ERDOĞAN: TTB BAŞKANININ GEREKİRSE YASAL DÜZENLEMEYLE DEĞİŞMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Ayrıca bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek, gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız. Terör örgütün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen ve 3 saat 40 dakika süren Kabine Toplantı'nın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Azerbaycan seyahati sırasında trafik kazasında yaralanan eski başbakan Binali Yıldırım'a geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başladı. Erdoğan, "Azerbaycan ziyaretimizin dönüş yolunda son başbakanımız halen partimizin Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, İstanbul Milletvekilimiz Şamil Ayrım ile koruma görevlisi Oğuzhan Demirci'nin yaralandığı kaza hepimizi üzmüştür. Kendilerine Rabbimden şifalar diliyoruz. Kendilerini hastanede ziyaret ettiğimiz yaralıların hiçbirinin hayati tehlikesi olmadığını görmekten de memnuniyet duyduk. Bir kez daha Binali Yıldırım, Şamil Ayrım ve Oğuzhan Demirci'ye geçmiş olsun dileklerimizi şahsım ve arkadaşlarım adına iletiyorum" dedi.
'BARTIN BÖLGESİNDE MADENCİLİK MESLEK LİSESİ AÇILACAK'Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bartın bölgesinde madencilik alanında meslek lisesi açılacağını belirterek, şunları söyledi: "Ülkemizin bir daha böyle felaketlerle maruz kalmaması için gereken çalışmaları yürütüyoruz. Bu çerçevede, Aralık 2021'de mesleki eğitim merkezlerinin yetişmiş insan gücü ihtiyacımızı daha yüksek oranda karşılamasını sağlamaya dönük bir değişikliğe gitmiştik. Hedefimiz bu yıl sonuna kadar 1 milyon gencimizin çırak, kalfa ve usta olarak mesleki eğitim merkezlerinde yetişmesini sağlamaktı. Daha önce 159 bin olan mesleki eğitim merkezlerindeki kayıt sayısı, şu anda 910 bine yükselmiş durumdadır. Kasım ayında yıl sonu hedefimize ulaşacağımız ve sonrasında da hedefi geçeceğimiz anlaşılıyor. Ayrıca, mesleki ve teknik liseleri gençlerimiz için cazip hale getirecek ilave düzenlemelerin hazırlıkları içindeyiz. Bartın'daki benzeri kazaların önüne geçmek için atacağımız adımlar arasında bölgede madenciliğe özel bir meslek lisesi açma projesi de bulunuyor."
'BU VİZYON YENİ NESİLLERE BIRAKACAĞIMIZ EN BÜYÜK MİRASIMIZ OLACAKTIR'Yarın Cumhuriyet tarihinin en büyük konut, işyeri ve arsa projesinin ilk temel atma törenini gerçekleştireceğiz diyen Erdoğan şöyle konuştu: "Cuma günü 'Türkiye Yüzyılı' müjdesiyle milletimize duyurduğumuz vizyon belgemizin tanıtım törenini Ankara Kapalı Spor Salonu'nda yapacağız. Cumartesi günü muhtat 29 Ekim programlarının ardından 2023 hedeflerimizin sembol projelerinden Türkiye'nin otomobili TOGG'un banttan indirme törenine katılacağız. Ayrıca kasım ayında Türk Devletleri Teşkilatı liderler zirvesi ve G-20 liderler zirvesinin de aralarında olduğu çok önemli Endonezya-Bali'de yapılacak olan bir dizi yurtdışı programımız olacak. Önümüzde yıl vasıl olacağımız Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına büyük bir heyecanla, şevkle, coşkuyla hazırlanıyoruz. Bizim için bu yıl dönümü sadece yeni devletimizin 2'nci asrının başlangıcını ifade eden bir takvim değişikliği olmanın ötesinde manalara sahiptir. İşte bu anlayışla Anadolu toprakları üzerinde son bin yılda kurduğumuz 3'üncü devletimiz olan cumhuriyetimizi siyasi, ekonomik, sosyal, diplomatik alanlarda milletçe hayalini kurduğumuz seviyeye çıkartacak atılımın adını Türkiye Yüzyılı koyduk. Ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üzerinde yükselteceğimiz bu vizyon yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır."
'HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ GENİŞLETEN BİR TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞIYORUZ'Erdoğan, uzunca bir süredir dile getirdikleri 2053 ve 2071 vizyonlarını 'Türkiye Yüzyılı'nın inşası yolundaki basamaklar olarak gördüklerini ifade ederek, "Üstelik bu atılımı dünyanın tarihi dönüşüm yaşadığı bir dönemde hayata geçiriyoruz. Türkiye'nin içinde bulunduğu süreç siyaseti, ekonomisi, sosyal ve kültürel gelişmeleriyle dünyada olup bitenlerden bağımsız değildir. Dünya geçtiğimiz asrın ortalarına doğru faşizmin sultasından, 30 yıl önce de komünizmin hezeyanlarından kurtulmuştu. İnşallah bu dönemde de dünyamız parıltılı kavramların ambalajı içinde önümüze getirilen ve insan fıtratını bozarak onu yeniden felaketin eşiğine sürükleyen sapkın dayatmalardan kurtulacaktır. Her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan, hak ve özgürlüklerini genişleten bir Türkiye için çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı hedefimiz sadece milletimizin refahını yükseltme, sadece ülkemizi bölgesel ve küresel güç haline getirme gayesi taşımıyor. Bu aynı zamanda inanç, kültürel, medeniyet köklerimizi de yeniden ihya edeceğimiz bir atılım adıdır. Bunun için 85 milyon vatandaşımızın her birine seslenerek diyorum ki; Gelin Türkiye Yüzyılını geçtiğimiz 20 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde inşa edelim" diye konuştu.
'TABİPLER BİRLİĞİ BAŞKANININ DEĞİŞMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ'Erdoğan, TSK'nın terör operasyonlarında kimyasal silah kullandığını iddia eden Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ilişkin ise şöyle konuştu: "Bilindiği gibi sınır ötesi Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Ayrıca bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız. Terör örgütün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara göre hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır. Bu çerçevede ilgili bakanlarımıza Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdik. Meslek örgütlerini ideolojik saplantılarının borazanı haline getiren terör örgütü destekçilerini buradan temizleyerek bu yapıları kuruluş amaçların uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız" dedi.
'CAN VE MAL GÜVENLİĞİMİZE YÖNELİK NİCE TEHDİTLE MÜCADELE ETTİK'Erdoğan, çıktıkları yolda hangi fedakarlıklarla neler yaptıklarının en yakın şahidinin milletin kendisi olduğunu vurgulayarak, "Biz bu gayretleri gösterirken kimlerin de ülkeye ihanet pahasına başka gündemlerin peşinden gittiğini en iyi milletimiz biliyor. Sınırlarımıza saldıran, şehirlerimizi ateşe ve kana bulamaya çalışan terör örgütlerinden, kendi milletine silah doğrultan darbecilere kadar can ve mal güvenliğimize yönelik nice tehditle mücadele ettik. Teröristlerin yangın yerine çevirmeye çalıştıkları günlerden devletin tepelerine binen yumruğundan kaçacak delik aradıkları günlere gelmiş olmanın huzuru içindeyiz. Milletimizin temel hak ve özgürlüklerini, ülkenin hayati çıkarlarını kısır hesapları, sinsi niyetleri ve ideolojik saplantıları için örseleyen vesayet güçleriyle kavgaya tutuştuk" dedi.
'ÜLKEMİZİN HAK ETTİĞİ İKLİME KAVUŞACAĞI GÜNLERİN UZAK OLMADIĞINA İNANIYORUZ'Erdoğan, partilerini kapatma girişimlerine kadar varan bu tür yanlış girişimlerin artık akla bile gelmeyeceği demokratik olgunluk seviyesine ulaşıldığını kaydederek şunları söyledi: "Tüm umudunu ülkenin ve milletin felaketi üzerine kuran kifayetsiz siyasetçilerle uğraştık. Ülkemizin bu hususta da hak ettiği iklime kavuşacağı günlerin uzak olmadığına inanıyoruz. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını hazmedemeyen emperyalistlerin farklı görünüm ve alandaki oyunlarıyla boğuştuk. Maruz kaldığımız çifte standartları, gizli açık ambargoları, sinsi tecrit çabalarını fırsata dönüştürerek kendi göbeğimizi kesecek adımlarla her alanda gücümüze güç kattık. Hamdolsun özetle ifade etmeye çalıştığımız engelleme çabalarının da hepsinin de üstesinden gelerek demokrasi ve kalkınma devrimlerimizi birer birer hayata geçirdik. Bugün de ülkemizin önündeki tüm sorunları çözecek mücadeleyi vermeyi, gayreti göstermeyi sürdürüyoruz. Kökenine, inancına, meşrebine, siyasi ve sosyal tercihine bakmadan her bir vatandaşımızı laik olduğu haklara, özgürlüklere, refah düzeyine, gelecek güvencesine kavuşturmakta kararlıyız."
'HER DURUMDA İNSANIMIZIN YANINDA OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK'Erdoğan, vatan topraklarının her karışında hakim kıldıkları huzurun, gelişme ve kalkınma iradesinin engellenmesine ve umutların üzerinin gölgelenmesine asla rıza göstermeyeceklerini belirterek, "Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, işçisiyle, memuruyla, sanayicisiyle, çiftçisiyle her kesimden insanımız bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle önümüzde duracak, bizi engelleyecek güç tanımıyoruz. Ülkemizin zenginliğini milletimizin her kesimiyle adil şekilde paylaşma ilkemizi, sosyal devlet projeleriyle hayata geçirmeyi sürdürüyoruz. Türkiye'nin en kapsamlı ve etkin sosyal programları bizim dönemimizde geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Bunun sebebi milletimizin eskisine göre temel ihtiyaçlarına göre daha çok sıkıntı çekmeye başlaması değil insanımızın hayat standardına ilişkin çıtanın yükselmiş olmasıdır. İhtiyaçlar değiştikçe sosyal yardım programlarımızın içeriğini de zenginleştirerek ihtiyaç duyduğu her yerde ve her durumda insanımızın yanında olduğumuzu gösterdik" diye konuştu.
'MÜSLÜMAN OLARAK SAHİP OLDUĞUMUZ HASSASİYETİN GEREĞİDİR'Erdoğan, geçmişte sadece yakacak ve gıda gibi birkaç başlıkta destek alabilen ailelerin bugün elektrikten doğalgaza, kiradan kırtasiyeye geniş bir alanda devleti yanlarında bulduğunu ifade ederek, "Aynı şekilde sosyal destek verilen kesimlerde engellilerden yaşlılara, eşi vefat etmiş kadınlardan eğitim çağındaki çocuklara kadar kuşatıcı bir zenginliğe sahiptir. Bu yaklaşım bize medeniyetimizin ve kültürümüzün mirasıdır. Elimizde fırsat varken yokluktan, yoksulluktan vurulan gönülleri tamir etmek hem devleti yönetme sorumluluğumuzun hem de bir insan, bir Müslüman olarak sahip olduğumuz hassasiyetin gereğidir. Biz sadece bu yaygın ve etkin yardım sistemiyle herkesin elinden tutmakla kalmadık sosyal destek sistemimizin mantığını da değiştirdik. İhtiyaç sahibi olmanın özellikle ötesinde büyüğüyle, annesiyle, çocuğuyla, bir bütün olarak ailenin tamamını koruyacak, gözetecek, güçlendirecek çalışmalara ağırlık veriyoruz" diye konuştu.
'330 OLAN AİLE DESTEK MERKEZİ SAYIMIZI 656'YA ÇIKARTIYORUZ'
Bugün sizlerle aileye yönelik hizmetlerimizi genişletme amacı taşıyan yeni bir adımın müjdesini paylaşmak istiyorum diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bilindiği gibi sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızın vasıtasıyla kadınlarımıza ve çocuklarımıza yönelik çalışmalar için kurduğumuz Aile Destek Merkezleri ve Sosyal Dayanışma Merkezleri var. Bu merkezlerimizde kadınlarımızı üretken hale getirmeye, çocuklarımızın akranlarıyla sağlıklı gelişim göstermelerini sağlamaya yönelik faaliyetler yönetiliyor. Kadın ne kadar güçlü olursa hem kendi hayatında hem çocuğunu yetiştirmede hem tüm aileyi ayakta tutmakta başarılı olacaktır. Son dönemde milli ve manevi değerlerimizi tahrip ederek aile yapımızı yıkmaya yönelik tehditlere karşı aldığımız tedbirleri bu merkezlerimizi güçlendirerek tahkim ediyoruz. Bu amaçla ülkemizde halen faaliyette olan 330 Aile Destek Merkezi sayımızı 656'ya, 47 Sosyal Dayanışma Merkezi sayımızı 116'ya çıkartıyoruz. Bu yaygınlaştırma da önceliği de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemize veriyoruz. Önümüzdeki yıl için bu merkezlerde yürütülecek faaliyetlere 1,2 milyar liralık kaynak ayırdık" dedi.
Son Dakika › Politika › Erdoğan: TTB Başkanının gerekirse yasal düzenlemeyle değişmesini sağlayacağız - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?