EMEP Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan: Yaşam, gelecek, bu toprakların altındaki madenlerde değil; üzerindeki bereketli topraklarda, ağaçlarda, bütün canlıların yaşamının korunmasında yatıyor

KERİM UĞUR

Muğla'nın Milas ilçesi Akbelen Ormanı'nda ağaç kesimini protesto etmek için düzenlenen "Büyük Buluşma"ya katılan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcı İskender Bayhan, "Bu toprakların altındaki madenlerin üstünde daha değerli daha kıymetli şeyler var. Yaşam, hayat, gelecek, bu toprakların altındaki madenlerde değil; üzerindeki yeşilliklerde, bereketli topraklarda, ağaçlarda, bütün canlıların yaşamının korunmasında yatıyor. Bunun aksini iddia edenler yalan söylüyor" dedi.

Muğla'nın Milas ilçesinde YK Enerji'nin madencilik faaliyetleri kapsamında Akbelen Ormanı'ndaki ağaçların kesilmesini protesto etmek için ormandaki "Büyük Buluşma"ya katılan EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Bayhan, şunları söyledi:

"YAŞAM, GELECEK, BU TOPRAKLARIN ALTINDAKİ MADENLERDE DEĞİL; ÜZERİNDEKİ BEREKETLİ TOPRAKLARDA, AĞAÇLARDA, BÜTÜN CANLILARIN YAŞAMININ KORUNMASINDA YATIYOR"

"Salı günü Meclis'te Akbelen için CHP milletvekillerinin çağrısıyla bütün muhalefet partileri olarak desteklerimizle bir olağanüstü oturum yapacağız. Bu toprakların altındaki madenlerin üstünde daha değerli daha kıymetli şeyler var. Yaşam, hayat, gelecek, bu toprakların altındaki madenlerde değil; üzerindeki yeşilliklerde, bereketli topraklarda, ağaçlarda, bütün canlıların yaşamının korunmasında yatıyor. Bunun aksini iddia edenler yalan söylüyor. Bu torağın altındaki madenlerde gözü olanlar İçtaş gibi Limak gibi, tek adam yönetimi, Erdoğan hükümetleri döneminin prensi durumuna gelmiş, o dönemde daha da büyüyüp semirmiş bu ülkenin sayılı kapitalistleri, burjuvaları. Onların dışında hiçbirinin çıkarına değil bu ormanların yok edilmesi. Onun için yalan söylüyorlar. Kemerköy işçilerine, Yeniköy termik santral işçilerine, Muğla Milas halkına, Türkiye halklarına yalan söylüyorlar. Geleceğimiz için bizim bu madenlerin çıkarılmasına ihtiyacımız yok. Geleceğiz için bu toprakların üzerinde alın terimizle, emeğimizle insanca bir yaşam kurmaya ihtiyacımız var ve bunun mücadelesini vereceğiz. Yalanın değil, doğrunun yanında olalım. Bütün işçi ve emekçilere, gençlere ve kadınlara sesleniyorum: 'Her yer Akbelen, her yer direniş' diye ülkenin dört bir yanında bu mücadeleyi büyütmeliyiz. Kendi taleplerimizle, haklarımızla bizler de bu mücadelenin birer parçası olmalıyız.

"TÜRKİYE'Yİ BUGÜNKÜ YASALAR YÖNETMİYOR. TÜRKİYE'Yİ TAMAMEN SERMAYENİN SARAYDAKİ TEK ADAMI YÖNETİYOR"

Bu GBT uygulamasına kimin karar verdiğini, bu kararı kimin aldığını sorduğumuzda polis şeflerine, jandarma başçavuşuna bize söyleyemediler. Devlet aldı bile diyemediler. Ama bir ezberleri var, bunu buradan söylemek istiyorum. Bu yasaları Meclis, sizler yapıyorsunuz diyorlar. Buradan hepsine ve tüm Türkiye'ye bir gerçeği hatırlatmak istiyorum: Türkiye'yi bugünkü yasalar bile yönetmiyor. Türkiye'yi tamamen sermayenin saraydaki tek adamı KHK'larla yönetiyor. ve onun bürokratları da keyfi genelgelerle, yasaklarla yönetiyor. Bu ülkede Meclis, Akbelen'e gidenlerin yolunu 4-5 defa kesin, arayın, GBT kontrolü yapın diye bir yasa yapmadı. Böyle bir yasa yok ama bir keyfiyet var. Bu yanlış, keyfi kararname ve emirlerin uygulayıcısı; onların maşası, aleti; onların isteklerinin, saltanatlarının bekçisi olmayın. Bu halka zulmetmeyin. Bu halkın kendi hak ve taleplerini savunması için verdiği mücadelenin karşısında olmadık, gereksiz, yalan dolan laflarla çıkmayın. Ama şunu da bilin maalesef bir ülkede hak, özgürlükler, ekmek, iş mücadelesi bu zorluklara rağmen veriliyor. Biz de bunu böyle yapmaya devam edeceğiz, bundan da kimsenin şüphesi olmasın."