Başbakan Erdoğan iftarını AK Parti İstanbul İl Başkanlığının Wow Otel'de düzenlediği Geleneksel İftar Yemeğinde açtı.İftara Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızları Esra ve Sümeyye Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan ve Başbakan'ın torunları katıldı. İftara Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Ak Partili yöneticiler katıldı. İftar yemeğine sanat, spor, iş dünyası ile dini cemaat temsilcilerinin önemli isimleri katıldı.
" TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLI BİR KARARIN AREFESİNDE BULUNUYOR "
AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu Ramazan'ın önemine değinen bir konuşma yaptı. Daha sonra Başbakan Erdoğan kürsüye çikarak konuştu. Başbakan Erdoğan konuşmasında önce Kadir Gecesini kutladı. Başbakan Erdoğan Kazlıçeşme mitinginden bahsederek, 12 Eylül'deki referandum oylamasına dikkat çekti. Erdoğan, " Türkiye tarihi bir halk oylamasına gidiyor Demokrasi hukuk ve özgürlükler adına çok önemli bir kararın arefesinde bulunuyor. Bundan 50 yıl önce gerçekleşmiş 27 Mayıs darbesine ilk kez bu boyutta dokunuluyor, bundan 30 yıl önce gerçekleşmiş 12 Eylül darbesine ilk kez bu ölçüde neşter vuruluyor. Statükocu sisteme ilk kez bu boyutta dokunuluyor ve kararlı bir adım atılıyor " dedi. Başbakan muhalefeti de eleştirerek, " Bazı kişiler kara propagandalarla yollara dökülmüşler bilgi kirliliği getiriyorlar. Anayasa değişikliğini AK Parti ile özdeslestirmek, hem bu değişiklik paketine hem de bu millete yapılacak en büyük haksızlık olacaktır. AK Parti kurulduğu günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğiyle herkese eşit mesafede olmuştur" dedi.
" BU MÜCADELEYİ HEP BİRLİKTE VERMELİYİZ "
Erdoğan, " Ben Türk kardeşime ne kadar yakınsam, Kürt kardeşime de o kadar yakınım. Arap'a da Roman'a da o kadar yakınım. Bizim medeniyetimizde yaradılanı yaradandan ötürü sevmek var. Etnik milliyetçiliğe hayır. Birilerinin ifade ettiği gibi filanca etnik unsurun partisi olmadık. 780 bin kilometre karelik vatan topraklarının partisi olduk. Şu anda Yüksekova'ya gittiğiniz zaman iki parti görürsünüz. Şemdinli'ye gittiğiniz zaman iki parti görürsünüz. Üçüncü parti yok.Çünkü onlar oraların partisi olamadılar " dedi. Başbakan Erdoğan çagrida da bulunarak, " Gelin Diyarbakır'ın şu İstasyon meydanında gelin konuşun. Bütün siyasi partiler buralara girerse işte orada barış egemen olacaktır. Siz Ankara'nın dışına çıkarken seçici davranırsanız, oraların halkı da size seçici davranmak suretiyle sizi dışarıda bırakacaktır. Biz toplumun tüm kesimlerine eşit mesafedeyiz. Bu sorun sadece Ak Partinin değil CHP'nin sorunu değil. Bu mücadeleyi hep birlikte vermeliyiz. Kimsenin dinsel anlamda mezhebi anlamda inançlarına müdahale hakkı olmadığı gibi bu bizim iktidarımızın görevi olmuştur. Eksiklerimiz hatalarımız olabilir Doğrudur. Bize ulaşan her türlü şikayeti biz anında çözmeye inat ettik" şeklinde konuştu.
"KILAVUZU KARGA OLANIN MESELESİ "
Erdoğan, "Avcılar bölgesinden billboard olayı oldu. Billboard olayından sonra ana muhalefet partisinin lideri bir televizyon kanalında bunun faturasını şahsıma kesti. Ahlaki olmayan bir ifade kullandı Hatta daha da ileri giderek 'hükümet bunu bulsun çıkarsın' dedi. Emniyet teşkilatımız bunu bulup çıkartır.Olayın faili kim ? Avcılar Belediye Başkanı. Avcılar Belediye Başkanı CHP'li. Hangi ajansta hangi matbaayla çalismis ? Bunlar ertesi gün, toplatılmaya başlandı. 20 bin broşür bastırılmış. Atalarımızın güzel bir sözü var. Yani kılavuzu karga olanın meselesi…Bir araştır neyin nesi de. Nereden çıktı bu ? Kim nasıl yaptı bu işi ? Hiç soruşturmadan geliyorsun fatura kesiyorsun" şeklinde. Aynı olayın başörtüsü sorununda da yaşandığını dile getiren Erdoğan, " Aynı şeyi başörtü olayında da yaptılar. 'Başörtü meselesini ben hallederim' dedi. 24 saat sonra çark etti. Keşke böyle bir şey olsa. Hemen 3 Eylül'de bu adımı atalım dedim. Herhalde baskılar gelmeye başladı. " 411 el kaosa kalktı " denildiği zaman bir zihniyet oluşmuştu. O malum zihniyeti biliyorsunuz. Yani bu ülkede eğitim inanç özgürlügü varsa bununla ilgili bir anayasal değişiklik yapalım istedik. Bu oldu parlamentodan geçti. Bazı CHP'liler, bazı bağımsızlar istedikleri neticeyi aldılar Anayasa Mahkemesine getirerek Tabii siyasette söz çikti mı ağızdan onun mahkumu olursun " dedi.
FARSÇA TELEVİZYON KANALI GELİYOR
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kasetinin ortaya çıkmasının da Ak Parti'ye yıkılmak istendiğini iddia eden Erdoğan, " Sayın Baykal'ın anayasa müzakeresi esnasındaki son gelişmelerinde de faturayı bize kestiler. Kim bu kaseti pazarladı ? 'Bunu Başbakan çıkarsın' dediler. 'Kendileri aday değilim' dediler. 'Aday değilim' demesine rağmen yine ondan sonra 'aday değilim' dedi. 24 saat geçince adaylığını ilan etti. Bu tutarsızlığın en açık net ifadeleri " dedi. Konuşmasında teröre de değinen Erdoğan, " 24. 5 katrilyon biz Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yatırım yaptık. Tüm bu çalismalarimiz yoğun bir şekilde devam ediyor" dedi. Erdoğan, Kürtçe televizyon kanalından sonra, şimdi de Farsça televizyon kanalı için çalıstıklarını söyleyerek, " Şimdi Farsça yayın için çalısıyoruz. Çünkü İran ve Afganistan'a Türkiye meramını anlatmalıdır " dedi.
" GÜNDEM BELİRLEYEN BİR TÜRKİYE VAR "
Konuşmasının sonunda referanduma değinen Erdoğan, " Birçok şey açığa çıkacak. İşte onun için 12 Eylül çok ama çok önemli . 'Hükümet kendini Yüce Divana götürmekten kurtarmak için böyle bir değişiklik yapıyor' diyorlar. Bizim öyle bir derdimiz yok. Biz onları çoktan aştık. Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Bununla ilgili yaklaşım sergileyenler büyük bir yanlışın içine düştüler. 18 yaşindan beri bu işin içindeyiz. " diye konuştu. 'Kriz teğet geçti' cümlesini kullandığında çok eleştirildiğini hatırlatan Erdoğan, " 'Kriz teğet geçti' deyince benimle dalga geçtiler. Geçen gün iki ekonomi gazetesi hakkı teslim ettiler. 'Teğet bile geçmemiş' dediler. Gerçek bu zaten. Rakamlar da bunu söylüyor. İhracatta devamlı yükseliş var. Bu yıl 110 'u aşacağız. 115 'e doğru yürüyebiliriz. Artık Türkiye büyüyen bir Türkiye. Gündemi belirlenen Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var" dedi.
ERDOĞAN'DAN ELİTLERE ELEŞTİRİ
Erdoğan konuşmasının sonunda, elit diye nitelediği çevreleri de eleştirdi. Erdoğan, " Köşelerinden de bidon kafalılar, o göbeğini kaşıyanlar, bu ülkenin valilerini kaymakamlarını yetiştirdiler. Şimdi diyorlar ki 'biraz kaygı' var. İnanın kaygı bu. Acaba bunların sayısı biraz daha fazla artar mı ? Onların hepsi bu ülkenin çocukları. Hepsi Türkiye Cumhuriyetinin evlatları.B irbirimize niye böyle ters nazarlarla bakıyoruz. Sevelim birbirimizi " dedi. Erdoğan yargıyı da eleştirerek , " Yüksek derece mensupları ilk derece hakimlerinin HSYK'nın üyesini seçmesine muhalefet ettiler. 'Onlar seçemez' diyor. Onlar da savcı hakim. Niye seçemiyor ? Bizim elit takım elitistler seçiyor. İşte 12 Eylül'de bu değişiyor. O kürsü hakimleri 10 tane HSYK'ya hakim seçecek. 'AK Parti kendi yargısını oluşturuyor' diyenlere cevap veriyorum. En az seçilecek olanların 15 yıl hizmet vermesi lazım. Bizim yetiştirdiğimiz bir kadro yok. Kara propaganda dedik ya bunu yapıyorlar. Bundan sonra Patnos'tan Ağrı'dan hakimler, savcılar benim adayım bu diyecek. Bu milli iradenin tecellisidir. Küçümsenmiş bu irade şimdi yerini bulacaktır" dedi.
Pınar ÇITAK KOYGUN- Yaşar KAÇMAZ- İSTANBUL- DHA
Son Dakika › Politika › Farsça Televizyon Kanalı Geliyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?