Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün "Türban modernleştirilebilir" sözleriyle başlayan tartışmaları değerlendirerek, "Moda noktasında çeşitli şekiller getirebilirsiniz. Kimin estetik anlayışı neyse buna saygı duymak lazım. Başörtüsü bir oy zemini olmamalı, 3 Kasım'da da böyle bir vaatte bulunmadım" dedi.
NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevaplayan Başbakan Erdoğan, sağda ve solda yaşanan birleşmelerin ardından AK Parti'nin anket yaptırıp yaptırmadığının sorulması üzerine, anketlerin sürekli olarak devam ettiğini hatırlattı. Henüz kararsızların dağıtılması düşüncesine olumlu bakmadığını ifade eden Erdoğan, kararsızları her zaman seçime katılmayanlar olarak gördüğünü kaydetti. Şu an itibariyle yine iki partili bir parlamentonun söz konusu olduğuna işaret eden Erdoğan, anketlerin
böyle bir sonuç ortaya koyduğunu söyledi. "AK Parti olarak gayet iyi bir konumdayız" diyen Erdoğan, oy oranı itibariyle AK Parti'nin 3 Kasım seçimlerinden daha ilerde olduğunu dile getirdi. 4 Haziran'dan sonra meydanlara ineceklerini anlatan Erdoğan, teşkilatlara "bindirilmiş kıta istemiyorum" diye kesin talimat verdiğini vurguladı. Erdoğan, seçim öncesinde yaklaşık 50 ilde miting yapacağını belirterek, "Arkadaşlarıma da paylaştıracağız. Şartları zorlayacağız. Arkadaşlarımla beraber 81 ilin tamamında bu
mitingleri yapacağız" diye konuştu.
"KABİNEDE DAHA FAZLA BAYAN BAKAN OLABİLİR"
Erdoğan, "Koalisyon durumunda olursanız sıcak baktığınız parti var mı?" sorusu üzerine de, bunları konuşmak için şu an erken olduğunu bildirdi. Böyle bir tablonun ortaya çıkması halinde teamüllerin işleyeceğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Bu teamüllerde de en çok oy alan parti kimse hükümeti kurma görevi ona verilir. Ortak bulamazsa ikincisine verilir. Bunları şimdiden konuşmak doğru değil. Türkiye'yi yeniden bir koalisyonlar ülkesi haline getirmek yakaladığımız istikrarın, güvenin darbe yemesi
olacaktır, bir zaafa uğraması olacaktır. Buna biz çok üzülürüz. Bizim geldiğimiz noktadan ileriye doğru ülkemizi taşımamız gerekir" şeklinde konuştu.
Erdoğan, AK Parti'nin seçimlerde kaç kadın aday göstereceğinin sorulması üzerine de, 4 bine yakın başvuru aldıklarını, bunlardan 700'e yakınının bayan aday olduğunu bildirdi. Önümüzdeki dönemde parlamentoda ve kabinede daha fazla kadın üye görülebileceğinin sinyalini veren Erdoğan, "Hedefimiz daha fazla bayan adayla AK Parti'nin temsil edilmesine imkan sağlamak. Daha fazla bayan bakan da olabilir. Yarından itibaren benim başkanlığımdaki 8 kişilik heyetle nihai değerlendirmeyi yapacağız. Mevcut
milletvekillerimizi de bu değerlendirmelerin içine alacağız. Bu değerlendirmelerden sonra da 4 Haziran'da kesin aday listemizi YSK'ya bildireceğiz" dedi.
Erdoğan, cuma günü yeni bir katılım töreni daha yapacaklarını, bu kez de Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, hukukçu Prof. Dr. Zafer Üskül, Türkiye Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Domaç ve öğretim üyesi Zeynep Dağı'nın da aralarında bulunduğu 9 ismin daha AK Parti'ye katılacağını açıkladı.
"FRANSA İLE İLETİŞİM BOZUKLUĞU BİZDEN DE KAYNAKLANIYOR'
Erdoğan, "Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin ağır söylemleri oldu. Ankara'ya gönderdiği özel temsilciyle görüştünüz mü?" şeklindeki soruyu şöyle cevapladı:
"O görüşmemizde 'Bundan sonra medya vasıtasıyla görüşmeyelim, danışmanlarımız vasıtasıyla yaparsak daha iyi olur' dedik. 'O zaman hemen danışmanımı gönderiyorum' dedi. Benim dış politika danışmanlarımla İstanbul'da görüştüler. Görüşmenin sonuçlarını aldım, gayet güzel bir görüşme olmuş. İnanıyorum ki Fransa ile Türkiye arasındaki süreç olumlu şekilde aslına dönecektir. Türkiye'nin ilk üç yatırımcısından biri Fransa'dır. Aramızda bir iletişim bozukluğu var. Kısmen bizden, kısmen onlardan kaynaklanıyor.
Kendimizi onlara iyi tanıtmalıyız. Burada eksiklerimiz var. Bundan sonraki süreç daha verimli olacak."
Erdoğan, TBMM gündeminde bulunan polisin yetkilerinin arttırılmasını öngören yasa tasarısıyla ilgili olarak da, "Güvenlik güçlerimizin belli konularda önlerinin açılması gerekiyor. Bununla ilgili adımı attık" değerlendirmesini yaptı.
"BAŞÖRTÜSÜ OY ZEMİNİ OLMAMALI"
Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün "Türban daha modern olabilir" sözlerinin ardından yaşanan tartışmaya ilişkin de görüşlerini aktardı. Erdoğan, "Sizce türban modernleşir mi?" sorusuna karşılık şunları söyledi:
"Ben o şekilde bir ifadeyi doğru bulmuyorum. Bu işin aslı başörtüsüdür. Türban ifadesini yanlış buluyorum. Olay türban ifadesiyle siyasallaştırıldı. Başörtüsü inançtan geliyor. Yapan, dinimizin bir gereği olarak takıyor. Moda noktasında buna çeşitli şekiller getirebilirsiniz. Kalkar boynun altından bağlarsınız. Kimin estetik anlayışı neyse buna saygı duymak lazım. Ama burada yerellik öne çıkar. Doğu bölgelerinde kadınlarımız farklı, batıda farklı örter. İslam ölçü koymuş, o ölçüyü değişik şekilde ortaya
koyar. Bazıları düz kumaş, bazıları çiçekli kumaşlar kullanıyor. Dünyanın tanınmış marka firmaları bunlara yönelik ürünler kullanıyor. Burada ölçü vardır. Örtmek, örtmemek, bunun hesabını sormak bizim görevimiz değil. Sormamamız lazım. Bu ülkede başörtüsüne de başını örtmeyene de saygı duyulmalıdır. Bireysel tercihini başını örtmekten yana kullanıyorsa, ona saygı duymak zorundayız. Bizim ülkemizde her siyasi partinin mensupları içinde eşi başı örtülü olan da var, başı açık olan da var. CHP'nin grup
toplantılarına başörtülü geldiğinde kıyamet kopmuyor, AK Parti'ye geldiğinde kamesine imkan sağlamak. Daha fazla bayan bakan da olabilir. Yarıyamet kopuyor. Türkiye bunları aşmalı. Bu ülkenin evlatları arasında ayrımcılık yapmamamız lazım. Bu konuda toplumsal mutabakat var, ama kurumsal mutabakatta sıkıntımız var. Başörtüsü bir oy zemini olmamalı. Ben bir oy zemini olarak görmüyorum. 3 Kasım seçimlerinde de 'böyle bir vaatle gelmiyorum' dedim. Kurumsal mutabakat sağlandığında bu zaten çözülecektir.
Yavrularıma da asla bu noktada müdahale edemem."
"FUTBOLDA ŞİDDETE YÖNELİK TEDBİRLER ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEME KALDI"
Erdoğan, son olarak Galatasaray- Fenerbahçe derbisinde yaşanan futbolda şiddet olaylarının yaşanmaması için ne gibi tedbir alınacağı konusunda da bilgi verdi. Yasal olarak yapılacak olanların önümüzdeki döneme kaldığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Süratle bir federasyon seçimi yapıp, federasyonun bu konuda kulüp başkanlarıyla müşterek bir adım atması gerekiyor. Ben bunun da bir kültür ve eğitim meselesi olduğuna inanıyorum. Galatasaray-Fener maçında yaşananları izledik. Tribünler farklı, sahanın
içinde futbolculara bakıyorsunuz farklı. Neticesi belli olmuş bir lig maratonu. Orada kardeşçe el ele, buna yönelik bir zemin oluşturulup hava yumuşatılsaydı seyirci böyle bir gerginliğin içine girmeyecekti. Yasal noktada ne adım gerekiyorsa bu adımı atmakta kararlıyız. Adeta bu bir teröre dönüşüyor. O koltuk bir futbolcunun boynuna gelip kesip atabilir. Bunlar çok çirkin. Gelecek olan yönetim bunu halletmek zorundadır" şeklinde konuştu.
(ZÇ-CC-CC-Y)
Son Dakika › Politika › Erdoğan: 'Başörtüsü Bir Oy Zemini Olmamalı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?