Cumhurbaşkanı Erdoğan: " Türkiye'nin sınırları boyunca oluşturulmak istenen bir terör koridorunu yıkıp geçmek için kimseden izin almaya ihtiyaç yoktur"
-"Yüz binleri bir de siz ağırlayın. Paranız var güçlüsünüz Yunanistan'a 100 kişi gidince bizi telefonla arıyorsunuz. Burada 4 milyon var"
-"Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Bizim Suriye'de de Türkiye'de de Kürt kardeşlerimizle herhangi bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz terör örgütlerini ta kendisiyleydi"
-"Harekatımıza 120 saatlik ara verdik, 13 maddelik mutabakat metni ile duyurduk. Salı akşamı ABD, teröristlerin bölgeden çıktığı bilgisini yazılı olarak verdi. Bu arada karşımıza teröristler çıkarsa tepelemek de en tabii hakkımızdır, çünkü yazılı olarak bildirilmiştir"
ANKARA(İHA)- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu teklifi Suriye'nin dört bir yanında yüzbinlerce masum insan rejimin ve diğer güçlerin savaş uçaklarının bombardımanları altında can verirken gündeme getirmiştik. Oluk oluk kanların aktığı o günlerde kimse bu teklife dönüp akmamıştı. Şimdi Türkiye Suriye'yi terör örgütlerinden temizleyip asıl sahiplerinden dönüşüne hazır hale getirirken birden bu tür konular akla geliyor. AB'nin sonu bu samimiyetsizliği ve iki yüzlülüğü yüzünden gelecektir. Bu gidiş hiç iyi değil. Kapıları açarız dediğim zaman tutuşuyorlar. Tutuşmayın. Vakti saati gelince bu kapılarda açılır. Hadi bakalım yüzbinleri bir de siz ağırlayın. Bu iş nasıl oluyormuş sizden de bir görelim. Paranız var, güçlüsünüz ama Yunanistan'a yüz kişi gidice denizden hemen bizi telefondan arıyorsunuz. Burada 4 milyon var 4 milyon. Buna sesiniz çıkmıyor. Kararlıyız."
Türkiye'nin yıllardır gösterdiği mücadelelere rağmen Suriye krizinin çözülmediğini, bu çabalar bir yana DEAŞ adı altında bir terör örgütünün de ortaya salınmasıyla iyice içinden çıkılmaz bir hale geldiğini ifade eden Erdoğan, "Suriye'de faaliyet gösteren terör örgütlerinin bir süre sonra doğrudan ülkemizi hedef almaya başladıklarını da gördük. Bir yandan sınır bölgelerimizdeki şehirlerimiz taciz edildi diğer yandan büyük şehirlerimizdeki PKK ve DEAŞ canlı bomba eylemleriyle canımızı yandı. Bu saldırıların son 6 yılda ülkemizde ardı ardına patlak veren pek çok hadisenin bir parçası olduğunu da biliyoruz. Karşımızdaki bu tablo üzerine terörle mücadelemizde ve bağlantılı olarak bölge politikalarımızda köklü bir değişim kararı aldık. Ülkemize yönelik tehditleri doğrudan kaynağında ortadan kaldırma stratejisine geçtik ve bu doğrultuda kritik adımlar attık. Terör örgütlerini inlerinde vurarak adeta felç ettik. Yurt içinde de teröristlere göz açtırmadık. 15 Temmuz darbe girişiminin hedeflerinden biri de Türkiye'nin terörle mücadelesindeki bu etkili stratejini çökertmekti. Darbe girişimini başarısızlığa uğratarak bu büyük oyunun bir hamlesini daha boşa çıkardık. Hemen ardından Fırat Kalkanı Harekatı ile karşı cevabımızı verdik. Zeytin Dalı Harekatı ile büyük planının bir ayağını daha kırdık. Bu bölgelere geri dönen 365 bin sığınmacı Türkiye'nin Suriye'deki insani duyarlılıkla adımlar atan tek ülke olduğunu gösterdi. Tüm bu süreç siyasi ve diplomatik çabalarımızı kesintisiz sürdürmemize vesile oldu. İdlib'te Rusya ve İran'ın desteği ile oluşturduğumuz nispeten stabil durum sayesinde yüz binlerce insanın hayatını kurtardık ve milyonlarca insanın da yerinden edilmesini engelledik" dedi.
Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine olan saygıyı her fırsatta tekrarladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
"Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok, böyle bir şey de düşünmüyoruz. Bizim Suriye'de de Türkiye'de de Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz terör örgütlerinin ta kendisiyledir. Batı yatıyor kalkıyor Kürtler aşağı Kürtler yukarı. Bizim Kürt kardeşlerimizle bir işimiz yok. Bizim işimiz terör örgütleriyle. Böyle söyleyerek terör öğütlerinin adını vermeyerek Kürtler dediğiniz zaman Kürt kardeşlerimizi teröristler olarak vasıflandırıyorsunuz. Bu yanlış bir şey, bunu çözmemiz lazım.
Askeri seçeneğe daima en son çare olarak başvurduk. Türkiye Barış Pınarı Harekatı aşamasına böyle bir süreç sonucunda geldi. Afrin'i teröristlerden temizlediğimiz günden beri Fırat'ın doğusundaki terör oluşumuna da izin vermeyeceğimizi her platformda en yüksek sesle anlattık. Biz bir şeye üzülüyoruz. Devasa ülkelerin liderleri bu teröristlerin başlarını yanlarına alıyorlar, masaya oturuyorlar ve onlarla bu sorunu çözmeye çalışıyorlar. Teröristi siz muhatap olarak karşınıza aldığınızda terörle mücadele olur mu? Bu uluslararası terörle mücadele toplantılarını neden yapıyoruz? Bunlara prim veriyorsunuz, şımartıyorsunuz, azdırıyorsunuz. Verilen sözlerin tutulmaması halinde planlarımızı kendi imkanlarımızla hayata geçirmek zorunda kalacağımızı altına çize çize ifade ediyoruz. Baktık ki kendimiz söyleyip kendimiz inliyoruz ve kolları sıvayıp harekatı başlattık. Siyasete ve diplomasiye olan saygımız gereği attığımız her adımdan önce muhataplarımıza niyetimizi ve hamlemizi açıkça söyledik. Barış Pınarı Harekatına başlarken de Amerika'yı gerektiği şekilde, Rusya'yı ve İran'ı, BM'yi bilgilendirdik. Sonradan anlaşılıyor ki kendilerinden izin almak yerine sadece bilgi vermemizden de bayağı rahatsız olmuşlar" açıklamasını yaptı.
"Türkiye'nin sınırları boyunca oluşturulmak istenen bir koridorunu yıkıp geçmek için kimseden izin almaya ihtiyaç yoktur" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, Barış Pınarı Harekatına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bu kararlılığımızı sahada da gösterip 120 kilometre genişlik ve 32 kilometre derinlikteki harekat bölgemizin üçte ikisine yakın bölümünü sadece 9 günde ele geçirdik. Şu ana kadar bölgede kontrolümüze geçen alan büyüklüğü 4 bin 220 kilometrekareye ulaştı. Elbette bu kolay bir başarı olmadı. Teröristlerin sınır şehirlerimize attığı füzeler ve havanlar sebebiyle 20 sivil insanımız hayatını kaybetti. Suriye tarafında teröristler ile yaşanan çatışmalarda 7 askerimiz ile Suriye Milli Ordusundan 96 kardeşimizde şehit oldu. Ayrıca 90 askerimiz ile 369 Suriye Milli Ordusu mensubu kardeşimizde yaralandı. Teröristlerin kayıpları da 795'i buldu. Harekat alanında ortaya çıkan bu tablo karşısında muhataplarımız nihayet sesimize kulak verdiler. Ülkemize gelen Amerika heyetiyle oturup konuştuk ve niyetimizi, amacımızı, hedefimizi belirttik ve sonuçta harekatımıza 120 saat ara verilmesi halinde teröristlerin belirlediğimiz bölgenin dışına çıkartılacağı sözünü aldık. Bunu da 13 maddelik bir mutabakat metniyle kamuoyuna duyurduk. Salı günü akşamı 22.00 itibariyle sona eren bu sürenin bitiminde Amerika tarafı bize tüm teröristlerin harekat bölgemizden çıktığının garantisini yazılı olarak verdi. Şimdi askerlerimiz ve Suriye Milli Ordusu karış karış harekat alanını tarıyor, tuzakları etkisiz hale getiriyor. Bu arada karşımıza teröristler çıkarsa onları tepelemek en tabi hakkımızdır. Böylece Barış Pınarı Harekatını başarıya ulaştırmış olduk. Resulayn ve Tel Abyad arasında güvenli hale getirdiğimiz bu alan sınırlarımızı teröristlerden arındırma planımızın ilk aşamasını oluşturuyor. Batıya doğru Tel Rıfat aşağıda Münbiç bunların hepsi bu planlamanın içerisinde var. Terör örgütlerinin ve Amerika'nın telaşla attığı adımlar harekat bölgemizin dışında ama asıl planımızın içinde kalan bölgelerde karmaşık bir durumun ortaya çıkmasına yol açtı. Harekat alanımızın doğusundaki Kamışlı ile batısında ki Aynel Arab bölgesi hızla Rusya desteğindeki rejim güçlerinin kontrolüne bırakıldı. Aynı oyun Münbiç bölgesinde de oynandı. Bizim amacımız sınırlarımız boyunca terör örgütünden arındırılmış bir bölge oluşturmak olduğu için karşımızdaki bu yeni duruma göre yeni değerlendirmeler yaptık. Salı günü Rusya lideri Putin ile gerek ikili gerekse heyetlerarası yaptığımız görüşmeler sonunda Fırat'ın doğusunda yer alıp harekat alanımızın dışında kalan sınır bölgeleri ile ilgili bir mutabakata vardık. Terör örgütünün sınırlarımızdan tamamen uzaklaştırılması konusundaki uzlaşmayı içeren bu 10 maddelik mutabakatı da kamuoyu ile paylaştık. Buna göre terör örgütü mensupları dün 12.00'de başlamak üzere 150 saat içinde içinde tıpkı Barış Pınarı Harekatı bölgesinde olduğu gibi sınırlarımızın 30 kilometre dışına çıkarılarak buralardan uzaklaştırılacaktır. Bu 30 kilometrelik alanın ilk 10 kilometresi Kamışlı şehir merkezi hariç Türkiye ve Rusya ortak devriye bölgesi olacaktır. Belirlenen süre sonunda terör örgütü bölgeden tüm unsurlarıyla uzaklaştırılabilirse bu mutabakatta başarıyla hayata geçirilmiş olacaktır.
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiye'nin sınırları boyunca oluşturulmak istenen bir terör koridorunu... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?