DSP Genel Sekreteri Türker, Kara Harekatını Değerlendirdi

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Sekreteri ve eski Devlet Bakanı Masum Türker, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütüne yönelik yaptığı operasyonlarda bilgi kirliliği yaşandığını ve Türkiye'de güvenilir kurumların tartışılır hale getirildiğini söyledi.

DSP Genel Sekreteri Türker, DSP İstanbul Milletvekili Hasan Macit, Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi ve Denizli İl Başkanı Özkan Fidan'la birlikte basın toplantısı düzenledi. DSP Denizli İl Teşkilatı'nda düzenlenen toplantıda gündeme ait açıklamalarda bulunan Masum Türker, ekonomide büyük sıkıntı yaşandığını söyledi. Emeklilikle ilgili büyük beklenti içinde olan vatandaşların veya gelecekteki kuşakların emeklilik maaşlarının ciddi bir şekilde düşürüldüğünü belirten Türker, "Türkiye'de bir taraftan emekli olan insanlar çalışırken daha yüksek bir prim alacak, diğer taraftan emekli maaşı düşürülecek. Bu ciddi bir çelişkidir. Büyük bir hesabın temeli atılıyor. Yılların birikimi olan kıdem tazminatı maalesef fiyatlara yansıtıldığı, geçmişte bunun bedelini tüketici ödediği halde, bu işsizlik sigortasından karşılanma noktasında bir gayret ve çaba sarf ediliyor. Bu da emekle çalışan insanların güvencesine son verme noktasında önemli bir gelişmedir" dedi.

İşten çıkartmaların arttığını belirten Türker, özellikle kadın işçi çıkarılmasında büyük artış yaşandığını söyledi. Son işten çıkarılan veya çıkan kadın sayısının 237 bine ulaştığını belirten Türker, "Şu anda çalışmayan toplam ev kadını sayısı 12 milyon 300 bine çıkmıştır" diye konuştu.

Kredi kartını ödeyemeyenler içinde ilk sırayı öğretmenlerin aldığını ifade eden Türker, "Öğretmenlerde, her 100 öğretmenin 93'ü borçla yaşıyor. Şu anda kredi kartında kara listeye alınanlardan öğretmenlerin sayısı yüzde 120 artış göstermiştir" dedi.

TSK'nın terör örgütüne yönelik 8 gün süren operasyonun ardından çekilmesiyle ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Türker, "Başbakan ulusal sesleniş konuşmasını yapsaydı ve iptal etmeseydi harekatın kararlılıkla devam ettiğini söyleyecekti. Bu konu açıkça ortada. Sonra bir açıklama yaptı. Ardından Genelkurmay harekatın durduğunu açıkladı. Ya ABD, Genelkurmay'ın bu harekatı durduracağını biliyordu ve dünyaya mesaj vermek için o günlere yakın geldi ya da hükümet, Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı arasında kopukluk var. Son günlerde bu harekat boyunca gizli bir el ve belli gazetelerde cumhurbaşkanının başkomutan olduğunu hatırlatmaya çalışıyordu. Şehit verdiğimiz, Türkiye için kutsal olan bir olayda bile bir bilgi kirliliği yaratılarak, Türkiye'de güvenilir kurumları tartışılır hale getirmeye çalışıyorlardı. Kıbrıs Harekatı'nın başlamasını da bittiğini de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit açıklamıştı. Akla birçok soru geliyor. Harekatın yapılış tarihleri, bu konuda verilmiş zayiat, sonuçları ne olacak? Bu konular hiç kamuoyuyla paylaşılmadan, sonuçlarını görmeden, siyaseten özellikle Başbakan'ın seslenemediği ulusa sesleniş yazısında erken duyurması ve bu konuda farklı şeyler olması manidardır. Burada ikinci kere Türkiye bir çuval harekatıyla karşı karşıyadır" şeklinde konuştu.

(AV-AT-CC-ÖK-Y)