CHP ve MHP'nin "çatı adayı" önerisi -

CHP Milletvekili Binnaz Toprak, "Cumhuriyet Halk Partisi gerçekten iktidara alternatif olabilecekse o zaman çok değişik kesimlere açılabilmesi gerekir" dedi.

CHP milletvekilleri Toprak ile Sena Kaleli, partilerinin Bayburt İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Toprak, bazı CHP'li milletvekilleri ile partililerin CHP ve MHP'nin cumhurbaşkanlığı için "çatı adayı" olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nu açıklanmasına tepki göstermelerine anlam veremediğini dile getirerek, "Cumhuriyet Halk Partisi gerçekten iktidara alternatif olabilecekse o zaman çok değişik kesimlere açılabilmesi gerekir" dedi.

İhsanoğlu'na karşı sergilenen tepkilerin kaynağında ''şeriatçı'' olması yattığını belirten Toprak, "Denildi ki şeriatçı. Ne aile yaşamı böyle ne kendi yaşam tarzı ve zevkleri böyle. Sadece ve sadece mütedeyyin olduğu için, İslam Konferansı'nın başına geldiği için ve daha önce de bir İslam eserleri kütüphanesinin başında olduğu için sadece bu nedenle bir ön yargı oluştu hakkında" ifadelerini kullandı.

Bu ön yargının Türkiye'deki kutuplaşmanın sebebi olarak ortaya çıktığını öne süren Toprak, şunları söyledi:

"Kimse bu konudaki fikirlerinin ne olduğunu bilmeden eyvah Atatürk'e karşı mı? Eyvah laikliğe karşı mı? Benim tanıdığım kadarıyla saygın bir bilim insanının yanı sıra dünyaya açık bir insan. Yani çok değişik ülkelerle temas halinde olmuş bir insan. Bu bir cumhurbaşkanı için önemli mesele. Çok iyi Fransızca, çok iyi Arapça biliyor. Son derece hoşgörülü hiç kimseyi ötekileştirmeyecek, laiklik konusundaki fikrinin devletin bütün dinlere karşı yani Sünni'siyle Alevi'siyle Hristiyan'ıyla Musevi'siyle ve inanmayanlarıyla çünkü laiklik o demek, devletin bütün bunlara karşı mesafeli olması gerektiğine, eşit davranması gerektiğine inanan, aynı zamanda da hiçbir şekilde laiklik, cumhuriyet, cumhuriyetin kazanımlarını beğenmeyen, Atatürk'ü takdir etmeyen bir insan olmadığını ben şahsen biliyorum."

Bir taraftan Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olmasını isterken, bir taraftan da bu isme karşı çıkmanın yersiz olduğunu söyleyen Toprak, şöyle devam etti:

"Bir yandan 'işte iktidara gelemiyorsunuz', bakın bu kadar uğraşıyoruz, ediyoruz hiçbir yere varamıyor, yıllardır iktidarda değiliz diye şikayet ediliyor öbür taraftan Cumhuriyet Halk Partisi ta öteden beri onu destekleyen bir kitleye sıkışıp kalsın. Bu ikisi bir birini götüren meseleler. Yani Cumhuriyet Halk Partisi bir kitle partisi ise ki öyle, öyle olması gerekir. Kitle partisi demek değişik toplumsal kesimlerini yakalayabilen bir partidir. Yoksa siz o ülkenin siyasetinde fazlada büyük bir rol oynamayan öyle kıyıda köşede sürekli muhalefet partisi olarak kalmaya mahkum bir partisiniz demektir. Kitle partileri için dünyada kullanılan ifade 'herkesi yakalayan' tabiridir. Yani işçi sınıfına hitap edebildiği gibi sermaye sınıfına da hitap edebilmesi gerekir, özellikle de sosyal demokrat bir partinin. Şimdi komünist bir partiyseniz sermayeye hitap etmiyorsunuz ama hiçbir zaman da iktidara gelemezsiniz. Çünkü sekter bir partisiniz sadece bir kesime hitap ediyorsunuz. Dolayısıyla da Cumhuriyet Halk Partisi gerçekten iktidara alternatif olabilecekse o zaman çok değişik kesimlere açılabilmesi gerekir. Çok değişik kesimden kimsenin oyunu alabilmesi gerekir. O açıdan baktığımızda da ortak bir aday çıkarmış olmak önemli bir şey diye düşünüyorum. Bu Türkiye'de olmamış bir şey."

-"Kaygılar yersiz"

Kaleli ise Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili kaygıların yersiz olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Hepimizin başka kaygıları olabilir ancak şu anda parlamenter demokrasiyle ilgili kaygılarımızın önüne geçebilecek kişisel kaygılarımız olmamalıdır. Biz artık sürdürülebilir bir barışı, sürdürülebilir bir kalkınmayı hedeflemek durumundayız. Denetlenebilir bir hükumet ve denetlenebilir bir devlet yönetimi anlayışının şart olduğunu düşünüyoruz. Tarafsızlığıyla bağımsızlığıyla referansı her ne kadar dini olduğu iddia edilse de insani yönü ve bilimsel yönü, aklı ve bilgisiyle hareket edebilecek, aklına ve bilgisine bugünün ve Türkiye'nin ve Orta Doğu'nun şartlarını da göz önüne alarak davranışlarını geliştirecek bir cumhurbaşkanı adayı olduğuna inanıyoruz."

Beklentilerinin kutuplaşmaların, istikrarsızlığın önüne geçebilecek, huzuru tesis edebilecek bir cumhurbaşkanı seçilmesi olduğunu dile getiren Kaleli, "Bizim ihtiyacımız olan gerilimsiz, gerginliği artık arkada bırakmış bir Türkiye'nin yaratılmasıdır, ana fikrimiz. Bu nedenle de biz artık kararımızı verdik. Umuyoruz ki içinde kaygılar olan arkadaşlarımıza bu kaygılarını bertaraf edebilecek söylemleri Ekmeleddin İhsanoğlu bizatihi kendisi yapacaktır" diye konuştu.