifade ettikten sonra olacakları garanti edemem' diyordu. Türkiye'de yaşananlar İdi Amin gibi diktatörlerin yönettiği ülkelerin icraatlarına benziyor." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yapılan saldırıları hatırlatan Türkkan, "tek adam" düzenine geçtikten sonra bu olayların arka arkaya meydana geldiğini öne sürdü.

Akşener'e saldıran kişilerin beraat ettiğini belirten Türkkan, "Acizliklerine Sayın Akşener'i hapisle tehdit ederek devam ettiler. Yetmedi, iffetine, namusuna dil uzattılar. Bunlar Recep Tayyip Erdoğan'ın yönettiği Türkiye'de oluyor." diye konuştu.

Türkkan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta saldırıya uğradığını da hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasetçi ve gazetecilere yapılan saldırılara karşı sessizliğini muhafaza ettiğini söyleyen Türkkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu eylemlerin kendisini de zora sokacağının farkında olmadığını ileri sürdü.

"2021 reform yılı değil, geçim derdi yılı olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "2021 yılı reform yılı olacak." sözlerini aktaran Türkkan, "Reformlar önce beyinde başlar. Yani inandığınız şeyi yapabilirsiniz. Demokrasiye, hukuka, ifade özgürlüğüne, yargının bağımsızlığına ve insan haklarına inanmıyorsanız bu konularda reform falan yapamazsınız. Bu kavramlar AK Parti'nin içselleştirdiği konular değil. Tek adam dışında içselleştirdikleri hiçbir şey yok." değerlendirmesinde bulundu.

2021 yılının reform değil "geçim derdi yılı" olacağını öne süren Türkkan, şöyle devam etti:

"Yoksulluk giderek artıyor. Milletin gerçek gündemi ekonomi. Her önüne gelene terörist demek, muhalefeti sokak terörüyle korkutmaya çalışmak karın doyurmuyor. İktidar yalan söylemek konusunda Trump ile yarışadursun millet artık iktidarın yalanlarına kanmıyor. Vatandaş evde tenceresini kaynatamıyor. 1 liralık ekmek için saatlerce kuyruğa giriyor. Çarşı, pazar yangın yerine dönmüş. Türkiye, OECD ülkeleri arasında gıda fiyatlarında yüzde 20'yi aşan artışla zam şampiyonu. 50 yıl önce yaşanan tüp kuyruklarını anlatarak iktidar olanların, 18 yılın sonunda Türkiye'de insanları ucuz ekmek, ucuz sebze ve meyve kuyruklarına mahkum ettiğini görüyoruz."

Lütfü Türkkan, gençlerin ülkelerine olan inançlarını giderek kaybettiğini, yaşama sevinçlerinin söndüğünü söyledi.

2021 yılı bütçesinde müteahhitlere ayrılan aslan payının derhal iptal edilmesini isteyen Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütçedeki tahmini cari açık 250 milyar lirayı aşarken yandaşları doyurmanın sırası mı? Şehir hastaneleri için yandaşlara bu sene 10 milyar kira ödemesi yapılacak. Hani devletin cebinden tek kuruş çıkmayacaktı? Karayolları bu sene geçmeyen araç geçiş garantileri için 15 milyar lira ödeyecek. Eğer reform kelimesini kullanacaksanız bunun adı soygunda reform. Bu sene bari yemeyin, yedirmeyin, çalmayın, çaldırmayın. 'Elhamdülillah' deyip sofradan kalkın.

Bir de yeni saraylar yapıyorlar. Saray yaptırmanın sırası mı şimdi? İş bulamayan gencin evine KYK borcu için haciz gönderiyorsun, diğer taraftan saraylara 700 milyonun üzerinde bütçe ayırıyorsun. Millet perişan haldeyken kimler hangi vicdanla Marmaris ve Ahlat'taki saraylarda oturabilir?"

Türkkan, iflasları önlemek ve ekonomik sistemi ayakta tutabilmek için daha ciddi adımların atılması gerektiğini dile getirerek, kapalı dükkanlardan stopaj vergisi alınmasını eleştirdi, elektrik, su ve doğal gaz faturalarından alınan vergilerin en az 6 ay durdurulmasını istedi.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk'un "15 Şubat'ta okulların açılması ile ilgili ilke kararı aldık." şeklinde açıklama yaptığını belirten Türkkan, "Benim için sürpriz olmadı. Özel okullar, velilerden ikinci dönem ücretini de alacaklar. Para aldıktan sonra bakar, vaka çoğalır, tekrar kapatırlar. 'Alınan ücret iade edilmez' kuralı burada da işliyor. Veliler kredi çekerek okul ücretini ödemeye devam edecekler." dedi.

Yoksulluk ve işsizlik nedeniyle milyonlarca vatandaşın Genel Sağlık Sigortası prim borçlarını ödeyemediğini ileri süren Türkkan, bu borçların yeniden yapılandırılarak faizlerinin silinmesini istedi. Genel Sağlık Sigortası prim borcunu ödeyemeyen vatandaşların hastanelere gidemediğini ifade eden Türkkan, bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini vurguladı.

Kovid-19 salgınına karşı aşı çalışmalarına değinen Türkkan, Türkiye'nin aşı uygulamasında başarılı, aşıyı temin konusunda başarısız olduğunu söyledi.

"Kalem, kağıt ve yazıdan korkanlar şiddete başvurur"

Türkkan, bir gazetecinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin saldırılarla ilgili açıklamasını sorması üzerine "Kalem, kağıt ve yazı insanlık tarihinin en önemli buluşlarından birisidir. Kalem, kağıt ve yazıdan korkanlar şiddete başvurur." dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un, yeni sistemde cumhurbaşkanının tarafsız olmadığı açıklamalarına ilişkin bir soruya, "Sayın Meclis Başkanını bir kez daha Cumhurbaşkanlığı yemin metnini okumaya davet ediyorum. Yemin konusunda bir tereddüt varsa 'yemin etmek bir şey ifade etmiyor' diyorsa eyvallah ama yemin gerçekten bir anlam kazanıyorsa Cumhurbaşkanlığı yeminini okuduğunda, bu söylediklerinde tenakuza düştüğünü kendisi de görecektir." yanıtını verdi.

Türkkan, erken seçime ilişkin bir soru üzerine, "Türkiye 2021'de erken seçime gitmek zorunda. Çünkü Türkiye bu iktidarı taşıyamıyor. İktidarın erken seçim dışında başka seçeneği kalmadı." ifadesini kullandı.