CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İsrail- Filistin çatışmasına ilişkin, "Savaştan kaçan sivil konvoyu bombalayarak insanları öldürmek, savaş suçu olan fosfor bombalarını kullanmak, kendini korumakla açıklanamaz. Bunlar uluslararası hukukun açık bir ihlalidir." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Toplantı devam ederken açıklamada bulunan Öztrak, MYK'nın bugünkü gündeminde, İsrail ve Gazze'deki insanlık dramları, İsrail'in masumlara uyguladığı ölçüsüz şiddet, vatandaşları ezen hayat pahalılığı, sığınmacı sorunu, hatalı politikaların millete çıkardığı ağır faturalar ile CHP kurultayına yönelik hazırlıkların olduğunu belirtti.

Hafta sonu 43 vatandaşın hayatını kaybettiği Amasra maden faciasının yıl dönümü olduğunu hatırlatan Öztrak, adalet arayışında CHP'nin her zaman madenci ailelerinin yanında olacağını vurguladı.

Gazze'de büyük bir insanlık dramının yaşandığına dikkati çeken Öztrak, önce İsrail'e yapılan terör saldırısı, sonra da İsrail'in ölçüsüz cevabında yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini hatırlattı.

Öztrak, bu süreçte yüz binlerce insanın yerini yurdunu terk etmeye zorlandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Hiçbir sebep masum çocukların, kadınların, erkeklerin öldürülmesine, yerlerinden edilmesine haklılık kazandırmaz. Sivilleri abluka altına alıp, insani yardımları engelleyerek, aç bırakarak, elektriklerini ve sularını keserek haklı mücadele olmaz. Gazze'deki hastanelerde, kuvözde yaşama tutunmaya çalışan yeni doğmuş çocukların, makineye bağlı hastaların canına kastederek, kimse haklılık iddiasında bulunamaz. Savaştan kaçan sivil konvoyu bombalayarak insanları öldürmek, savaş suçu olan fosfor bombalarını kullanmak kendini korumakla açıklanamaz. Bunlar uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Buna sessiz kalanların da sorumluluğa ortak olduğunu, bir kere daha yüksek sesle tekrarlıyoruz."

Öztrak, bu meselede, Türkiye'nin savaş başka ülkelere yayılmadan ateşkesin sağlanması, İsrail ve Filistin meselesinin yan yana iki devlet şeklinde tanınmış sınırlar içinde, adil bir barışın sağlandığı ortamda, kalıcı çözüme ulaşması için elinden geleni yapması gerektiğinin altını çizdi.

"Türkiye hazırlıklı olmalı"

İsrail'in bir kara harekatı başlatmasının ve Gazze'yi işgalinin büyük bir hata olacağını vurgulayan Öztrak, İsrail'in yüz binlerce insanın çok kısa bir sürede Gazze'yi boşaltması için Birleşmiş Milletlere yaptığı başvurunun, dehşet veren bir tehdit olarak tarihteki yerini aldığını söyledi.

Hükümete, yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'ye girmesine izin verme yetkisi veren tezkerenin bu hafta TBMM'ye geleceğini belirten Öztrak, "Milliyetçi olduğunu iddia eden tüm partileri ve vatan toprağını aziz bilen milletvekillerini, yabancı askerlerin topraklarımıza girmesine izin veren söz konusu madde metinden çıkmadıkça, bu tezkereye 'hayır' demeye çağırıyoruz." dedi.

İsrail-Filistin çatışmasının, savaşın insani tarafının yanında pek çok küresel etkisinin de bulunduğuna işaret eden Öztrak, savaşın başlamasından bu yana enerji fiyatlarının arttığını, mazota bu gece 2 lira 23 kuruşluk bir zam daha geleceğini aktardı.

Öztrak, Türkiye'nin ihracat pazarlarının bu savaştan olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, "Enerji fiyatlarının bir durgunluğu tetiklemesi durumunda, bütçe açıklarının parasallaşmasıyla, faizler artarken para birimlerinin değer kaybetmesiyle,1976'da İngiltere'yi IMF kapısına götüren senaryonun, bu sefer birçok ülkede yaşanabileceği ihtimali konuşuluyor. Böyle bir ortamda, Türkiye'nin hazırlıklı olması gerekir." diye konuştu.

"Kredi borcu yükseldi"

Türkiye'de insanların günlük ihtiyaçlarını dahi borçla karşılayabildiğini kaydeden Öztrak, geçen yıl bu zamanlarda 1 trilyon 314 milyar lira olan vatandaşların tüketici kredisi ve bireysel kredi kartı borcunun, bugün 2 trilyon 405 milyar liraya yükseldiğine dikkati çekti.

Öztrak, milletin sadece enflasyonla değil, işsizlikle de boğuştuğunu ifade ederek, gerçek işsiz sayısının ağustos ayında 117 bin kişi artarak, yeniden 9 milyona dayandığını söyledi.

Gelecek yıl yapılacak yerel seçimin önemine işaret eden Öztrak, "CHP, önümüzdeki yerel seçimlerden, 2019'dakinden çok daha büyük bir zaferle çıkacaktır." ifadelerini kullandı.

"Bizde demokratik kurallar çerçevesinde yarış olur"

Öztrak, konuşmasının ardından yöneltilen soruları yanıtladı.

"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstanbul kongresinin ardından bazı illeri de değişimcilere kaptırdı. Bu sonuçların ardından Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığa aday olmayabileceği yorumları yapılıyor. Parti, bu sonuçlara rağmen Kılıçdaroğlu'nu aday gösterecek mi?" sorusu üzerine Öztrak, "CHP'de genel başkan adayını da genel başkanı da parti değil, kurultay delegeleri belirler. Kapma, kaptırma, çalma, çırpma CHP'de olmaz. Bizde demokratik kurallar çerçevesinde yarış olur." dedi.

"Özel halk otobüsleri, '65 yaş üstünün de aralarında olduğu 18 grubu her ayın ilk 4 günü dışında ücretsiz taşımama kararı aldı. Gerekçe olarak artan maliyetleri gösterdiler. Bu karara ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Öztrak, " Saray, bu ülkenin emeklilerine 5 bin lira veriyor. Bunu da emeklileri bölerek yapıyor. Ama daha bu parayı vermeden ücretsiz taşıma için gerekli desteği vermeyerek, karşılığını, emeklilerin otobüs parasından kesmenin peşine düşmüş. Böylece tasarruf ettiklerini zannediyorlar. Bu hükümetin, yıllarca çalışıp, bugün artık huzur ve refah içinde yaşamak isteyen, saygı bekleyen yaşlılara karşı bu tavrını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz." yanıtını verdi.

"Kılıçdaroğlu, Kocaeli'de 'Kim kongreden sonra parti aleyhine konuşursa, partiyi televizyonlarda tartışır hale getirirse, kimse kusura bakmasın, onu partiden ayıracağım' dedi. Kurultayda genel başkanlığa adaylığını açıklayan Özgür Özel, bu açıklama karşısında 'Kapı önüne koymayı değil, baba evinin kapısını açmayı vadediyorum' dedi. Buna ilişkin yorumunuz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, şunları söyledi:

"Genel Başkanımızın kastettiği parti disiplinidir. Kurultaydan sonra partide kaosa yol açabilecek açıklamalara izin verilmemesi hususunun, partinin kurumsal yapısını korumaya dönük olduğu, partililerimiz tarafından anlaşılmıştır. Diğer taraftan bunu en iyi bilmesi gereken de bir dönem CHP Grup Başkanlığı görevlerini Sayın Genel Başkanımızla uyumlu bir şekilde yürüten Sayın Özel'dir. Disiplinin olmadığı hiçbir örgütün ayakta kalamayacağını en iyi Sayın Özel'in bilmesi gerek."