Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da 60 Bin Konutluk Büyük İstanbul Dönüşümü projesi kapsamında Esenler'de daire sahibi olan vatandaşlara yönelik anahtar teslim töreninde açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Önümüzdeki yıl bir asrı devirecek cumhuriyet tarihimizde millet için çalışanlarla milleti hakir görenler arasındaki en önemli farkı ayırt edebileceğimiz yerlerden biri de depreme hazırlık çalışmalarıdır. Doğusundan batısına kadar ülkemiz deprem kuşağında yer almasına rağmen uzun süre bu gerçeğe sırt dönülmüştür. Kardeşlerim Allah aşkına söyleyin bu İstanbul'da büyükşehir belediyesi kimde? CHP'de... Peki CHP şu görevi aldı alalı neredeyse 3 yıl oldu. Onların depreme yönelik, konut inşasına yönelik yaptığı bir şey gördünüz mü?" dedi.
"İstanbullu seçimlerde onlara gereken dersi verecek" diyen Erdoğan, "Bu İstanbul'da ben de büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. Şu KİPTAŞ konutlarını yapan bu kardeşiniz oldu. Aşk ile koşan yorulmaz. Bu iş aşk işidir. Dertli olacaksın dertli. Yok Bodrummuş yok şurasıymış. Sel afeti oluyor nerede bu beyefendi? Yangın var, nerede yine aynı nerede. İstanbullu gereken dersi Allah'ın izniyle verecek mi? Vermeye hazır mıyız? Ben size inanıyorum. Size güveniyoruz aşk ile yürüyeceğiz ama durmak yok" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları ise şu şekilde: "İstanbul'un Fethi'nin 569. yıldönümünün coşkusunu da Millet Bahçesi olarak düzenlemeye başladığımız Atatürk Havalimanı alanında hep beraber yaşamıştık. Eğitim, kültür, sanat, uluslararası etkinliklerden milli bayramlarımıza kadar ülkemize ve şehrimize değer katan, her anında İstanbul'da birlikte olduk, birlikte oluyoruz.
Az önce sordum; şu anda resmi rakam nedir? Dediler ki; 60-70 bin. Esenler'de şu anda 60 bin 70 bin kişinin katılımıyla bu muhteşem töreni yapıyoruz. Bu önemli törenle vesilesiyle İstanbul'umuzun güzide ilçelerinden Esenler'de sizlerle beraberiz. 2 gün önce 18 bin insanımızı toprağa verdiğimiz 17 Ağustos 1999 depreminin 23. yıldönümüydü. Depremin üzerinden 23 yıl geçti ama acısı yüreklerimizde hala ilk günkü gibi tazedir. Rabbimden bizleri her türlü afet, felaketten muhafaza eylemesini diliyorum.
O felaketin olduğu dönemde bu ülkenin iktidarında kim vardı? Şu anda rahmetli olmuş Ecevit vardı, değil mi? Peki o deprem afetinde acaba iktidar ne yaptı? Tamamen bittiler. Tükendiler. Fakat biz iktidara geldik, bütün bu yıkılan yerleri ayağa kaldırdık. Bingöl depremini hatırlayın, Van depremini, Simav'ı hatırlayın, Kütahya'yı hatırlayın. Sakarya'yı, Gölcük'ü, Kocaeli'nin genelini hatırlayın, hepsinde anında Malatya'da, Elazığ'da bütün şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırdık. Çünkü biz söz verdik mi yaparız ve yaptık.
Afetleri engellemek beşeri olarak bizim elimizde değil. Ama afetlerin yıkıcı etkilerine karşı tedbir almak bizim elimizdedir. Bizim sorumluluğumuzdadır. Hükümete gelir gelmez Türkiye'nin 81 ilini kapsayacak şekilde büyük bir kentsel dönüşüm çalışması başlattık. Amacımız ülkemizin hiçbir yerinde afetlere karşı dayanıksız, sağlıksız, metruk, çirkin yapı bırakmamaktı. Şehirlerimizi adeta yeni baştan inşa ederken hiçbir vatandaşımızı da mağdur etmedik. Yapı denetim sistemini geliştirerek, yapı inşasında eski kötü alışkanlıkların önünü tamamen kestik.
3 milyon konutun dönüşümünü tamamladık hamdolsun bugüne kadar. 12 milyon vatandaşımız artık güvenli binaları, sosyal donatı, yeşil alanlarıyla huzur içinde hayatlarını sürdürebilecekleri yuvalarına kavuştular. Sosyal konut inşası alanında dünyaya örnek olacak modeli uygulamaya geçirdik. TOKİ kanalıyla inşa ettiğimiz 1 milyon 170 bin konut sayesinde 5 milyon vatandaşımızın güvenli evlerde huzurla oturmasını sağladık.
Tüm bu çalışmalarla ülkemizdeki yapıların yüzde 60'nı yani 50 milyon vatandaşımızı afetlere karşı koruma altına aldık. İnşallah hedefimiz yeni başlatacağımız hamlelerle önümüzdeki 5 yıl içinde 85 milyonun tamamını bu güvenli şemsiye altına almaktır.
Deprem, sel baskını, heyelanların bu ülkenin gerçeği olduğunu unutmadan insan aklı ve teknolojinin imkanlarını ele alarak Rabbimize teslim olacağız. Ana muhalefet Antalya'da yangın oldu. Muğla'da yangın oldu. Büyükşehir belediyesi onlarda. Ne yaptınız? Oralarda herhangi bir şey yaptılar mı? Yine biz yaptık biz. İzmir depremini hatırlayın. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP'de. Ne yaptılar? Hiçbir şey. Bütün o deprem konutlarını ayağa kaldıran yine biz olduk.
Büyükşehir belediyesi CHP'de diye seyredemezdik. Öyleyse elleri kolları sıvadık ve devlet olarak buralara yardım elimizi uzattık. Bu işler lafla olmaz. Yalanla olmaz. Çarpıtmayla olmaz. Eğer böyle yaparsanız bir felaket gelir hepsini de siler süpürür. Bunun için milletimize ne söz vermişsek harfiyen yerine getiriyoruz. Yapılamayacak hiçbir sözün yükünün altına girmiyoruz.
Ne aldanan olacağız, ne aldatan, ilkemiz bu. Elbette her konuda bu ilkeyi hayata geçerli kılacağız. Ama depreme ve diğer afetlere hazırlık konusunda bu ilkeye tavizsiz bir şekilde bağlıyız. Sizlerden bu tür hassas meselelerde aklın ve bilimin ışığında yapılan işler dışında esip gürleyenlere itibar etmemenizi istiyorum.
Bay Kemal'in akşam söylediği başka, sabah söylediği başka. Geçmişte yaşadığımız acıları ve önümüzdeki potansiyel tehditlerin büyüklüğünü göz önüne alarak İstanbul'u kentsel dönüşüm projelerimizin merkezi olarak ilan ettik. 300 bin konutu dönüştürerek gerçekten zor bir işi gerçekleştirdik. Tarihi başarıya imza attık. Sahada 140 bin konut ve işyerinin dönüşümü devam ediyor. Fikirtepe gibi eskiden beri süregelen sorunlar sebebiyle adeta kangrene dönüşmüş bir yerde bile 15 bin konutun dönüşümünü sağlıyoruz.
Güngören, Zeytinburnu, Tozkoparan'da çalışmalar sürüyor. Kirazlıtepe'de 5 bin konutluk dönüşüm gerçekleşiyor. Kartal, Şerifali, Kağıthane, Beykoz, Silivri, Çatalca, Fatih, Pendik'te, 9 ilçenin tamamında on binlerce işçi ve mühendisimiz arı gibi çalışıyor. Fatih'in emaneti İstanbul'u yine dünyanın en gözde şehri hale getirene kadar durmayacağız.
14 Haziran'ı şimdiden unutmayalım, 2023'ü hiç unutmayalım. Ana kademe kapı kapı dolaşmaya var mıyız, kadın kolları, gençler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bu büyük dönüşüm projelerinden en çok nasiplenen ilçelerimizin başında Esenler geliyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Esenler Belediyesi 60 bin konutluk projesini burada yükseltiyoruz.
Esenler şimdi daha bir başka güzel oluyor. Unutmayın daha bir başka güzel. Proje alanının yüzde 68'i yeşil ve sosyal donatı alanı olarak ayrılmıştır. Esenler'de kişi başına düşen yeşil alan miktarı 15 bin metrekare artıyor.
Bu projenin içinde yok yok desek yeridir. Projede çocuklarımızın en yüksek standartlarda eğitim almalarını sağlayacak 1924 derslikli 63 okul var. 35 bin cemaat kapasiteli 22 cami var. Yatak kapasitesi 500'ü bulan sağlık tesisleri var. 166 bin metrekarelik sosyal ve kültürel tesisler var. Projede insan merkezli anlayışın ürünü olan 40 kilometre uzunluğundaki bisiklet ve yaya yolları var. Akıllı şehir altyapısı sayesinde insanlara yük getiren değil yük alan sosyal ihtiyaçlara erişim sağlayan huzurlu ve güvenli şehir özellikleri var.
35 bin kişinin istihdam edileceği 128 bin metrekareyi aşkın büyüklüğünde teknoloji geliştirme bölgesi var. Projede ikinci etabı tamamlandığında İstanbul en büyük millet bahçelerinden biri var. Esenler kentsel dönüşüm projesi hakikaten İstanbul'a ve sizlere yakışır bir eserdir. Esenler'deki 60 bin konutluk projeyle, inşa edilecek yerleşimin ülkemizin pek çok ilinin merkezinden çok daha büyük şehircilik atılımını ifade ettiğini söylemek isterim.
Burada inşa edilecek konutların yaklaşık yarısı Esenler'deki riskli yapıların dönüşümünde diğer yarısı da çevre ilçelerdeki dönüşümde kullanılacak. Sosyal altyapıyı kullanarak kalan kısımları şehre nefes aldıracak alanlar haline getireceğiz. Bugün yaklaşık 2 bin 100 konutumuzun anahtarlarını hak sahiplerine veriyoruz. Yıl sonuna kadar bu sayıyı 4 bin 840'a çıkartıyoruz.
Önümüzdeki yıl bir asrı devirecek Cumhuriyet tarihimizde millet için çalışanlarla milleti hakir görenler arasındaki farkı en iyi mukayese edeceğimiz hususlardan biri de depreme hazırlık çalışmalarıdır. Uzunca bir süre bu gerçeğe sırt dönülmüş, kayda değer adım atılmamıştır. Şu İstanbul'da büyükşehir belediyesi kimde? CHP'de. Peki CHP acaba şu görevi aldığı alalı neredeyse 3 yıl oldu. Acaba depreme, konut inşasına yönelik herhangi bir şey gördünüz mü, duydunuz mu? Bu İstanbul'da ben de büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. Şu KİPTAŞ konutlarını yapan bu kardeşiniz oldu. Aşkınan koşan yorulmaz. Bu iş aşk işi aş. Dertli olacaksın dertli. Yok Bodrum'muş, şurasıymış, burasıymış. Sel afeti oluyor nerede beyefendi? Yangın var yine aynı yerde. Değişen bir şey yok. İstanbullu gereken dersi Allah'ın izniyle 2023'de Haziran'da verecek mi? Vermeye hazır mıyız? Ben size inanıyorum. Size güveniyorum. Gereğini yapacağız.
Deprem öncesi vatandaşın canı, malı hiçe sayıldığı gibi depremin ardından kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları dahi gereken hızla gerçekleştirilememiştir. Marmara depreminin ardından yaşananlar hala tüm çıplaklığıyla gözlerimizin önümüzdedir. Diğer alanlarda nasıl ülkemize 20 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırdıysak, depreme hazırlık hususunda benzer bir zihniyet bu uygulamayı gerçekleştirdi. Projeden malzeme kalitesine, altyapıdan acil durum müdahale planlarına kadar her şeyi yeni baştan kurduk.
Van'dan İzmir'e kadar son dönemde yaşanan deprem, sel baskını, yangın, afetlerde kurumsal kapasiteyi kullanarak kısa sürede istediğimiz neticeye ulaştık. 76 üniversitemiz vardı. Şimdi 208 üniversitemiz var. Üniversitemizin olmadığı il yok. Biz ilkokula gittiğimizde sınıflarımız 75-100 kişilikti. Ama şimdi 36. 81 vilayetimizin tamamında bu üniversiteler var. Şimdi profesörler, doçentler öğrencilerimizin olduğu yere gidiyor. Bay Kemal bunlar boş lafla olmuyor.
Sağlıkta şehir hastanelerimizi kurduk mu, kuruyor muyuz? İşte İstanbul'da dev Çam Sakura Şehir Hastanemiz var. Öbür tarafta Atatürk Havalimanı'nda biliyorsunuz Murat Dilmener var. Öbür tarafta, karşı tarafta özellikle de yine oradaki kardeşlerimizin 1006 odalı Dr. Pakize Hanım adıyla bir hastanemiz var. Tüm bunlarla beraber Ankara'da aynı şekilde şehir hastanelerimizle bu yola devam ediyoruz. Eğitimdeki duruşumuz kararlı bir şekilde devam ediyor.
Ulaşımda 28 bin kilometreyi aşkın yollarımız var. Otobanlar, otoyollar, tüneller ve bunların yanında Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Osmangazi Köprüsü'nü düşünün. Marmaray'ımızı biliyorsunuz. Avrasya Tüneli'ni biliyorsunuz. Acaba bay Kemal oralardan geçti mi? Geçemez değil mi? Ben istiyorum ki o da geçsin, o da nasiplensin, bazı şeyleri de öğrensin. Fakat olur ki oraları da yıkma kararı alabilirler. Onlar yapmaya değil yıkmaya geleceklerini söylüyorlar. Osmangazi Köprüsü aynı şekilde.
Bütün bunlarla beraber durmadık devam ediyoruz. Daha devam edeceğiz. Bu ülkeye yapacak çok şeyimiz var. Hele hele Çanakkale Boğazı'nın üzerinde yaklaşık 2,5 milyar Avro'ya mal olmuş 18 Mart Çanakkale Köprüsü bir başka abide. Bütün bunları onların hayalleri bile ulaşamaz bizim icraatlarımızı.
Bu süreç böyle devam edecek. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızın büyüklüğü yapılan işin çapını ortaya koymaya yeterlidir. 3 milyon konutun dönüşümünden, 1 milyon 200 bine yakın konut inşa etmekten bahsediyoruz. Bu Türkiye için başlı başına bir devrimdir. İnşallah önümüzdeki ayın ortasına doğru konut ve kira fiyatlarındaki dengesiz yükselişin önüne geçecek, depreme hazırlık çalışmalarına katkı sağlayacak yeni hamleyi milletimizle paylaşacağız. Şimdilik müjdeyi vereceğimiz güne bırakıyorum.
İnşallah tarım kredi kooperatifinde koyun, kuzu fiyatı ciddi manada düşürüldü. Şimdi büyükbaş hayvanlara da geçiyoruz. Diğer ürünlerde yüzde 30-35 gibi indirimler yapmak suretiyle ucuz fiyatla ürünlerimizi ulaştıracağız. Derdimiz vatandaşımıza ucuz fiyatla ürün vermek. Abdülhamid Han sondaj gemimiz şu anda sondaj yapıyor. Unutmayın Abdülhamid Han yalnız değil. Abdülhamid Han'a saldıranlar yalnız. Onların cesedi var cesedi. Ama Abdülhamid Han bir tarih, abide. O abide oluşuyla yaşıyor. Allah razı olsun. Rabbim yar, yardımcımız olsun.
Rabbim vatandaşlarımıza ağız tadı, gönül huzuru, sağlık ve esenlikle bu evlerde oturmayı nasip etsin. Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum, kalın sağlıcakla."
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekrem İmamoğlu'nun tatillerini eleştirip İstanbullulara seslendi: Ders vermeye hazır mısınız? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?