Erdoğan: ''Bu nasıl savcı?'' -

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Artık bizim yavrularımız geleceği farklı okuyacaklar ve ellerinde molotofkokteyli ile dolaşan gençler olmayacak, elinde satırla, baltaya gezen gençler olmayacak" dedi.

Erdoğan, Demirci ilçesinde toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Manisa'ya gelirken aslında Demirci ziyaretini son anda programa aldıklarını söyledi.

Manisa'da muhteşem bir açılış töreni yaptıklarını, çeşitli hizmetleri, eserlerin açılışını gerçekleştirdiklerini ve bununla da kalmayıp Turgutla'ya geçtiklerini hatırlatan Erdoğan, geceyi Manisa'da geçirip ardından Akhisar ve Demirci'ye geldiklerini oradan da Salihli'le gideceklerini ifade etti.

"Kardeşlerim, biz bu yola çıkarken 'milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz" dediklerini aktaran Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu ana kadar eğitimde yaptıklarımızı biliyorsunuz söylememe gerek var mı? Okullarımızı açmaya devam ediyoruz. Unutmayın sıralarınızın üstünde kitaplarımız ücretsiz her yıl dağıtılıyor. Hatırlayın 10-15 yıl öncesine kadar kitaplarımızı dahi bulamazdık. Kırtasiyeciye giderdik gerekli kitapları bulamazdık, şimdi okullar başlarken Türkiye'nin dört bir yanında birinci sınıf kuşe kağıt buluyoruz sıralarımızın üstünde. Artık bu noktada sıkıntı yok. Bunu da yeterli bulmadık şimdi FATİH Projesi'yle yeni bir adım atıyoruz. Artık okullarımızda akıllı tahtalara geçiyoruz şu anda. Bazı okullarımıza akıllı tahtalar geldi bunun yanında tablet bilgisayarlar geldi, dev bir ihaleye hazırlanıyoruz. Bu ihale yapıldığı anda Türkiye genelinde 10 milyon tablet bilgisayarı yavrularımıza dağıtmış olacağız. Bütün bunlar 3-4 seneyi alacak ama bir şey oluyor Türkiye'de, artık bizim yavrularımız geleceği farklı okuyacaklar ve ellerinde molotofkokteyli ile dolaşan gençler olmayacak, elinde satırla, baltaya gezen gençler olmayacak. Biz öyle bir gençlik istiyoruz ki inançlı, milli değerlerine bağlı bir gençlik olsun, muhafazakar, demokrat bir anlayışla geleceğin yeni Türkiye'sini inşa eden bir gençlik olsun. Kardeşlerim istiyoruz ki bu gençlik sadece kuru kuruya bir kafatası milliyetçiliği yapmasın. Kuru kuruya bu ülkede 'yok ben Türk yok ben Kürt milliyetçisiyim' demesin. Bu ülkede 76 milyon bir olalım, diri olalım, kardeş olalım. Biz Türkü'yle, Kürdü'yle, Lazı'yla Çerkesi'yle, Gürcüsü'yle, Boşnağı'yla, Arnavutu'yla yaradılanı yaradandan ötürü sevelim."

- "Ayrımcılığa fırsat vermeyeceğiz"

Ayrımcılığa fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Bizim dinimizde siyah beyaz ayrımı yok. Kardeşlerim, kimse sipariş üzere doğmuyor, Allah nasıl takdir ettiyse öyle doğuyor, öyleyse kimseyi ayırmayacağız" diye konuştu.

"Şunu bilmenizi istiyorum, inşallah bizi ayıramayacaklar, bizi bölemeyecekler, biz bugüne kadar nasıl bir olduysak bundan sonra da bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Biz Afyonkarahisar'dan yola çıkarken şöyle dedik, Kürdü'yle, Türkü'yle, Abazası'yla, Boşnağı'yla tek millet dedik kardeşlerim, bitmedi tek bayrak dedik. Bayrağımız tek, rengi şehidimizin kanı, hilali bağımsızlığımızın ifadesi yıldızdır. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz hiç merak etmeyin. Kardeşlerim şunu da unutmayın, bayrağımızın yıldızı şehidimizin simgesidir onun için şair ne dedi 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır'. Bu vatan 780 bin kilometrekaredir. Vatanımızın üstünde kimse operasyona kalkışmasın karşısında bizi bulur.

Konuşmasında CHP'yi de eleştiren Başbakan Erdoğan, "Bu ülkede bir CHP var, Hakkari'ye gider Türk bayrağını unutur. Hakkari'ye niye götür müyorsun orada niye sallandır mıyorsun, orası Türkiye Cumhuriyeti değil mi? CHP Genel Müdürü kimlerle anlaştın da götüremedin" dedi.

AK Parti'nin Diyarbakır'da yaptığı mitingi hatırlatan Erdoğan, "O meydan Türk bayraklarıyla nasıl gümbür gümbür inliyordu gördünüz mü? Bizi ayırmak isteyenlere Diyarbakır meydanında bunun cevabını verdik. Biz 780 bin kilometrekarede aynıyız. CHP ise kumsalların partisi" şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Başbakan Erdoğan Manisa'da

- Erdoğan, Demirci'de toplu açılış töreninde konuştu: (2)

- "Devletin içinde paralel devlet kurmaya gayret edenler bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklardır. Bu hangi meşrepten olursa olsun hangi mizaçtan olursa olsun kim olursa olsun karşılarında bizi bulacaklardır.

- "Hakim ve savcılarımızın temiz olanlarını tenzih ederiz, onlara yönelik en ufak bir sözümüz olamaz. Çünkü onlardan adalet elde ediyoruz. Ancak bu gücü, kuvveti suistimal etmek suretiyle eğer bu ülkenin bölünmesine, parçalanmasına neden oluyorlarsa bunları da teşhir ederiz. Bu nasıl savcı? Başsavcı ondan dosyayı istiyor diye kalkıyor, feryat ediyor beyefendi. Seninle, daha dur bakalım, işimiz var"

- "Bunun adı kaset genel müdürüdür. Çünkü Sayın Baykal'ı bir kasetle götürdüler. Şimdi iş ortaya çıkıyor. Demek ki bu işin arkasında birileri var ama kimler var sorusunun cevabı yavaş yavaş çıkmaya başladı. Tezgahı farklı kurmuşlardı ama bumerang döndü şimdi kendilerini vurmaya başladı. Bunun adı tam manasıyla kaset genel müdürüdür. Kendi genel başkanına bu tür tezgahı kuran, bu ülkede her şeyi yapar"

MANİSA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Devletin içinde paralel devlet kurmaya gayret edenler bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklardır" dedi.

Erdoğan, Demirci ilçesinde Belediye Meydanı'nda yaptığı konuşmada, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet vurgusu yaptı.

Erdoğan, "Bu ne demek ? Yani devletin içinde paralel devlet olamaz. Devletin içinde paralel devlet kurmaya gayret edenler bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklardır. Bu hangi meşrepten olursa olsun hangi mizaçtan olursa olsun kim olursa olsun karşılarında bizi bulacaklardır. Bu ülkede devletin içinde hizmeti kalkıp da istismar etmek suretiyle, cemaati istismar etmek suretiyle tertemiz kardeşlerimizi maalesef bu ülkede bölmeye gayret etmek suretiyle onlar üzerinden rant elde etmek isteyenler bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklardır. Çünkü bu ülke 76 milyonundur ve biz 76 milyonun hükumetiyiz. Bu ülkeyi bölmeye, parçalamaya kimse cüret edemez, kimsenin buna hakkı yok. Herkes yerini bilecek" diye konuştu.

Son olayların ulusal ve uluslararası boyutlarının bulunduğuna işaret eden Erdoğan, masum olanların isimlerinin deşifre edilerek haklarında iftiralar atıldığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"İşte son olan olayları görüyorsunuz. Uluslararası boyutu var, ulusal boyutu var. Kardeşlerim ne demek. Türkiye'nin kalkınmasını hazmedemeyenler boyuna geriyorlar. Bakın şuradaki zarar ortada, 120 milyar dolar, 11-12 günde. Bunun bedelini nasıl ödeyecekler. Çıkıyor bir savcı efendi, makamını farklı bir şekilde kullanıyor ve gizlilik kaydı olan evrakları yanına aldığı yandaş medyayla birlikte kullanarak bu ülkede bir çok masum insanları istismar etmek suretiyle, onları deşifre etmek suretiyle hiçbir günahları olmadığı halde iftira atmak suretiyle onları bu ülkede adeta günah keçisi haline getiriyor. Bu insanlar bu toplumun içinde yarın tertemiz olsalar da soruyorum nasıl dolaşacaklar.

Şimdi ben soruyorum bu savcı 4-5 gün önce başsavcımızın yaptığı açıklama var, çok manidardır. Biz hakim, savcılarımızın temiz olanlarını tenzih ederiz. Onlara yönelik en ufak bir sözümüz olamaz. Çünkü onlardan adalet elde ediyoruz. Ancak bu gücü kuvveti suistimal etmek suretiyle eğer bu ülkenin bölünmesine, parçalanmasına neden oluyorlarsa bunları da teşhir ederiz. Şimdi bu nasıl savcı bakınız başsavcı ondan dosyayı istiyor diye feryat ediyor beyefendi. Seninle daha işimiz var dur bakalım seninle işimiz var.

Geçmişte militanlar benzer şekilde bildiri dağıtılıyordu biliyorsunuz. Sen de aynen militanlara benzer şekilde çıkıyorsun adalet sarayının önünde adalet değil de bildiri dağıtıyorsun. Nerede görüldü bu. Hangi savcı sokağa çıkar da sokakta bildiri dağıtır yahu. Biz bunları CHP'nin genel müdürünün yanında bazı böyle tipler vardır onlardan görüyorduk, biliyorduk. Şimdi aynen benzerini de bunlar yapıyor."

- Eğitim ve sağlıkta yatırımlar

AK Parti iktidarında eğitimde, sağlıkta büyük atılımlar yapıldığını, eğitim için burslar ve krediler sağlandığını, bu adımların artarak devam edeceğini belirten Erdoğan, yapımı devam eden Demirci Devlet Hastanesi'nin de en yakın zamanda açılacağını bildirdi.

Hastane ve eczanelerde geçmişte çekilen sıkıntıların, çilelerin artık çekilmediğine değinen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu CHP'nin Genel Müdürü bir zamanlar SSK'nın da genel müdürüydü. Yolsuzluklarıyla meşhurdu biliyorsunuz. Daha sonra Rahşan affıyla kurtuldu. Aynı zamanda çok garip işlerle de meşgul. Şunu bilmenizi istiyorum. Bunun adı kaset genel müdürdür. Çünkü sayın Baykal'ı bir kasetle götürdüler. Şimdi iş ortaya çıkıyor. Demek ki bu işin arkasında birileri var ama kimler acaba sorusunun cevabı yavaş yavaş çıkmaya başladı. Tezgahı farklı kurmuşlardı ama bumerang gibi döndü şimdi kendilerini vurdu. Bunun adı tam manasıyla bir kaset genel müdürdür, kaset genel başkandır. Kendi genel başkanına bu tür tezgahı kuran bu ülkede her şeyi yapar. Çok enteresan merak ederdim."

- İçişleri Bakanı Ala'ya yönelik eleştiriler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun müsteşarı Efkan Ala'nın İçişleri Bakanlığı görevine atanmasını eleştirdiğine de dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Şimdi benim müsteşarımı İçişleri Bakanı yaptık diye rahatsız olmuş beyefendi. 'Parlamentoda kimseyi bulamadı mı' diyor, 'müsteşarını içişleri bakanı olarak atadın' diyor. Sen bana o soruyu sormayı bırak da önce kendine şu soruyu sor. Benim müsteşarım dürüst, işini bilen, bu ülkede yıllar yılı valilik yapmış, ondan sonra da müsteşarım olmuş bir insan. Şimdi ben sana soruyorum, partinizden yolsuzluklar sebebiyle ihraç ettiğiniz bir kişiyi yolsuzluk klasörleri önünde poz verdiğin o kişiyi şimdi sen İstanbul gibi bir şehre nasıl belediye başkanı adayı olarak atıyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Önce sen bunun hesabını ver.

Yolsuzluk sebebiyle partinizden ihraç ediyorsunuz ondan sonra elinde yolsuzluk klasörleriyle pozlar veriyorsun, daha sonra getirip İstanbul gibi bir şehre belediye başkanı adayı yapıyorsun. Bunların geçmişi de böyle. Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni CHP'den devralmıştım. Ama İstanbul yolsuzluklar şehriydi, çöp dağlarıyla berbat olmuştu, hava kirliliğiyle berbat olmuştu. İstanbul susuzdu. CHP, susuzluktur, CHP hava kirliliğidir. CHP çöptür çöp. Maalesef bunların devirleri hep böyle olmuştur. Demirci ben diyorum ki bak şurada 90 gün kaldı Demirci'den ses istiyoruz ses. Demirci inanıyorum ki tarihine dönecek, buna var mıyız?"

Erdoğan, Demirci'de halka seslendi: (3) başlıklı haberimizdeki "yolsuzluklar noktasında asla prim vermeyiz" ifadesi sehven, "yoksullar noktasında asla prim vermeyiz" şeklinde yazılmıştır. Haberimizi düzelterek yeniden yayımlıyoruz. Saygılarımızla. AA Başbakan Erdoğan Manisa'da

- Erdoğan, Demirci'de halka seslendi: (3)

- "Yolsuzluk bizim en büyük düşmanımızdır, yoksulluk en büyük düşmanımızdır, yasaklar en büyük düşmanımızdır. Babamızın oğlu olsa, evladımız olsa biz yolsuzluklar noktasında asla prim vermeyiz"

- "Toplumlar layık olduğu idareyle idare olunurlar. İnşallah biz size layık olmaya çalıştık. Bizim rotamızı siz çizdiniz, o rota istikametinde gideceğiz"

MANİSA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yolsuzluk bizim en büyük düşmanımızdır, yoksulluk en büyük düşmanımızdır, yasaklar en büyük düşmanımızdır. Babamızın oğlu olsa, evladımız olsa biz yolsuzluklar noktasında asla prim vermeyiz" dedi.

Erdoğan, Manisa'nın Demirci ilçesinde yaptığı konuşmada, yerel seçimlere 90 gün kaldığını Manisa'nın Demirci ilçesinin de yeni Türkiye'nin inşasında yer alacağını söyledi.

Demirci'nin yerel seçimlerin ardından artık Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin bir ilçesi olacağını ifade eden Erdoğan, "Demirci'de beldeler vardı artık mahalle oldu. Beldeler hiç gücenmesinler. Manisa'nın devletten aldığı imkanlar çok daha artacak. Artık su, kanalizasyon, imar hizmet bütünlüğü en ücra köylere kadar ulaşacak. Bugüne kadar bunlar yoktu ama şimdi çok daha modern bir Demirci olacak" diye konuştu.

- Halk yolların yapılmasını istedi

Meydanı dolduran vatandaşların taşıdığı pankartları okuyan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı Manisalılar'ın Demirci- Selendi ve Sındırgı yollarının yapılmasını talep ettiğini söyledi.

Türkiye'nin her yerine hizmet götürdüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Değerli kardeşlerim, Orman ve Su İşleri Bakanım da burada. Yüzlerce, binlerce baraj yaptık Türkiye'de. İzmir susuzdu, Gördes'i yaptık, susuzluğunu giderdik İzmir'in. Bunları biz yaptık, belediyenin yapması gerekirdi. CHP zihniyeti bu, susuzluk bu, kuraklık bu. İnşallah Manisa'nın geleceğini de hem merkezi yönetim olarak hem büyükşehir olarak el ele vereceğiz ve yapacağız. Yollar zaten problem değil. Cumhuriyet tarihinde 79 senede 6 bin 100 kilometre yol yapıldı. Biz 10 senede 17 bin kilometre yol yaptık. İnşallah Demirci- Selendi ve Demirci-Sındırgı yolları da süratle pazartesi günü Bakanlar Kurulu var. Ulaştırma Bakanımız'a talimatımızı vereceğiz."

Manisa'nın en doğusuna doğu kışlası isteyen vatandaşların yazdığı pankartı da okuyan Başbakan Erdoğan, "Onu şöyle yapalım, ayak üstü söz vermeyi pek sevmem. Ama döner dönmez gerek Savunma Bakanım'a gerekse Genelkurmay Başkanım'a bu konuları ileteceğim ve onların da durumu neyse, 'uygun' diyorlarsa anında biz bunu gerçekleştiririz" şeklinde konuştu.

- "Her işimizi istişare ile yapıyoruz"

Her işi istişare ile yaptıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birileri gelir size, denizle menizle alakası yok, kuru sıkı atardı. Orta Anadolu'nun göbeğine 'deniz getireceğim' derdi. Ama biz Kayseri'nin otağına Yamula Barajı'nı getirdik. Şimdi Yamula Barajı'nda hem balık avlıyorlar hem sandal seyahatleri yapıyorlar hem çevreciliği yaşıyorlar. Dürüst olacağız, çünkü siyasetçiye halkı gibi dürüst olmak yakışır. Toplumlar layık olduğu idareyle idare olunurlar. İnşallah biz size layık olmaya çalıştık. Bizim rotamızı siz çizdiniz, o rota istikametinde gideceğiz. Kardeşlerim bu müfterilerin attığı iftiraya kanmayın. Yolsuzluk bizim en büyük düşmanımızdır, yoksulluk en büyük düşmanımızdır, yasaklar en büyük düşmanımızdır. Babamızın oğlu olsa, evladımız olsa biz yolsuzluklar noktasında asla prim vermeyiz. Biz sadece şunu isteriz yargı kayıtsız şartsız egemen değildir, yürütme kayıtsız şartsız egemen değildir, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."

"Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini açılışa katılan vatandaşlarla tekrar eden Başbakan Erdoğan, yeni Türkiye'nin inşası için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

- Törenden notlar-

Akhisar programının ardından Demirci'ye geçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan helikopter, Turgut Özal Spor Kompleksi'ne ait çim sahaya iniş yaptı. Erdoğan'ın, halka sesleneceği Demirci Belediyesi önüne hareket ettiği sırada korumalar, çocuklara oyuncak ve satranç takımı hediye etti.

Mitingin yapılacağı alanda kadınlar için ayrı bir bölüm oluşturuldu ve karanfil dağıtıldı.

Miting alanı çevresindeki binalara asılan, "Gücüne Güç Katmaya Geldik Davana Nefer Olmaya Geldik, Büyük Usta Seninle Ölmeye Geldik", "Yol İstiyoruz Sayın Başbakanım. Demirci-Selendi, Demirci-Sındırgı Yolları'nın Yapılmasını İstiyoruz", "Demirci-Sındırgı- Balıkesir Bağlantı Yolunu İstiyoruz" ve Manisa'nın En Doğusuna Doğu Kışla'yı istiyoruz" pankartları dikkati çekti.

Erdoğan otobüs üzerinden halka seslendiği sırada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Orman ve Suişleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Manisa milletvekili ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Tanrıverdi de hazır bulundu.

Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında eliyle "Rabia" işareti yaparak "bizi ayıramayacaklar bölemeyecekler" dedi.

Kedisini izleyenlerin "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları üzerine Erdoğan, "Dik duracağız dikleşmeyeceğiz, hiç merak etmeyin" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında ezan okunması üzerine konuşmaya ara verdi.

Miting sonrası Başbakan Erdoğan, başbakanlık otobüsüyle helikopterin bulunduğu yeşil sahaya geçti. Otobüsten indiği sırada kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet eden Erdoğan, bir bebeği kucağına alarak sevdi. Çocuklara oyuncak ve satranç takımı dağıtan Erdoğan, helikoptere binerek Salihli'ye hareket etti.

Demirci'nin 16 yıl aradan sonra başbakan ağırladığı belirtildi. İlçeye son olarak 1997 yılında Tansu Çiller'in başbakan olarak geldiği ifade edildi.

-demirci