İmamoğlu, CHP'lileri 1930 yılındaki fotoğrafla uyardı: Çekidüzen vermek zorundayız - Son Dakika
Politika

İmamoğlu, CHP'lileri 1930 yılındaki fotoğrafla uyardı: Çekidüzen vermek zorundayız

İmamoğlu, CHP\'lileri 1930 yılındaki fotoğrafla uyardı: Çekidüzen vermek zorundayız

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu parti içi rekabetin her koşulda kardeşçe ve demokratik bir biçimde yapılmasının şart olduğunu belirterek Atatürk'ün 1930 yılında vatandaşı dinlerken çekilen fotoğrafını hatırlattı. İmamoğlu, ''Atatürk'ün vatandaşa, Tokat'ta çekilen fotoğraftaki baktığı gibi bakabilmeyi, aynı hassasiyeti de birbirimize bakarken gösterebilmeyi başarmak zorundayız.'' dedi.

29.06.2024 17:44

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'nin İstanbul Planlama Ajansı'nda düzenlediği ve üç gün sürecek "Yurt Dışı Birlikleri İkinci Yüzyıl Vizyon Çalıştay"ında önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu'nun özellikle parti içi rekabet konusuyla ilgili sözleri sırasında Atatürk'ün 1930 yılında Tokat'ta çekilen fotoğrafı hatırlatması dikkat çekti.

"KENDİMİZE ÇEKİDÜZEN VERMEK ZORUNDAYIZ"

Çalıştayda konuşan İmamaoğlu, "Parti içi rekabet kardeşçe olmalı" diyerek " Cumhuriyet Halk Partisi'nin özellikle Türkiye'nin dönüşüm yolculuğunda verdiğimiz mücadeledeki ilk görev, değişime önce kendimizden başlamak zorunda olduğumuzu hatırlamamız." ifadelerini kullandı. İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Eksiklerimizi, hatalarımızı, yüzleşmek ve kendimize bu anlamda tabiri caizse çekidüzen vermek zorundayız. Parti içi rekabetin her koşulda kardeşçe ve aynı zamanda demokratik bir biçimde olmasını sağlamanın şart olduğunu düşünüyorum. Bireysel, kişisel ve özellikle partimizi bizleri yoran bütün yüklerden kurtulmakla mecbur olduğumuz bir dönemin içerisindeyiz. Rekabet, daha iyiye ulaşmanın yoludur.

İmamoğlu CHP'lilere Atatürk'ün 1930 yılındaki fotoğrafıyla seslendi: Vatandaşa ve birbirimize böyle bakmalıyız

Rekabet, parti içindeki rekabet, birbiri ile yan yana koşarken birbirini ayağına çelme takmak değil; daha hızlı koşma mücadelesidir. Ayrışmanın değil, bütünleşmenin aracıdır. Çeşitli ülke ve şehirlerdeki CHP yurt dışı örgütlerinde dönem dönem parti içi rekabetin yıpratıcı hal alabildiğini görüyoruz. Ülkemizde de yurt dışındaki örgütlerimizde de bunu yaşıyoruz. Ayrıştırıcı bir dilin hâkim olabildiğini de görüyoruz. Bunları görerek, bunlara tedbir alarak yol yürümenin şart olduğunu da biliyoruz.

Tabii son derece sınırlı sayıda örnekler olsa da çok hassas ve çok tarihi bir dönemden geçtiğimizin farkına vararak bazı bildiğimiz, gördüğümüz, dönem dönem yüksek seviyede kınadığımız bütün tavır ve davranışlardan uzak bir arada konuşabilmeyi, müzakere edebilmeyi, doğru yolu bulabilmeyi, ortak aklın masamızdaki kesin pusula olmasını sağlayabilmeyi başarmak zorundayız.

'MÜZAKERE KAPILARI SONUNA KADAR AÇIK OLMALI'

Partimize yakışmayan tek bir uygulamaya, tek bir sözle, hatta partimize yakışmayan tek bir bakışa bile geçim vermemeliyiz. Bizler, insanlara ve birbirimize aynen Atatürk'ün vatandaşa, Tokat'ta çekilen fotoğraftaki baktığı gibi bakabilmeyi, aynı hassasiyeti de birbirimize bakarken gösterebilmeyi başarmak zorundayız. Herkese ve birbirimize karşı iletişim ve müzakere kapılarının sonuna kadar açık olması gerektiğini unutmamalıyız. Bunu yapamayanın örgütlenme içerisinde bu görevlere talip olma şansı yoktur. Sabır ve aynı zamanda son derece anlayış gerektiren ve bu anlayış doğrultusunda insanları ikna edeceğini bilen insanların yapması gereken bir görev hassasiyeti içerir.

Dolayısıyla inşallah bu buluşma ve bu çalıştayın, İstanbul Planlama Ajansı'nın kurulduğu bu kampüsün, bu nezaketli ortamın, bu doğanın en güzel parçası hâline gelmiş bu asil görünüşün, ki bunda da Mustafa Kemal Atatürk'ün imzası var. Çünkü buradaki ormanlaşmanın, ağaçlandırmanın mimarı da Florya'da burayı çok seven, burada denize giren, Florya'daki aşağıda deniz kıyısında köşkü olan, arka tarafta da büyük bir alana ağaçlandırarak elbette müstakil birkaç kişiye hizmet etmesinin değil de toplumcu bir yapıya dönüşmesini arzu ettiğine inandığımız Ata'mızın bu emanetini halka açarak bir planlama ajansı ve İstanbul'umuzun geleceğini tartıştığımız bir kuluçka merkezine, bir bilgi havuzuna dönüştürdüğümüz bu alanda umut ediyorum sizlerin bu ortak paydalarının odaklanıldığı ve sonucunun da çok güçlü bir biçimde rapora dönüştüğü buluşmaya döner.

"CHP'Lİ OLMANIN BENDEKİ EN ÖNEMLİ KAVRAMI HER ŞEYDEN ÖNCE İYİ İNSAN OLMAKTIR"

1977'den beri ilk kez partimizin birinci olduğu meselesini söylüyoruz ama bir yanıyla da çok derin düşünmemiz gereken bir sonuçtur bu. Yurtdışı örgütlerimizin çok etkili model oluşturacak öncü uygulamalar geliştirmesini diliyorum. Hatta bu gelişmelerin, burada çıkan belli sonuçların, evrensel değerler içeren kapasitelerinin yurtiçi örgütlenmede de işimize yarayacağına inanıyorum.

Tabii teknolojik imkanların dünyayı küçülttüğü ama yanlış siyasi anlayışlar yüzünden insanlar arasındaki mesafelerin büyüdüğü bir dönemi yaşadığımız bu ortamda ben doğru siyasetin, her şeyden önce duygusal mesafeleri azaltan insanlar arasındaki gönül köprülerini en güçlü şekilde kuran siyaset olduğuna inanıyorum. Bu pozitif anlayışın, bu hümanist bakışın toplumlara verdiği fayda kadar dünyaya verdiği faydayı önemsiyorum. Savaşları azaltan, barışı büyüten ve insanları birbiriyle kucaklaştıran bir süreç. Ben bu yönüyle Cumhuriyet Halk Partisi anlayışını çok önemsiyorum. Cumhuriyet Halk Partili olmanın bendeki en önemli kavramı her şeyden önce iyi insan olma kavramıdır. İyi insan olduktan sonra her şeyi başarabiliriz.

İnsanları sevmek, insanlara özen göstermek; doğayı sevmekle eş değer, yaşamı, her şeyi sevmekle eşdeğer. Bu bizim bütün duygularımızla, bütün geleneklerimizle, bütün bakış açımızla çok örtüşen bir bakış açısıdır. Bunu lafla değil, uygulamalarımızda başta birbirimize göstererek sonra da sevgi halkasını, çemberini görev yaptığımız alanlara yayarak büyütmeliyiz.

Adalet, eşitlik, özgürlük, demokrasi, cumhuriyet, laiklik gibi savunduğumuz tüm değerlerin özünde aslında herkesi kendimiz gibi görmenin yaktığınız unutmamalıyız. Empati duygusu ve karşındaki insanın yerine kendini koyma, onu hissetme, ona göre ona davranabilme duygusu. Bu duygunun, bu anlayışın, Anadolu'nun her köşesine, dünyanın dört bir yanına yayıldığında işte o zaman her şeyin çok güzel olacağına yürekten inanıyorum. Bu işin başka bir yolu yok. Genel başkanımızın önderliğinde en güçlü raporun buradan çıkmasını ve yurt dışında da bizi sevindiren sonuçları önümüzdeki genel seçimde hep birlikte alabilmeyi diliyorum."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Politika İmamoğlu, CHP'lileri 1930 yılındaki fotoğrafla uyardı: Çekidüzen vermek zorundayız - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (24)

  • Fatih Aydın:
    CHP fabrika ayarlarına dönse tek başına iktidar olur. Zira siyasal islamcılar ve milliyetçiler 2028'i göremeyecek gibi görünüyor. Erken seçim kaçınılmaz. 43 80 Yanıtla
    Mükerrem Kılıç:
    Seni aradılar mı 50 13
    Mehmet Güven:
    Aç tavuk kendini darı ambarında hissedermiş. gömeceğiz merak etme 44 11
    Mert Ünlükara:
    Bu gidişle en fazla oyu alır en fazla. Siyaseti dizayn edenler tek başına CHP'yi iktidara getirmezler. 13 7
    Şbn Şbn:
    Sen önce ismini değiştir sonra youm yap Miçotakis yada paşinyan olur 3 0
  • Hidir Akbaba:
    Sen once seclmlerde verdlgin sozleri tut 68 13 Yanıtla
  • Behzat İlhan:
    Sen kendini Atatürk ile mi kıyaslıyorsun? Atatürk kim sen kim? Haddini bil. 53 16 Yanıtla
    Fatih Aydın:
    Kimse kendini Atatürk'le kıyaslamıyor. Konuyu yanlış anladın heralde. Diğer cenahta var o dediğin kıyas olayları :) 21 37
    tekin demir demir:
    cahil cahil 10 3
  • OZKANLI Mikail:
    En büyük Atatürk o kadar !! 18 23 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement