"Ergenekon" davasında tanık olarak dinlenilen merhum Başbakan Bülent Ecevit'in eski koruma müdürü ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün, 2001-2002 yılındaki olaylarla alakalı bilgisi ve görgüsü olan, kalbinde Ecevit'e karşı sevgi besleyen herkesi, bildiklerini anlatmaya davet etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenilen Recai Birgün'ün, avukatların sorularını yanıtlamasının ardından tutuklu sanık CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'a söz verildi.
" Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Bülent Ecevit'in, tedavi etmemizin ardından sağlığına kavuşmasından dolayı gurur duydum. Hala da duyuyorum" diyen Haberal, Ecevit'in rahatsız olduğu dönemde muhatabının tanık Recai Birgün olmadığını söyledi.
O dönemde, Bülent ve Rahşan Ecevit ile muhatap olduğunu ifade eden Haberal,
"Tanık, benim kendisini cep telefonundan aradığımı söyledi. Telefonda, 'Sayın Başbakan Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne gelmeli' dediğimi iddia etti. Acaba ne zaman aradım, tarih verebilir mi- Elinde belgesi var mı-" diye sordu.
Recai Birgün ise tarihi hatırlamadığını ve elinde belgesi olmadığını dile getirdi.
Tanığın iddialarını ispat etmek zorunda olduğunu vurgulayan Haberal'ın
"Bülent Ecevit'in hastanede 8 ay tedavi edilmesi gerektiğini size kim söyledi- Elinizde belgeniz var mı-" şeklindeki sorusuna Birgün, "Sohbet arasında bize söylendi. Ben, Rahşan Hanım, Turgut Zileli ve sizin de bulunduğunuz ortamda konuşuldu. Rahşan Hanım hastanede kalmayı kabul etmedi. Konuya ilişkin elimde bir belge yok, söylenenlerden başka. Bugünlerin yaşanacağını bilseydim elimde kamerayla gezer, bütün süreci kameraya alırdım" şeklinde cevap verdi.
Sağlık sorunları nedeniyle duruşmalara katılamadığını tekrarlayan Haberal'a, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Bakın tanığa rahat rahat soru sorabiliyorsunuz" dedi.
Haberal, Ecevit'i ziyaret ederek tedavi etmenin görevi olduğunu belirterek, Ecevit'i tedavi ederek, görevinin başına gönderdiklerini söyledi.
Başkan Özese'nin sorularını da yanıtlayan Birgün, 2001-2002 yılındaki gelişmelere ilişkin DSP'nin yöneticileri ve Rahşan Ecevit'in de aynı şeyleri söylediğini belirterek, "Ancak artık bunları benden başka kimse söylemiyor" dedi.
Birgün sözlerini, bu olaylarla alakalı bilgisi ve görgüsü olan, kalbinde Ecevit'e karşı sevgi besleyen herkesi, bildiklerini anlatmaya davet ederek bitirdi.
Duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, bu davayla birleştirilen Şile'deki ormanlık alanda yapılan kazı sonrasında 4 sanık hakkında açılan davanın tutuklu sanıkları Ulaş Özel, Okan İşgör ve Hüseyin Yanç'ın da duruşma salonuna getirildiğini kaydetti.
Böylece davadaki sanık sayısı 64'ü tutuklu olmak üzere 260'a yükseldi.
Duruşmaya öğle arası verildi.
-Eruygur raporu-
Bu arada mahkemenin, tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur hakkında istediği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca düzenlenen rapor da mahkemeye gönderildi.
Adli Tıp Kurumu'nun 2 Nisan 2012 tarihli raporunda, Eruygur'un sağlık açısından duruşmalara katılmasında bir engel olmadığını belirtildi.
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'na yazı yazarak, Eruygur'un nöroloji ve psikiyatri bölümlerinde muayenesinin yapılıp, geçirdiği kafa travmasının beyin fonksiyonlarında bozukluk ve kalıcı etkiye neden olup olmadığının tespit edilmesine karar vermişti.
Mahkemenin bu rapor üzerine Eruygur'u, ifadesinin alınması için duruşmaya çağırması bekleniyor.
"Ergenekon" kapsamında açılan ikinci iddianamenin sanıklarından olan Eruygur, 1 Temmuz 2008 tarihinde tutuklanmıştı.
Tutuklu bulunduğu Kocaeli F Tipi Cezaevi'nde Eylül 2008'de düşerek beyin kanaması geçiren Eruygur, mahkemece tahliye edilmişti.
İddianamede, Eruygur'un 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenirken, 142 ile 246 yıl arasında hapsi de öngörülüyor.
- İSTANBUL
Son Dakika › Politika › 'Ergenekon' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?