CHP'nin TBMM'nin Olağanüstü Toplanması Çağrısı - Yüksekdağ

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ- HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın konuşması CHP'nin TBMM'nin olağanüstü toplanması çağrısı- HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ: - "Meclis'in böyle bir acı karşısında duyarsız kalması beklenemezdi. Bence en doğru şey yapılmış ve diliyorum ki; hayırlı sonuçlara da vesile olur. Bu sorunun çözümünün de önü açılır" HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, CHP'nin, TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü toplanması çağrısına ilişkin, "Bence en doğru şey yapılmış ve diliyorum ki; hayırlı sonuçlara da vesile olur" dedi.Yüksekdağ, Suruç'taki terör saldırısında yaralanan ve tedavisi İstanbul'da süren Çağla Seven'i Çapa Tıp Fakültesi'nde ziyaret ederek, doktoru ve yakınlarından sağlığı hakkında bilgi aldı.Hastane çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulunan Yüksekdağ, Seven'in tedaviye yanıt verdiğini ve olumlu sonuçlar alındığını anlattı. Seven'i kısa bir süre görebildiğini belirten Yüksekdağ, "Yanına hocası, doktoru eşliğinde girdim. Konuşabilecek durumda değil. Kendisine Türkiye'nin, vicdan sahibi insanların yanında olduğunu, direnmesini söyledim. Bu insanlık dışı saldırılardan sonra söyleyebilecek çok şey kalmadı ama bu sözlerimi duydu. Büyük bir güçle bunlara yanıt vereceğine eminim. Durumu kritik olan 8 kişi vardı. Onların da tedavileri sürüyor" diye konuştu. Figen Yüksekdağ, artık hiç kimsenin ölmesini istemediklerini, bu olayın son olmasını temenni ettiklerini ve hiç bir şeyin insan yaşamından daha değerli olmadığını aktardı.Gerilim, çatışma, kamplaştırma ve ölüm üzerinden siyaset yapmanın, kimseye bir şey kazandırmayacağını dile getiren Yüksekdağ, şunları söyledi: "Türkiye'nin barış, demokrasi ve dayanışma değerleriyle bir araya gelmesi gerekir. Türkiye halkları, Türkiye ve tüm Orta Doğu halklarının başına bela olan IŞİD çetesinin bu vahşet saldırıları karşısında yüreğini, omuzlarını birleştirmelidir. Bu gençlerin değerlerine ve isteklerine sahip çıkmazsak, yarın belki de bu karanlık, sahip çıkacağımız tek bir aydınlık bırakmayacak. Böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Herkesin bunu görmesi lazım. Dar siyasi çıkarlardan, pencereden, kendi iktidar hırsından bakmamak gerekiyor. Türkiye ve insanlığımızın can simidi barış, demokrasi ve dayanışma değerleridir. Onlar bu değerleri yükseltirken katledildiler. Onların isteklerini de Türkiye halkları olarak yerine getirme sorumluluğumuz var."- CHP'nin çağrısı Bir gazetecinin, "CHP, TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplanmaya çağırdı. Görüşünüz nedir?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Başta olumsuz bir yanıt vermişlerdi. Dileğimiz, bu teklifimizin değerlendirilmesi ve Meclis'in acil toplanmasıydı. En hayırlısı olmuş. Böyle bir olay yaşandıktan sonra Meclis hiçbir şey olmamış gibi davranamazdı. Bu nedenle önergenin yeterlilik sayısına ulaşması memnuniyet verici. Bu, Meclis'in bir sorumluluk üstlendiği anlamına geliyor. Meclis'in böyle bir acı karşısında duyarsız kalması beklenemezdi. Bence en doğru şey yapılmış ve diliyorum ki; hayırlı sonuçlara da vesile olur. Bu sorunun çözümünün de önü açılır." - Ceylanpınar'daki saldırıFigen Yüksekdağ, bir gazetecinin, "Ceylanpınar'daki saldırıya HDP olarak yeterli tepki vermediğiniz yönündeki iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Yanlış, vicdansız ve haksız değerlendirmeler... Bu saldırı ve cinayetleri de doğru bulmadığımızı ifade ettik. Her şeyden önce hiçbir sorunun ölümle çözülmemesi gerektiğini çok net ifade ettik. Biz hala aynı yerdeyiz. Ölümle insanların yaşamına kastederek siyaset yürütülemez. Artık bu ölümler iklimini aşmak durumdayız. Bu, barış ve demokrasi dilini kullanmakla, ölümün karşısına barışçıl demokratik siyaseti koymakla olur. Yıllardan beri yapılamayan şey budur. Her zaman, 'barış, demokratik çözüm' dedik."Demokratik siyaset alanı için gösterdikleri sabrın zayıflık olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Yüksekdağ, şu görüşleri aktardı: "O ölümlerin yaşandığı gün hastanelerden gençlerin cenazelerini topluyorduk, toprağa veriyorduk. Böyle bir eleştiri yapan hiç elini vicdanına koydu mu acaba? Hangi tepkiden bahsediyorlar? Özeleştiri yapması, bu süreçte takındığı tavrın hesabını vermesi gereken, bize bu sözü söyleyenlerdir. Dün hükümet çıkıp, 'Siz niye ölmediniz?' dedi. Bu artık hiçbir vicdanla kelimeyle izah edilemeyecek kadar kötücül bir zihniyetin dışa vurumudur. Birilerini ya kötülük boğmuş ya da bir akıl tutulması yaşıyorlar. 'Siz niye ölmediniz?' diyerek, bizleri, gençleri ölüme göndermekle itham ettiler. Gençlerin ölümlerini engellemesi gereken merkezler, 'Siz ölmediyseniz, katil sizsiniz' diye itham ediyor. Bunun bir açıklaması olamaz. Aynı zamanda hedef gösteriliyoruz. Benim canımı alıp, gençlerin yakasından düşecekseniz, alın. Gençleri katletmekten, katledilmesine göz yummaktan vazgeçsinler. Bunlar akıl almaz şeylerdir. Artık bu, onlar cephesinden her şeyin şirazesinden çıktığını gösteriyor."