CHP, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmasının ardından Beşiktaş'ta "Halk Buluşması" gerçekleştirildi.
Türkiye'nin dört bir yanından gelen CHP'li belediye başkanları ve partililer Beşiktaş Belediyesi önünde büyük bir kalabalık oluşturdu. Meydanı hınca hınç dolduran CHP'lilerin ellerinde, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazılı dövizler taşıdığı görüldü.
"Her yer Beşiktaş, her yer direniş", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Hak, hukuk, adalet" sloganları atan kalabalık, hükümeti de istifaya çağırdı.
Buluşmada ilk konuşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik konuşma yaptı. Çelik, şunları söyledi: "Yine bu topraklarda, Cumhuriyet sonrası büyük demokrasi mücadeleleri gerçekleşti. 1960'lı yıllarda tam bağımsız Türkiye şiarıyla 6'ncı Filoyu denize döken gençler büyük bedeller ödediler. Genç yaşlarında Denizler, Denizlerin arkadaşları idam edildiler. Ve yine, 2000'li yıllarda Ali İsmailler, Berkinler barış içerisinde bir Türkiye için, demokratik bir Türkiye için bedeller ödediler. Her gün gazeteciler bedel ödüyor, her gün siyasetçiler bedel ödüyor. Bugün de büyük bir demokrasi mücadelesi veriyoruz.
Bugün büyük demokrasi mücadelemizin içerisinde, Çağlayan'da arkadaşlarımız var, Silivri'de arkadaşlarımız var. Buradan Çağlayan Adliyesine, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'a selam olsun. Ve buradan Silivri Zindanı'na, Prof. Dr. Ahmet Özer'e selam olsun. Ve buradan, demokrasi mücadelesinin kahramanları Tayfun Kahraman'a, Can Atalay'a ve Silivri zindanındaki tüm arkadaşlarımıza selam olsun. 31 Mart'tan bu yana, kelimenin tam anlamıyla belediyelerimize bir savaş açtılar. Demokrasi darbeleriyle, gözaltılarla, silkelemelerle belediyelerimize bir savaş açtılar.
Buradan Ankara'daki bir avuç azınlığa sesleniyorum, Ankara'daki iktidar sahiplerine sesleniyorum, kavga ettiğiniz Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları değildir. Siz bizim belediye başkanlarımızın çocuk kreşlerine giden 3 yaşındaki çocuklarla kavga ediyorsunuz. Siz bizim belediye başkanlarımızın pazar desteği verdiği emeklilerle kavga ediyorsunuz. Siz bizim belediye başkanlarımızın burs verdiği, yurt yaptığı öğrencilerle kavga ediyorsunuz. Siz emekliyi, emekçiyi, yoksulluğa sefalete sürüklediniz. Siz, bizim sosyal yardımlarla emeklinin yanında olan, işçinin yanında olan belediye başkanlarımızla kavga ederken, dar gelirli ailelerle kavga ediyorsunuz. Buradan siyasi iktidara sesleniyorum. Bir iktidar, ne zaman milletiyle, halkıyla kavga etmeye başlamışsa, bu o iktidarın sonu olmuş demektir. Ne demiş Anadolu'nun bilge insanı Yunus Emre, 'Zulümle abad olanın onu berbad olur" demiştir. Bir demokrasi tokatıyla halk yine onlara gereken cevabı verecek.
Belediyelerimize savaş açarak, belediye başkanlarımızı göz altına alarak, tutuklayarak, belediye başkanlarımızı sadece hedef almıyorlar, aynı zamanda halkın belediyelerini hedef alıyorlar, demokrasiyi hedef alıyorlar. Hedef aldıkları demokrasidir, hedef aldıkları cumhuriyetimizin temel değerleridir. Demokrasi darbeleriyle, baskılarla, gözaltılarla, Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na açtıkları siyasi davalarla, Genel Başkanımız Özgür Özel'e açtıkları davalarla, önceki genel başkanlarımıza açtıkları davalarla Türkiye'nin 1'inci partisini durduracaklarını sanıyorlar. Bizi durduramayacaklar, biz kazanacağız, halk kazanacak. Mutlaka kazanacağız."
Özgür Çelik'in ardından ise kürsüye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu geldi. Belediye önünde toplanan vatandaşlara hitap eden İmamoğlu, şöyle konuştu: "Aslında bugün sizlerle buluşmamızın bu kalabalığın gözlerindeki bakışların neler ifade ettiğini anlatmak herhalde işin özeti olacaktır. Elbette biliyorum ki her birimiz aslında kızgınsınız. Kızgınsınız ama bir o kadar da üzgünsünüz. Çünkü bizim milletimize bu kadim şehir İstanbul'da, İstanbul'un tam da göbeğinde merkezinde haksızlıkla hukuksuzlukla birlikte Belediye Başkanı kardeşimiz Rıza Akpolat'a yapılan ve yürütülen işlemin utancını da yaşıyorsunuz. Utanıyorum. Neden utanıyorum biliyor musunuz? 'Bu işi yapanlar utansın' diyeceksiniz ama ben söyleyeyim onlar utanmaz. Bu işi yapanlar utanmaz. Biz utanıyoruz çünkü bu memlekete bu millete bu güzel insanlara bu yakışmaz. Bu cennet vatanın insanları bir ve birlikte olmanın tadını çıkarmak istiyor. Bir ve birlikte olmanın verdiği güçle milletçe dünyanın en güzel yerinde olmak isteyen bir insana sahibiz biz. Neyle uğraşıyoruz? Yargının adaletin uygulamalarının yerle bir olduğu dönem.
Düşünsenize kafasına estiği gibi hareket eden bir avuç yargı mensubu güdümlü talimatla tabiri caizse otoriter aklın ve anlayışın maşası gibi hareket etme bilinciyle siyasi müsteşarlık yaparak hem de şehvetle yaparak milletin iradesini gasp etmeye çalışıyorlar. Tam da yapılan bu siyasi operasyonlar ortaya koyan bu siyaset eliyle yargıyı dizayn etme çabaları aslında hukuk ve demokrasiyi kabul etmeyen iktidarın bu ülkeyi muhalefetsiz bir hale getirme çabasıdır. Muhalefetsiz bir Türkiye istiyorlar. Aynı 2019 yılında İstanbul'daki seçimi kazandığımız milletin kazandığı 13 bin oyla kazandığımız seçimi dün gibi hatırlıyoruz değil mi? Sakın hatırlatmayı unutmayın herkese. Kimseye unutturmayın. Onlar unutalım istiyorlar. Hayır unutturmayacağız. Niye biliyor musunuz? 13 bin 600 oyla kazandığımız seçimi şu cümlelerle reddetti Sayın Cumhurbaşkanı; 'Sen 13 bin oyla İstanbbul'u kazanacağını mı zannediyorsun' dedi. Halbuki seçim bir oyla bile kazanılır. 13 bin oy sana yeteceğini mi zannediyorsun diyene bu millet 806 bin kez tokat attı. Dersini almadılar sadece beş yıl sonra tam bir milyon kez tokat attı. Bu demokrasi tokadı hala yetmedi. Hala milletle uğraşıyorlar. Milletin iradesiyle uğraşıyorlar. 31 Mart'ta seçimi kazanan CHP'nin birinci parti olmasını kendine yediremeyenler aynı zamanda bir de İstanbul'a düşkünlükleri var. Öyle sevgi, sevda, aşk hikaye. Öyle bir şey yok. Tek dertleri var. Bakın seçimde ağızlarında kanal diye bir şey alabildiler mi? Niye alamadılar? Çünkü millet duyarsa oy vermez diye. Bunlar oy versinler diye bir böyle bir böyle.
Milleti aldatmak, bir oy için her yol mübahtır diyen anlayışı temsil eden bir duruşa sahipler. Ben buradan sesleniyorum; CHP birinci partidir ama CHP'yi birinci parti yapan milletin sağduyusudur, ferasetidir. Dolayısyla CHP değil buradan bu akla sesleniyorum; bu milletin birinci parti olmasıdır. Bundan sorna hep birinci olacak. Bakın bugünkü iktidarın ve Sayın Erdoğan'ın seçilmesiyle ilgili tek engeli vardır. Anayasayı bunların nasıl dinlemediğini yeri geldiğinde biliyoruz. Biliyor ki onun önündeki tek engel CHP'yi umut olarak gören milyonlardır. Bunu biliyor. Onun için kancayı CHP'nin insanlarına atıyor. İnsanlarımızın milletin seçtiği belediye başkanlarını görevden alarak siyaset yasağı getirmeye çalışan ve o anlayış aslında millete boyun eğdirme çabasıdır. Bu millet boyun eğer mi? Bu millet zulme karşı boyun eğdi mi hiç? Eğmez Onun için başaramayacak. Hep birlikte direneceğiz. Milletin iradesine hep birlikte sahip çıkacağız. Hukuk ve demokrasi dışına çıkmış bir iktidar şu yada bu kesimin de meselesi değildir buradan tekrar duyuruyorum. Bugün olan biten sadece CHP'nin meselesi değildir. Şu an yaşadıklarımız milletin meselesidir. Bugün sana yarın bana. Bu işin sonu yok."
İmamoğlu'nun ardından açıklama yapan Genel Başkan Özgür Özel, şöyle konuştu: "Bugün bir mesai günü buradaki herkes işini yapmak için daha iyi bir Türkiye için gayret sarf etmek isterdi. Ama herkes işini gücünü bıraktı buraya geldi. Çünkü burada milletini iradesine sahip çıkmak isteyen, vatan bayrak millet sevgisi olan bir başkanımızla birlikte milletimizin iradesine sahip çıkmaya geldik. Kibrin ve gücüne esiri olan, sıcak salonlarda kendi atadıklarına kendini alkışlattıran, geçmişte kendi yaşadığı yargı mağduriyetlerini dile getire getire bir yere gelen birisi bütün kötülükleri rakiplerine yapmaya yenemediklerini yenmeye sindirmeye başladı. Oysa hepimiz biliriz ki demokraside tek egemen vardır; o da millettir. Rıza Akpolat burada 5 yıldır görev yapıyordu. Gözleri ışıl ışıl çalışkan insanlarla beş yıl boyunca bu şehre hizmet etti. Yeniden aday gösterildi, Beşiktaş sokaklarına tekrar çıktı. Beşiktaş onu tanıyordu o da Beşiktaş'ı...
Rakip olduğumuz tüm siyasi isimlere sesleniyorum; 31 meclis üyesinin tamamı bir partiye verilmişse memnuniyet tamdır. Beşiktaş hizmeti kimden alacağına karar verdi. Bu kapıdan milletin oyuyla giremeyenler siyasi oyunlarla girmeye çalışıyor. Hal böyleyken yargı oyunlarıyla CHP'li belediyelere girmeye çalışmak itibar suikasti yapmak iyi değildir. Erdoğan şunu hatırla; ne istediyse verdiklerin, bir gün altına çektiğin tankla karşına çıktı. Millete inanmak, seçilmişlerin yanında yer almak demek muhalefet demektir.
Milletin karşısında duranın tam karşısında durduk. Tank değil de bir araç verilmiş bir savcının talimatlandırılmasıyla İstanbul'u karıştırmak, CHP'li belediyeleri itibarsızlaştırmaya çalışmak, bu anlayışı yarışarak geçemeyince güç kullanmak, kimseye fayda etmez, Erdoğan'a da ne huzur ne fayda getirecektir.
Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen "Türkiye'nin en büyük ilçesi CHP'de ellerinden alın hazmedemiyorum bunu" talimatında delil yoktur, kanıt yoktur. Tüm belediye başkanlarımıza minnettarız. Çünkü dertleri millettir. Belediye başkanlarımız tarih yazıyor. Bu başkanlarımız vatandaşlarımızı memnun etmenin derdinde. Onlar yo9ksula öğrenciye sahip çıkıp sırtını sıvazlayanadır. İşte onlardan birisi de Rıza kardeşimiz de hizmet telaşıyla koca yaz dönemi boyunca uğrayamadığı ailesine zaman ayırmak, hasta babasına vakit ayırmaya gitmişti. Resmi ikametgahına sabah 4.30'da polisler kapıyı kırarcasına dayandı. Annesinin açtığı kapıda polisler bekliyordu.
Ne benim en Kılıçdaroğlu'nun atadığı kimse hiçbir zaman hiçbir yere kaçmadı. Ama Erdoğan'ın atadıklarından Pensilvanya'ya sığınanlar, Almanya'ya sığınanlar, kaçamayınca Silivri'de kalanlar var. Bizde savcı çağırınca gitmeyen hiç olmadı olmayacak. Biz böyle yanlışlar yapmadık. Atatürk'ün partisinde yanlış olmaz, vatanını sevmeyen olmaz.
İhsan Aktaş kimin nesi diye baktık. Aktaş'ın şirketleri her yerde var. Yerel ya da merkezi, her yerde şirketleri var. Sayıştay'da THY'de, belediyede de var parti ayırmadan. Araç, temizlik ihalelerinde bu şirketler de var. Bu belediyede de var. Her ihalede bu şirket var. Bu şirketin ya da ismin en CHP ne de başkanımızla bir alakası yok.
İhsan Aktaş üzerinden hem Esenyurt hem Beşiktaş'ı ilişkilendirmeye kalktılar. Aslında kayyum döneminin içinde olunca o plan çöktü. Rıza bey kötü bir şey yapmadı. Dört gündür onu -3. katta tutanlar, sandalyede oturttular. Bugün ifadesi dahi alınmadan adliyeye götürdüler. Madem bugün alacaksın niye dört gün bekletiyorsun. Eminim birkaç saat sonra burada olacak. Kötülük yapanlara gücünüzü gösterin biz sadece size güveniyoruz.
Sizin yaptığınız devletin kamu görevlisini itibarsızlaştırmak. Milli duyguları yüksek milliyetçi vatandaşlara sesleniyorum, devleti ne hale getiriyorlar. İhsan Aktaş'ın iş yapmadığı kurum kalmadığı gibi, Aktaş'ın şirketine 4 Aralık günü torba kanununa bir madde ekleyerek, TEM üzerindeki bir yere benzinlik dışında başka bir plan yapma yetkisi verdiler. Ey Erdoğan, Rıza Akdoğan'ın Aktaş'la bir irtibatı yok. Sen İhsan Aktaş'ın kimle irtibatı var diye yanı başına bak.
Şimdi hepimiz Aktaş'ın AKP'li belediyelerle yaptığı usulsüzlükleri görüyoruz. Akpolat, ifade verip görevinin başına dönecek. Peki siz kendi belediyelerinizi aynı muameleye tabii tutacak mısınız Ankara'da bir kişi CHP belediyelerini itibarsızlaştırmakla görevlendirildi. Biz Türk yargısının vicdanına bağlıyız.
Buradan verdikleri kararla vicdan azabı çekmeyecek yargı mensuplarına ortada bir suç varsa kimseye acımamaları, masum insanları itibarsızlaştırmak için çabalayanlara karşılık vermemeleri çağrısı yapıyorum. Sizden adalet bekliyoruz. Hak, hukuk adalet... Rıza için, İstanbul için adalet istiyoruz. Bugün alınan karar yıllar sonra da olsa ortaya çıkacak. Bunun hesabını elbette verir bu kararı veren. Eğer o dosya talimat dosyasıysa, yoksa o dosya bugün kapanır günü gelince açılır. Bunu kimse unutmasın. Rıza Akpolat hepimizin evladı, onuru, gururudur. İstanbul'da başkan ve yönetimlerine İstanbul'a sahip çıkan koşup gelen sizlere minnettarız. Kötülüğün karşısında durmaya devam edeceğiz."
Son Dakika › Politika › Büyük kalabalık toplandı! CHP'den Beşiktaş'ta 'demokrasi' mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (52)