Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile İspanya'nın başkenti Madrid'de ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantının ana gündem maddesi, Türkiye-İspanya ilişkiler, ve Gazze'de yaşanan İsrail zulmü oldu. Bir basın mensubunun ise Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş ile ilgili sorusu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği yanıt dikkat çekti.
Madrid'deki Moncloa Sarayı'nda baş başa ve heyetler arası görüşme ve iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninin ardından Erdoğan ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ortak basın toplantısı düzenledi.
Bir İspanyol gazetecinin Kobani olaylarından hüküm giyen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Gezi olaylarından hüküm giyen Osman Kavala'nın dava süreçlerine ilişkin sorusunu ise Erdoğan, "Türkiye bir hukuk devletidir. Kararları yargı verir. Bu isimlerle ilgili hukuk devletimiz kararlarını vermiştir. Bu isimlerden bir tanesi, 100 kişinin ölümüne neden olmuş, birçok kez terör estirmek suretiyle Güneydoğu'da ölümlere neden olmuştur. Bir basın mensubunun bu teröristleri savunması düşündürücüdür. Başını sallama, ben sallamıyorum. Bak ben dimdik çalışmama devam ediyorum." ifadelerini kullandı.
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş konusunda hukukun emrettiklerini yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruyu soran gazeteciye tepki göstererek, "Siz tabi Türkiye'de yaşamıyorsunuz herhalde. Bu bölgedeki huzurun temini için attığımız adımlardır. Bundan sonra da böyle devam edecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Erdoğan, Sanchez ile Türkiye-İspanya 8. Hükümetler Arası Zirve Toplantısı dolayısıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sanchez'e misafirperverliği için teşekkür eden Erdoğan, 2021'de Ankara'da düzenlenen son zirve toplantısında iki ülke ilişkilerini "Kapsamlı Ortaklık" düzeyine yükselttiklerini hatırlattı.
Bugünkü toplantılar ve imzalanan anlaşmalarla münasebetleri yeni alanlara teşmil etme yönünde önemli adımlar attıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "İkili ticaret hacminde 20 milyar dolar hedefini yakalamak üzereyiz. Bir sonraki hedefimiz önümüzdeki 5 yıl içinde 25 milyar avroya ulaşmak. 740'tan fazla İspanyol şirketinin Türkiye'deki yatırımlarını, Türkiye'ye duyulan güvenin işareti olarak addediyoruz. Daha fazla İspanyol yatırımcıyı ülkemizde görmek istiyoruz. Gerek İş Forumu gerekse Dijital Teknoloji Forumu yeni işbirliği imkanlarının ele alınmasına vesile olmuştur. Hükümetler olarak toplantılarda yapılan çalışmaların somut iş birliklerine dönüşmesinin takipçisi olacağız. Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitemizin 3. toplantısını en kısa zamanda Türkiye'de düzenleyeceğiz."
Görüşmelerde, İspanya ile gelişmiş askeri işbirliğini ve savunma sanayi ilişkilerini detaylı şekilde gözden geçirdiklerini aktan Erdoğan "İspanya, 2015'ten bu yana ülkemizde konuşlu hava savunma sistemleriyle hem müttefik olarak Türkiye'nin hem de NATO'nun kolektif güvenliğine destek veriyor. İspanyol dostlarımıza bu nedenle şahsım ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu katkının diğer bazı NATO müttefikleri tarafından da örnek alınmasını temenni etti.
Görüşmelerde Türkiye-AB ilişkilerini de ele aldıklarını dile getiren Erdoğan, İspanya'nın, Türkiye'nin AB'ye katkılarını en iyi idrak eden, üyelik sürecine başından beri en güçlü desteği veren dost ülkelerden olduğunu söyledi. İspanya'nın bu tutumunun gelecek dönemde güçlenerek sürmesini temenni ettiklerini belirten Erdoğan, "Sayın Hükümet Başkanı ile Avrupa genelinde artan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı tehdidini de görüştük. Avrupa Parlamentosu seçimleri sonucunda oluşan tablo maalesef endişelerimizi artırdı." diye konuştu.
Erdoğan, bu tür meydan okumalarla mücadelede Medeniyetler İttifakı'nın önemli bir platform olduğuna işaret ederek, toplantıda, ittifakın 20. kuruluş yıl dönümüne yaklaşırken, ileriye dönük olarak neler yapılabileceğini ele aldıklarını, ittifaka olan desteği teyit ettiklerini kaydetti. İstişarelerin odağında Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan gelişmelerin yer aldığını dile getiren Erdoğan, "İspanya'nın Filistin'i tanıma yönünde aldığı karar çok mühimdir. İspanya'nın bu tutumunun henüz Filistin'i tanımamış ülkelere de örnek teşkil etmesi samimi temennimizdir." dedi.
Dirayetli duruşundan dolayı Sanchez ile Gazze'ye desteklerini esirgemeyen İspanya halkına teşekkür eden Erdoğan, yaşanan mezalim karşısında küresel vicdanın harekete geçirilmesinde Sanchez'in büyük katkıları olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İki ülke olarak İsrail-Filistin ihtilafının çözümü yolunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışının temini önceliğimizdir. Pazartesi günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde alınan kararın uygulanmasını da takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Rusya- Ukrayna savaşının da gündemlerinde yer aldığını aktaran Erdoğan, "Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan güçlü desteğimizi teyit ettik. Ukrayna için adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın tesisinin müzakereler yoluyla mümkün olduğuna inandığımızı bir kez daha ifade ettim." dedi. Ev sahiplikleri dolayısıyla Sanchez başta olmak üzere tüm İspanyollara teşekkür eden Erdoğan, istişarelerin ve alınan kararlarını hayırlara vesile olmasını diledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince (BMGK) kabul edilen Gazze'de ateşkes tasarısıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, adil ve kalıcı barışı sağlayacak, akan kanı durduracak hem Gazze dahil Filistin topraklarına hem de bölgeye huzuru getirecek plan ve kararı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da olumlu değerlendireceklerini söyledi. Önemli olanın bu plan ve kararların, samimi ve barış odaklı şekilde ele alınması, kağıtlarda kalmaması ve uygulamaya geçirilebilmesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, sürecin en başından itibaren akan kanın durmasını istediklerini söylediklerini aktardı. Bunun için görüşülmesi gereken herkesle görüştüklerini ve bu temasların şu anda sürdüğünü bildiren Erdoğan, "BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamalarda ülkeler, ezici çoğunlukla acil ve kalıcı ateşkese duyulan ihtiyacı ortaya koydular. Ülkelerin meydanlarında sadece barış isteyenler aylardır seslerini duyurmaya çalıştı." diye konuştu.
BMGK'nin de böylesi bir zemine gelmiş olmasını olumlu bulduklarını vurgulayan Erdoğan, fakat BM'nin, bu süreçte çok büyük yara aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başta ABD olmak üzere Güvenlik Konseyi üyeleri bu kararın arkasında durup, hemen ateşkesi sağlamak için İsrail'e gerekli baskıyı yapmalıdır. Bu süreç böyle devam etmeyecektir. Temennimiz, İsrail'in artık bu saldırılardan vazgeçmesi ve bölgeye kalıcı barışı getirecek bir zemine gelmesidir. Bizler bütün gelişmeleri yakından izliyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve İspanya arasında savunma sanayi alanındaki iş birliğine yönelik soruya şu cevabı verdi: "Savunma sanayinde bir dayanışmanın teklifidir bu. Bu dayanışmada birinci sırada malum TCG Anadolu'yla bir adım attık. Şimdiyse bunun bir yüksek veya bir üst segmentine geçelim istiyoruz. Bunun çalışmalarını da başlattık. Bir üst segment, mevcuttan daha büyüğünü birlikte yapalım istiyoruz. Şu anda Milli Savunma Bakanlığımız, savunma sanayimiz bu çalışmayı yürütüyor. Bunun yanında insansız hava araçlarında yine birlikte yapılabilecek bazı adımları atıyoruz. Bu çalışmalarda dünyada birçok ülke çok çok ileri adımlar attı ve Türkiye de bu konuda daha ileri adımları atmanın gayreti içinde. İnsansız denizaltılara varıncaya kadar bu adımları atacağız ve şu anda gerek Savunma Başkanlığımız, gerek Savunma Bakanlığımız bu çalışmayı hızla yürütüyor ve bizler de bunun takipçisiyiz. İspanya'yla da bu konuda işbirliğimiz olacak."
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin soruyu yanıtlayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Biliyorsunuz bir kitabım var, 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' bu bir, diğer bir kitabım da 'Dünya Beşten Büyüktür.' Şu anda maalesef dünyanın kaderi beş ülkenin elinde. Bu beş ülkeden bir tanesi 'hayır' dediği zaman mesele bitiyor. Son olayda bu 5 ülkeden bir tanesi devamlı ne yapıyor, İsrail'in yanında yer alıyor. İsrail'in yanında yer almak suretiyle de yani orada 40 bin kişi ölmüş, 100 bin kişi ölmüş, 200 bin kişi ölmüş, çocuklar ölmüş, kadınlar ölmüş, gazeteciler ölmüş bunların hiç umrunda değil. Öyleyse, diyelim ki bir Sanchez ne yapıyor? Bayrağı açıyor. Hemen arkasından bakıyorsunuz, iki Batı ülkesi daha buna katılıyor. Bunu bizim yaygınlaştırmamız lazım. Burada tabii yazılı ve görsel medyaya da çok iş düşüyor. Yani 150'ye yakın medya mensubu eğer İsrail tarafından öldürüldüyse, buna 'devam' mı edelim? Bunların karşısında durmayacak mıyız? Öyleyse bu adımı hep beraber atmamız gerekiyor. Şu anda yaptığımız da budur. İsrail acımasız bir şekilde bu katliamlarına devam ediyor. İsrail bu katliamlarına devam ederken özellikle de Amerika'nın duruşu bizleri ciddi manada üzmektedir."
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in açıklamalarından satır başları:
Pedro Sanchez, AA muhabirinin, "İsrail'in 8 aydır Gazze'deki soykırımına Batı dünyası sessiz kalırken siz Filistin devletini tanıdınız. Özellikle Avrupalı mevkidaşlarınızdan tepki aldınız mı? Cumhurbaşkanı'mız (Recep Tayyip Erdoğan) her fırsatta dünyaya Filistin'in tanınması için çağrı yapıyor, bu ülkelerin sayısının artması için Türkiye ile iş birliği yapar mısınız?" sorusuna yanıt verdi.
Filistin'in tanınmasının bölgede kalıcı barışın sağlanması için tek çözüm yolu olduğunu ifade eden Sanchez, Norveç ve İrlanda ile Filistin devletini tanıma kararı aldıklarını, sonrasında Slovenya'nın kendilerine katıldığını hatırlatarak, "Diğer Avrupa ülkelerine de Filistin'i tanımaları çağrısında bulunuyoruz, tek çıkış yolu bu. Uluslararası camianın da bu konuda adım atması gerekiyor." dedi. Sanchez, Türkiye ile Gazze konusunda aynı fikirlere sahip olduklarını ve işbirliğine devam edeceklerini kaydederek, "(Gazze'de) Kan dökülmesini durdurmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Sayın Erdoğan da aynı şeyi yapıyor, aynı yönde hareket ediyoruz." diye konuştu.
İspanya Başbakanı Sanchez, İsrail'in Gazze'de 8 aydır devam eden soykırımını önlemek ve uluslararası toplumu harekete geçirmek için iki ülkenin birlikte çalıştığını kaydetti. Sanchez, "İspanya'nın Filistin Devletini tanımasının yanı sıra Norveç, İrlanda ve Slovenya da tanıdıktan sonra özellikle Avrupalı olmak üzere çok fazla Batı ülkesi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin'in BM sistemimde tam üye olarak tanınmasından yana oy kullandılar. İspanya'nın vaadi, gerek Avrupalı gerekse Batılı diğer ülkeleri de Filistin Devletini tanımaları için teşvik etmektir. Neden bunu söylüyoruz? Çünkü Orta Doğu'da özellikle İsrail ve Filistin arasında barış ve güvenliği garanti edebilecek tek yol bu." dedi.
"Uluslararası toplum çok uzun süre başka yöne baktı. Uzun süre uluslararası toplum bu sorunu çözmeden barış ve istikrarlı yaşanabileceğini düşündü. Ama öyle sanıyorum ki son 8 aydır olanlar dünyanın gözünü açtı." diyen Sanchez, şöyle devam etti: "Hepimiz sorumluluk sahibi olmamız gerektiğini ve barışı garanti etmek, acıların sona ermesini sağlamak, insani yardımların ulaşması, dünyanın bu bölgesindeki güvenlik için siyasi bir çözüm sunmamız gerektiğine dair zorunluluğumuzu anladık. Biz anladık. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'nin de bunu yaptığına inanıyorum."
Türkiye ve İspanya'nın birer Akdeniz ülkesi olduklarını vurgulayan Sanchez, "Akdeniz'de barış, refah ve ileriye gitmeyi vadeden ülkeleriz. Filistin devletini tanıyarak da bunu yapıyoruz. Bunu sembolik olarak değil çok önemli bir şekilde katkı sağladığımızı düşünüyorum. Akdeniz'in barışı, kalkınması ve istikrarı için Filistin bayrağını yaşatmak gerekir." ifadelerini kullandı. Sanchez, Gazze'de hemen ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve tüm esirlerin serbest bırakılmasının Türkiye ve İspanya'nın ortak çağrıları olduğunu ama uluslararası toplum olarak bölgede barış ve güvenliği garanti edebilmek için çok daha fazlasının yapılması gerektiğini bildiklerini ifade etti. Başbakan Sanchez, İspanya'nın İrlanda ve Norveç ile eşzamanlı olarak Filistin devletini tanıdığını, sonrasında Slovenya'nın da aynı adımı attığını hatırlattı ve "Diğer Avrupa ülkelerine de Filistin'i tanımaları çağrısında bulunuyoruz." dedi.
İspanya Başbakanı ayrıca "Dost, ortak ve kültürel, sosyal, ekonomik alanlarda birbirine bağlı iki ülke olan Türkiye ve İspanya'nın her alanda mükemmel ilişkileri var." dedi. Sanchez, iki ülke arasında 2009'da başlayan ve 15 yıldır devam eden hükümetlerarası zirvenin gelecekte de "aynı dinamikte ve kapsamlı olarak devam edeceğine inandığının" altını çizdi.
İspanya'nın AB dönem başkanlığı döneminde başlayan Türkiye ile AB arasında pozitif gündem ajandasına devam edeceklerini ve bunu diğer AB ülkelerinde teşvik edeceklerini belirten Sanchez, "Türkiye ve AB arasındaki tam üyelik müzakerelerinin en kısa sürede tekrar başlamasını umuyoruz." şeklinde konuştu. Bu arada İspanya ile Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmi için 2021 yılında konulan 20 milyar avroluk hedefe birkaç ay sonra yaklaşılacağını ifade eden Sanchez, "Ama bunu çok daha artıracak her iki ülkenin yeterli kapasiteye sahip olduğunu görüyoruz. Bu hedefi 25 milyar avroya çıkarma kararı aldık." değerlendirmesinde bulundu.
Sanchez, Türkiye'de 700 kadar İspanyol şirketinin faaliyet gösterdiğini, İspanya'daki Türk yatırımlarının artmasını umduklarını, özellikle savunma ve güvenlik alanlarında yeni işbirliklerinin olacağını dile getirdi. NATO kapsamında 2015 yılından bu yana Adana'da Patriot füzelerini konuşlandıran İspanya'nın "gerektiği sürece bu desteğinin devam edeceğini" kaydeden Sanchez, Türkiye ve İspanya, dünyadaki tüm çatışma alanlarında, farklı savaşlarda, küresel zorluklarda, Ukrayna'da, Gazze'de barışın gelmesi için aynı endişeyi paylaşıyor. Türkiye, Ukrayna'da da çok önemli bir rol oynuyor." dedi. "Bizi birleştiren tüm alanlarda birlikte çalışacağız." diyen Sanchez, 9'uncusu Türkiye'de yapılacak hükümetlerarası zirvede ilişkilerin çok daha derinleşmiş olacağına inancının tam olduğunu vurguladı.
Son Dakika › Politika › İspanyol muhabirin sorusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sinirlendirdi: Başını sallama, bak ben sallamıyorum - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (12)