Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " 28 Şubat'ta bize bunu yapanlar rezil oldular. Milletin vicdanında mahkum oldular. Biz bu numaralara boyun eğmedik. Eğmeyiz. Açık açık da söylüyorum. Biz bu alçaklığın peşini de bırakmayız. Biz bunun hesabını da sorarız. 28 Şubat döneminde attıkları manşetler birer zillet lekesi olarak bugün de ortada duruyor. Bugün attıkları manşetleri de birer zillet, birer alçaklık vesikası olarak her fırsatta bunların önüne koyacağız" dedi.
Memur-Sen'in düzenlediği "Medeniyet, İnsan, Demokrasi ve Şehirler" konulu "Büyük Türkiye Buluşması"nda konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
"Şuna bakar mısınız, bir yerlerden emir geliyor. Ben de diyorum ki, bir yerlerden emir vereceğinize, lütfen bu ülke sizin vatanınız değil mi, gelin ne yapacaksanız vatanınızda yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz? Gelin buraya... Gelin buraya... Yoksa buraya gelince bazı şeyler açığa çıkar endişesi mi taşıyorsunuz? Gelin buraya..." diye konuştu.
"Malum gazetelerin tamamı Kabataş hadisesi başlığıyla çıkıyor. Köşe yazarları, yorumcular söz birliği etmişc o konu üzerinde tepiniyor. Yazıklar olsun sizin insanlığınıza... Yazıklar olsun sizin ırkçılığınıza... Yazıklar olsun sizin ayrımcılığınıza..." ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan, bunlardan korkmadıklarını ve korkmayacaklarını vurguladı. "Hiç bir kardeşim de bunlardan korkmasın çekinmesin" diyen Erdoğan, "O eğer başörtülü değil de başı açık bir bayan olsaydı acaba ona öyle saldırırlar mıydı? Mesele bu. Kim kimin yanında duruyor, herşey ortaya çıkıyor" dedi. Başbakan Erdoğan, internette yeni bir düzenleme yaparak alçakça saldırıların önüne geçtiklerini, ses kayıtlarıyla, görüntü kayıtlarıyla şantaj yapmak, milleti, ülkeyi esir almak isteyenlerin "bundan sonra avuçlarını yalayacaklarını" söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"CHP bu internet düzenlemesine neden itiraz ediyor biliyor musunuz? İllegal ses ve görüntü kayıtlarıyla işbaşına gelen genel müdür bedel ödüyor bedel. Aynı şekilde MHP'yi de esir almışlar. İşte bu internet düzenlemesiyle en başta CHP'yi en başta MHP'yi biz koruma altına alıyoruz. Bu yeni internet düzenlemesiyle çocuklarımız, gençlerimiz, vatandaşlarımız yanında demokrasi, siyaseti, milli iradeyi de tehdit ve şantajdan koruyoruz. Bu tehditle, bu şantajla hiçbir yere varamayacaklar. Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü asla durduramayacaklar. Türkiye ekonomisine, demokrasiye, yeni Türkiye hedefine, büyük Türkiye hedefine asla gölge düşüremeyecekler."
-"Türkiye'de demokratikleşmenin önündeki son engel işte bu çetedir"
"Şu hale bakar mısınız, terör örgütüne akıl veriyorlar: 'Çözüm sürecini bozun, silahları elinize alın, yeniden kan akıtın, yeniden kaos oluşturun' bu şekilde çağrı yapıyorlar. Bir yıldır gençler şehit olmuyor, gençler ölmüyor ya, bunlar çok rahatsızlar. Çünkü bunlar kandan beslenen vampirler" diyen Başbakan Erdoğan, bir yıldır Türkiye'de var olan bahar havasının kalıcı olmasından korktuklarını, bundan rahatsız olduklarını söyledi.
Erdoğan, "Çözüm sürecini Rabbimin lütfuyla sabote edemeyecekler. Kardeşliğe hançer vuramayacaklar. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız, hiç endişe etmeyin. Bu ülkeyi yeniden kana gözyaşına kaosa mahkum edemeyecekler. Bakın buradan bir kez daha altını çiziyorum. Türkiye'de demokratikleşmenin önündeki son engel işte bu çetedir. Bu kaos çetesi, bu kan lobisi, bu paralel yapı temizlendiğinde, inanın demokratikleşmenin önündeki tüm engeller kalkacak. Tarihte de Haşhaşiler geldi gitti... Hiç endişeniz olmasın. 77 milyonun kardeşliği daha da pekişecek. 81 vilayet artık bütün enerjimizi bütün mesaimizi ilerlemeye, büyümeye, kalkınmaya sarf edeceğiz. Sanal sorunlarla yapay gündemlerle vaktimizi heba etmeyecek, 2023 hedefi için daha güçlü çalışacağız" diye konuştu.
Kimin ne meselesi varsa siyaset zemininde çözüme kavuşacağını, bu ülkedeki 36 ayrı etnik unsurun, 77 milyonun her meselesinin çok daha hızlı, kalıcı, adil şekilde çözümle buluşturacaklarını kaydeden Erdoğan, 21. Yüzyıl'ın Allah'ın izniyle Türkiye Yüzyılı olacağını ve bunu hiç kimsenin engellemesine müsaade etmeyeceklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"12 yıldır, ekonomiyi büyütmek, ekonomideki büyümeyi çalışanlarımıza yansıtmak için samimi bir gayret içindeyiz. Genel müdür diyor ki, 247 milyar Türk lirası yolsuzluk. Bu adam herhalde hesap kitap da bilmiyor. 247 milyar Türk lirası yani eski rakamla 247 katrilyon. Herhalde bu salona da sığmaz... Hesap kitap bilmiyor. Yolsuzluk diyor. Şimdi bu adımı atan o malum bir kısım savcılar vardı. Şimdi yeni Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun atadığı savcılar var. Şimdi bu savcılar daha henüz kararlarını vermediler. Bakın daha karar verilmeden yargılama yapıyor genel müdür. İşte bu böyle siyasetçi. Ben diyorum ki, bu ülkede 230 milyar dolarla çıktığımız yolda, milli gelirimiz o kadardı, şu anda 800 milyar doların üstüne çıktık. Değerli kardeşlerim 22 bankanın, devlet bankasının battığı bir Türkiye... Hükümette DSP vardı, MHP vardı ANAP vardı. 22 banka battı. Vakıf, Ziraat, Halk. Bunlar da hep görev zararı yazıyordu. Şimdi bu bankaların hepsi Avrupa bankalarıyla karda yarışıyor ve diyor ki siz bu bankaları iflas ettirdiniz. Halk Bankasına her türlü saldırıyı yaptılar. Raporlar geliyor, Halk Bankasında en ufak yolsuzluk yok. Yahu senin vicdanın yok mu? Nasıl bunları söylüyorsun? Bir devletin bankasına nasıl bu şekilde yaklaşım koyarak, onun dünyadaki kredibilitesiyle oynuyorsun? İnanın bunların bu ülkede devlete millete karşı yaptıklarını geçmişte kimse yapmadı."
-"Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi?"
Cumhuriyet tarihinde 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Biz 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Şurada biliyorsunuz Marmaray'ı inşa ettik. Geçenlerde Yenikapı- Şişhane metro hattının açılışına gittik, Rabbime hamd ettim. Temeli zamanımda atılmıştı, fakat bitirmek şimdiki belediye başkanımız Kadir Bey'e nasip oldu ve Haliç'in üzerinde gerçekten güzel bir estetikle köprü yapıldı. Bu köprüden hem metro geçecek, hem de seyir kulesinden İstanbul seyredilecek. Böyle birşey yapıldı. E şimdi biz Boğaz'a 3. köprüyü yapıyoruz. Bu CHP zihniyeti 'istemezük' diyor. Kuleler bitmek üzere... İstesen de istemesende o 3. köprü de bitecek inşallah" diye konuştu.
"Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi?" diye soran Başbakan Erdoğan, Boğaz'da denizin altından bir tüp geçit daha yaptıklarını, buradan da otomobiller geçeceğini söyledi. Erdoğan, "Yani denizin altından yapıyoruz ki, çünkü denizin üstünde olsa gider orada gösteri yaparlar. Fırsat da kalmasın bunlara... Bunların işi gücü bu... Nerede hayırlı bir iş var, bunlar onun karşısındalar" dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Eğitimde yaptıklarımız ortada, sağlıkta yaptıklarımız ortada. Bakın şimdi şehir hastanelerine başladık engellediler. Üç sene dört sene önce şehir hastanelerimiz bitecekti. Ama malesef bir kısım yargı bunun önünü kesti. Ülkeye bir şehir hastanesi kazandırıyoruz, devletin kasasından bir kuruş çıkmayacak. Yapacaklar, 25 yıl süreyle o hastaneyi işleteceğiz. Kira vereceğiz kira... Aynı şekilde 3. köprüyü 2,5 milyar dolara yapıyorlar ve 15 yıl sonra devlete bırakacak. Üçüncü havalimanı 42 milyar dolara mal olacak. 5 ayrı firma yapıyor, bizim cebimizden bir Allah kuruşu çıkmıyor. Yapacaklar, 20 sene sonra devlete teslim edecekler. Buna nasıl yolsuzluk dersin? Ve bu insanları kalkıp maalesef iftiralarla zan altına sokuyorlar. Tüm saldırılara tüm sabotaj girişimlerine rağmen mali disiplinden taviz vermedik ve bu ülkede haram nedir, helal nedir bunu tefrik ederek ayırt ederek hizmete devam ettik. Yere sağlam bastık, tedbirimizi aldık. Dalgalanmalara karşı Türkiye ekonomisini koruduk. Bütün dünyadaki ülkeler büyük bir kısmı küçülürken hamdolsun biz en zor anda bile büyüme kaydettik."
Başbakan Erdoğan, emeği ile geçinen işçilerin hak ettiğini almaları ve haklarına kavuşmaları için çok önemli reformlar yaptıklarına işaret ederek, "Az önce Sayın Başkan bazı başlıklar attı. Zaten onları artık bu toplu sözleşme marjında, aralarında arkadaşlarla görüşmelerini yapıyorlar. İnşallah hayırlısıyla oradaki mutabakatta da bu adımları gerçekleştireceğiz. Bu adımlarda da inşallah noktayı koyacağız. Ahmet Bey'in gözleri güldü" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, asgari ücreti 184 liradan devraldıkların, 846 liraya çıkardıklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Bakınız nereden nereye. 12 yılda asgari ücreti yüzde 360 oranında artırdık. Enfaslansyona vatandaşımızı hiçbir zaman ezdirmedik. En düşük memur maaşını 392 liradan aldık bin 855 liraya çıkardık. 12 yılda bunu yüzde 373 oranında artırdık. Zorunlu tasarruf hesabında biriken paralarınızı hatırlayın, kardeşlerim 13 katrilyon, bu paraları biz size ödedik. Memura da işçiye de bu paraları biz ödedik. Bakın aynı şekilde konut edindirme yardımı adı altında paralar kestiler değil mi, memur kardeşimden işçi kardeşimden? Yaklaşık 3,5 katrilyon. Bunu da biz ödedik."
-"Sol havasını atıyor, tatil ilan eden biziz"
Başbakan Erdoğan, " 1 Mayıs'ı sizler için biz tatil ilan ettik. Sol havasını atıyor. Tatil ilan eden biziz. 12 Eylül halk oylamasıyla sizlerin de desteğiyle memurlarımıza birçok hakkın yanında toplu iş sözleşmesi hakkını biz teslim ettik. Şunu bilmenizi istiyorum, ekonomiyi ve demokrasiyi birlikte büyüteceğiz. Kazanımlarımızı da birlikte paylaşacağız. Bugüne kadar birlikte yürüdük bundan sonra da birlikte yürüyeceğiz. Türkiye'yi bugünlere birlikte getirdik, yeni büyük Türkiye'yi de inşallah sizlerle birlikte inşa edeceğiz" diye konuştu.
Yerel seçimlerin yapılacağı 30 Mart tarihinin, 77 milyon için hayati derece önem arz ettiğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"30 Mart, demokrasinin, inşallah yeni ve sarsılmaz zafer elde ettiği tarih olacak. 30 Mart milli iradenin sarsılmaz güç kazandığı tarih olacak. 30 Mart, 2023 hedeflerimizin, milletimizce teyit edildiği tarih olacak. 30 Mart, daha yaşanabilir, katılımcı, demokratik, estetik şehirlerin imarının hız kazandığı tarih olacak. Bir üçlü, büyük medeniyet yolunda, insan demokrasi ve şehir, bununla yürüyeceğiz. Bütün memur kardeşlerimizin daha iyi yaşanabilir şehirler için, büyük Türkiye için, 30 Mart'ta istikrara, güvene, evet yeni Türkiye idealine, milletimin oy vereceğine inanıyorum. Büyük Türkiye buluşmamızın bir kez daha hayırlı olmasını, hayırlara vesile olmasını diliyorum."
-Notlar
Başbakan Erdoğan, salona "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla girdi. Erdoğan'ın konuşması sık sık alkışlarla "Dik dur eğilme Memur-Sen seninle", "Başbakanımız sizi seviyoruz" sloganlarıyla kesildi.
Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Ankara Büyükşehir Başkanı Melih Gökçek, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve diğer ilgililerle çok sayıda davetli katıldı.
Günün anısına Erdoğan'a Gündoğdu, bir tablo hediye etti. Başbakan Erdoğan'a ayrıca, başörtüsü sorununu çözümüne katkılarından dolayı, Memur-Sen Kadın Kolları Başkanı Safiye Özdemir, engelli istihdamına katkılarından dolayı Memur-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı Elvan Uğurlu, 4+4+4 düzenlemesi ile imam hatiplilerin katsayı sorununu çözdüğü için ise Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan tarafından birer çiçek takdim edildi.
Erdoğan, çıkışta kendisine seslenen bir kız çocuğuna bebek hediye etti. Başbakan Erdoğan, sevgi gösterisinde bulunan bazı vatandaşlarla da ayaküstü kısa süre sohbet etti.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › 'Sol Havasını Atıyor, 1 Mayıs'ı Tatil İlan Eden Biziz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?