CHP Myk Toplantısı

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, "300 civarında can kaybı olan Soma'da neden kimse istifayı düşünmez? Hiç kimsenin kusuru yok mu? Bu kadar kusursuz bir müessese mi? İstifa edin soruşturmalar selametle sonuçlansın, bizler de 'bu hükümetin kusurlu olmadığını" takdir edelim" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Tekin, toplantı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

"Ne yazık ki Türkiye'de gün geçmiyor ki iş cinayetleri, acılar yaşanmasın" ifadesini kullanan Tekin, Soma'dan önce de her ay ortalama 30-40 "iş cinayeti" yaşandığını savundu.

CHP olarak Parlamentoda "İş cinayetleri ile ilgili hassasiyetlerini" sürekli gündemde tuttuklarını dile getiren Tekin, iktidar partisinin ise bu meseleleri ciddiyete almadığını söyledi.

Soma'da sadece Türkiye'yi değil, bütün dünyayı yasa boğan bir olay yaşandığını anımsatan Tekin, olayın olduğu andan itibaren CHP milletvekillerinin, dün de Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun bölgeye giderek, acılara ortak olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu'nun dünkü açıklamalarında, "böyle büyük acının yaşandığı bir ortamda meselenin siyasallaştırılmaması" için kendilerini uyardığını bildiren Tekin, ayrıca Kılıçdaroğlu'nun "Daha çok acıları paylaşalım. Toprağın altındaki canları kurtarmak için bütün imkanlarımızı seferber edelim" şeklinde talimat verdiğini aktardı.

Tekin, şöyle konuştu:

"Ama maalesef ona buna edep dersi verenler, dün edeplerini aşarak CHP'nin vermiş olduğu önergenin Soma'yı kapsamadığını, o'nu başbakanın kendisinin siyasallaştırdığını da sizlerin takdirinize sunmak istiyorum. Sadece Nisan ayında verilmiş bir önerge değil, Parlamentoya gittiğinizde CHP'nin yıllardır iş cinayetleriyle ilgili her ne kadar Sayın Başbakan bunları bir fıtrata bağlamış olsa da keşke 17 Aralık'ı da fıtrata bağlasaydı onu da incelemiş, altında nelerin olup olmadığını öğrenmiş olurduk. Ortalama iş yaşamıyla ilgili ILO sözleşmelerine baktığımızda, Başbakan'ın dün örnek olarak gösterdiği tarihler 1860 ve 1906 gibi Almanya, işte Hitler dönemi, ondan önceki dönemler... Öyle bir dönem ki insanların ekmeğe muhtaç olduğu dönemdi. Dünyanın bilimle teknolojiyle buluştuğu bir dönemde, bir ülkenin başbakanın, daha düne kadar 'küresel ülke olduk' diyen bir Başbakan'ın 1860'ları referans göstermesi doğrusu şaşırtıcı ve o kadar da düşündürücü."

"Aslında bütün dünyada benzer meseleler olduğunda ne yapılır?" sorusunu gündeme getiren Tekin, "Siyasetçilerin demokrasilerde olan istifa müessesesini işletmesidir. Hiçbir şey olmamış gibi bırakın olayın araştırılmasını, trafo mu başka gerekçe mi? Halen bu saate kadar kaç kişinin orada olup olmadığını, kaç canın hayatını kaybettiğini bilmiyorsak, bu ülkede sorumluların derhal istifa etmeleri gerekir" diye konuştu.

-"O milletvekilleri bu yanan ocaklar için ne diyecekler?"

Dün ilgili bakanın söz konusu firmanın "ne kadar ciddiyet içinde olduğu" yönünde açıklama yaptığına değinen Tekin, şunları kaydetti:

"Bir bakan, önümüzdeki günlerde araştırılması ve soruşturulması gereken bir meseleyle ilgili bir firmanın kusursuz olabildiğini tarif edebiliyorsa, yarın orada bu soruşturmaları yapacak bilirkişilerin nasıl bir davranış içinde olacağını sizin takdirinize bırakıyorum. Bu bakanın görevi değil, kaldı ki Sayın Milletvekillerimizin Nisan ayında verdiği önergeyi bu gerekçelerle reddetmişsiniz. Hatta bir milletvekili bu firmayla ilgili methiyeler dizdirmiş. İyi de bu bakanlar, o milletvekilleri bu yanan ocaklar için ne diyecekler, onu çok merak ediyorum. Ortalama insanlık duygusu taşıyan her siyasetçinin yapması gereken bir kaç şey var, benzer meseleler olduğunda derhal istifa müessesesini işletmektir. Çalışma Bakanı ortalarda yoktu, sosyal medya patlamasa, Çalışma Bakanı orada yok."

Kılıçdaroğlu'nun tepki gördüğü yönünde bazı gazetelerde haberler olduğun belirten Tekin, kendisinin de orada olduğunu hatırlattı.

Tekin, "Gerçekten merak ediyorum Sayın Kılıçdaroğlu'nu niye tepki gösterir insanlar? O 3 bin polisle gezmedi, bire bir oradaki yurttaşlarla temas kuran tek liderdir. O tepki Enerji Bakanı yanında olduğu için bir kadıncağızın haklı tepkisiydi. Başbakanın markete sığınmasını birçok gazete yazmamış bile" dedi.

Tekin, siyasilerin vatandaşların tepkisinden korkmaması gerektiğini de söyledi.

-15 yaşındaki işçi iddiası

Bu tür olaylar karşısında çoğu ülkede istifa müessesesinin derhal devreye gireceğini savunan Tekin, "300 civarında can kaybı olan Soma'da neden kimse istifayı düşünmez? Hiç kimsenin kusuru yok mu? Bu kadar kusursuz bir müessese mi? İstifa edin soruşturmalar selametle sonuçlansın, bizler de 'bu hükümetin kusurlu olmadığını' takdir edelim" diye konuştu.

Maden ocağında can verenler arasında 15 yaşında bir işçinin olduğu iddialarına da değinen Tekin, şunları dedi:

"Bakan itiraz etti, dedi ki '15 değil, 19'muş.' Sizin dediğinizi doğru olarak varsayıyorum, bu 19 yaşındaki kardeşimizi ne zaman eğittiniz de bu maden ocağının altına indirdiniz? Niçin bugüne kadar muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların taleplerini ciddiye almadınız? Çok mu çözülmeyecek, çok mu yapılmayacak taleplerdi? Hiç bir şey olmamış gibi, 'kader' deyip bağlayacaksınız. Çok şükür hepimiz kadere inanırız. Ama ihmalinizi en kutsal değerlerimize, inançlarımıza havale etmeniz ne insanlığa ne de inanca sığar. Bunu kabul etmeyiz."

CHP'nin bu konuda verdiği araştırma önergelerinin AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini ileri süren Tekin, şunları kaydetti:

"Hangi gerekçelerle reddettiniz? Hadi bırakın erkekleri, Soma'ya 20 AKP'li kadın milletvekili gitti. Siz annesiniz, merak ediyorum, nasıl ellerinizi kaldırdınız? Şu anda yaşamış olduğunuz manzara konusunda vicdanınız parçalanmıyor mu? Hangi yüzle Soma'ya gittiniz? Bunun içeriğini okumadan reddettiniz. Şimdi hiçbir şey olamamış gibi Soma'ya gidip caka satacaksınız. Bakan, 9 ay önce inceleme gezisi yaptığı Soma'daki kömür ocağının 'ne kadar güzel olduğunu, dünya kriterleri içinde önemli bir firma olduğunu' söyledi. Bunu hiçbir bakan söylemez. Bu senin işin değil. Sen sponsor değilsin, sen bakansın. Hangi gerekçelerle bunları söylüyorsun? Hadi söyledin, şimdi ne yapacaksın? Biz iş cinayetlerinde niye Avrupa'da birinciyiz? Bu araştırılıp soruşturulmaz mı? Bunu da mı kadere bağlayacaksınız? Zatı muhterem herhangi bir gazetenin başlığına ne zaman sinirlense ilk yaptığı iş, düğmeye basar, gazetenin patronunu tehdit eder. Tehditle de kalmaz, sıcağı sıcağına müfettiş gönderir. Başbakan, siz gazete patronlarına müfettiş göndermeyi akıl ediyorsunuz da 7 bin 500 tane canın çalıştığı yere bir gün müfettiş göndermek aklınıza gelmez mi?"

- Ankara