HDP'li Vekilden Oruç Tepkisi: Devrimciliğin Ölçütü Oruç Yemek, İçki İçmek Değil

HDP'de ikinci bir Altan Tan vakası yaşanıyor. HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım, parti içerisinde bazı bileşen veya bireylerin İslami değerleri ve kutsalları hiçe saydığını savunarak, "İslam'ın değerlerine ve kutsallarına hakaret etmek partimizin inançlara saygı prensibiyle de uyuşmamaktadır. Dolayısıyla bu yollara başvuranlar hakkında gerekli disiplin kapısı açılmalıdır" dedi.

"AK PARTİLİ VEKİLLERLE MESCİTTEN ÇIKTIK "SİZİN İFTARINIZ ÖĞLE VAKTİ BAŞLIYOR" DEMELERİ BENİ ÜZDÜ"

HDP Milletvekili Kadri Yıldırım, Müslüman Kürt halkının beklentilerini parti olarak dikkate almak zorunda olduklarını vurgulayarak, "Ramazan ayında oruç tutmamasını ulu orta, tutanların inancına adeta saygı göstermeme şeklinde bunu yapmaları partimize fayda yerine zarar vermektedir. AK Partili arkadaşlarla beraber çıktık mescitten bahçeye doğru. Oradaki AK Partili milletvekili arkadaşlar, kamelyanın etrafından halka oluşturarak çay, kahve içenleri göstererek 'Kadri hoca sizin iftarınız galiba öğle vakti başlıyor' demeleri beni üzdü. Ne diyeceğim, nasıl cevap vereceğim? Hepsi seferi, ilaç kullanıyor mu diyeceğim? Hepsi kadın değil ki kadınlık hallerine engeldir diyeyim. Bunlar bizi zor duruma sokuyor. Kaldı ki devrimciliğin ve ilericiliğin ölçütü de ulu orta oruç yemek, içki içmek değil. Bunu yapanların yapacakları yerler kendi özel odaları ve evleridir" dedi.

"İHANET İTHAMLARINI REDDEDİYORUM"

HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında HDP'ye oy veren Müslüman Kürt'lerin beklentilerini partinin dikkate almak zorunda olduğunu bildirdi. Kadri Yıldırım partisinin geleceğini düşünerek yaptığı yapıcı eleştirilerden dolayı 'ihanet etmek, ikinci falanca olmak, çatlak oluşturmak, parti disiplininin dışına çıkmak' ithamlarını reddettiğini vurguladı.

"PARTİMİZDEN SOĞUYAN DİNDAR KÜRTLERİN HANGİ ADRESE GİDECEĞİNİ SÖYLEMEME GEREK YOK"

Yıldırım şöyle konuştu:

"Partimiz HDP'ye verilen oyların yaklaşık 95'inin sahibi olan dindar Müslüman Kürt halkının beklentileri vardır ve parti olarak bu beklentileri dikkate almak zorundayız. Bilindiği gibi HDP'nin içinde Müslüman Kürt halkından başka bazı ideoloji, etnik köken ve inanç sahibi bileşenler vardır. Normal şartlarda bu mozaik memnuniyet vericidir. Dışarıya yansıya bir görüntü vardır ki adı geçen bileşenlerden kontenjan olarak seçilen milletvekillerinin kendi kitlesel tabanları potansiyel olarak onları milletvekili olarak seçebilecek durumda değildir. Onları da öbür bileşenlerin temsilcilerini de Müslüman Kürt halkı seçmiştir. Müslüman Kürt halkı 'ben kendimi şu adayda, şu organda, şu teşkilatta görüyorum' diyebilmelidir. Bunu diyecek şekilde biraz önce saydığım ortam oluşturulmalıdır. Bunun aksi uygulamalar dindar halkımızın haklı olarak partimizden soğumasına yol açmaktadır. Bunların binlercesine şahidim ve üzülüyorum. Aradığını partimizde bulamayan ve partimizden soğuyan dindar Kürtlerin adres olarak nereye gideceklerini söylememe gerek bile yoktur. Dolayısıyla halk kendini milliyeti ve dini arasında bir tercih yapmakla karşı karşıyaymış gibi ikilem içinde görmemelidir. Partimiz bu konuda ciddi tedbirler almalıdır. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da rakip siyaset bunu asla affetmeyecek ve aleyhte kullanmaktan çekinmeyecektir. Bugün MHP dahil olmak üzere Meclis'teki partilerde değişimin gereğine inanılıyorsa HDP'nin bundan geri kalmak istemez veya dindar Müslüman Kürt halkının beklentilerini önemsememesi düşünülemez. Bize düşen bu yapıcı eleştirilerimizi halkımızla paylaşmaktır."

"RAMAZAN AYINDA LGBTİ EYLEMLERİNDE PARTİMİZ ADINA BULUNMALARINDAN HALKIMIZ RAHATSIZ OLUYOR"

Kadri Yıldırım, gazetecilerin konuyu örneklerle detaylandırılmasını istemesi üzerine şunları söyledi: "Rengi, dili, dini, cinsi ne olursa olsun insan hakları noktasında herkes eşit insan haklarından yararlanmalıdır. Bileşen veya bireylerimizin LGBTİ eylemlerinde, yürüyüşlerinde Ramazan ayına ki bu islam kutsallarından birisidir, hakaret edildiği bir ortamda partimiz adına orada bulunmaları ve bu hakarete ses çıkarmamaları gizli bağlamda sanki bu yapılanları benimsiyor gibi oluşuyor halkımız bundan rahatsızlık duymaktadır. LGBTİ bireyleri de herkes gibi insan haklarından yararlanmalıdır ancak bu ayrı meseledir. Biraz önce söylediğim görüntülerin ortaya çıkması ve bunun üzerinden saldırılarda bulunulması ayrı eylemdir.

"İLERİCİLİĞİN ÖLÇÜTÜ ULU ORTA ORUÇ YEMEK, İÇKİ İÇMEK DEĞİL"

Ramazan ayında oruç tutmak Müslüman için farzsa tutar, bir birey oruç tutmadığı zaman bu kendisini ilgilendirir. Tutmamasını ulu orta tutanların inancına adeta saygı göstermeme şeklinde bunu yapmaları partimize fayda yerine zarar vermektedir. Tutmuyorsa bir birey saygı göstererek kendi evinde, odasında bunu yapması bana göre uygun olur. Geçen gün genel kurul yapılan binanın aşağısında mescit var. Öğle namazını kıldım. AK Partili arkadaşlarla beraber çıktık mescitten bahçeye doğru. Oradaki AK Partili milletvekili arkadaşlar, kamelyanın etrafından halk oluşturarak çay, kahve içenleri göstererek 'Kadri hoca sizin iftarınız galiba öğle vakti başlıyor' demeleri beni üzdü. Ne diyeceğim, nasıl cevap vereceğim? Hepsi seferi, ilaç kullanıyor mu diyeceğim? Hepsi kadın değil ki kadınlık hallerine engeldir diyeyim. Bunlar bizi zor duruma sokuyor. Bocaladığımız durumlar meydana getiriyor. Bunların yapılması partimize zerre kadar fayda getirmiyor ama tonlarca zarar getiriyor. Kaldı ki devrimciliğin ve ilericiliğin ölçütü de ulu orta oruç yemek, içki içmek değil. Bunu yapanların yapacakları yerler kendi özel odaları ve evleridir."

"İNSANLIK DIŞI BİR EYLEM"

Kadri Yıldırım, Atatürk Havalimanındaki terör saldırısına ilişkin, "İnsanlık dışı bir eylem. Neresinden bakılırsa bakılsın kim yapmış olursa olsun insanlık dışı bir eylem. Hepimizin kınaması gereken bir eylemdir" dedi.