CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Memlekette insanların, toplumun yüzde 70'i, mahkemeye düştüğünde, herhangi bir davanın tarafı olduğunda adaletin tecelli edeceğine maalesef inanmıyor. Yüzde 70, adalete güvenini kaybetmiş. Bu ne demektir? İşte bir rejim, halkın artık adalete inanmadığı bir noktaya gelmişse o rejim mahkum olmuştur. Ülkemizin yaşadığı da budur" dedi.
Muharrem Erkek, bugün CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla bu yılın 'Adaletsizlik Envanteri'ni açıkladı. Erkek, basın özgürlüğünden kadın cinayetlerine, yoksulluktan sağlığa kadar birçok alanda adaletsizliğin arttığını belirterek, "14 Mayıs akşamı yalnızca iktidar değişmeyecek. Biz, zihniyeti de değiştireceğiz. Büyük bir zihniyet reformuna ihtiyacımız var. Demokratik hukuk devletini hep birlikte tesis edeceğiz. Adaleti biz getireceğiz. Halil İbrahim soframızı büyüteceğiz ve her şeyi adaletle bölüşeceğiz" diye konuştu. Erkek, şunları söyledi:
"Son üç yıldır bu ucube sistemin Adaletsizlik Envanteri'ni sizlerle paylaşıyoruz. Çünkü 2017 yılında, OHAL döneminde Türkiye'yi öyle bir sisteme geçirdiler ki 85 milyon, freni patlamış kamyon gibi uçuruma sürükleniyoruz. Bu tabloya, bu gidişata hep birlikte 'dur' diyeceğiz. Çünkü devletin tüm kurumlarını çürüttüler. Devletin temeli olan adalet çürüdü. Onun için son üç yıldır bu raporları paylaşıyoruz.
"DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİNİ ASKIYA ALIRSANIZ ÜLKEYİ, MEMLEKETİ GERÇEK BİR BEKA SORUNUYLA BAŞ BAŞA BIRAKIRSINIZ"
2020 yılında, Covid-19 pandemisinin yanında sizlerle adaletsizlik pandemisini paylaştık. 2021 yılında adaletsizlik, yeni varyantlarla devam etti, Covid ile birlikte. Geçtiğimiz yıl, 2022 yılında adaletten, hukuktan o kadar koptuk ki keyfilikle birlikte, taammüden memleketi batırıyorlar. Evet bu saray iktidarı, bu ucube sistem, taammüden ülkemizi batırıyor. Gerçek beka sorunu budur. Demokratik hukuk devletini askıya alırsanız ülkeyi, memleketi gerçek bir beka sorunuyla baş başa bırakırsınız.
"OKULLARDA AÇLIKTAN BAYILAN ÇOCUKLAR GÖRDÜK"
Ülkenin her yerinden adaletsizlik saçılıyor, her yerinden maalesef. Eğitime bakın. Eğitimde fırsat adaletini tamamen yok ettiler. Kitaplara, önemli kaynaklara, internete ulaşamıyor birçok öğrenci. Birçok çocuk okula giderken annesi babası, beslenme çantasına temel gıda maddelerini koyamıyor. Biz, maalesef bu adaletsizlik pandemisinde, okullarda açlıktan bayılan çocuklar gördük. Acaba sarayda yaşayanlar hiç utandı mı? Hiç düşündü mü? Hiç vicdanlarında muhakeme yaptı mı? Eğitimde fırsat adaletini tamamen yok ettiler.
"ARTIK 'BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİN' DİYEMİYORUZ. ÇÜNKÜ TÜRK HEKİMLERİ, MAALESEF YURT DIŞINA GİDİYORLAR"
Sağlıkta da adaleti yok ettiler. Artık 'Beni Türk hekimlerine emanet edin' diyemiyoruz. Çünkü Türk hekimleri, maalesef yurt dışına gidiyorlar. Kanada'ya gidiyorlar. Amerika'ya, Almanya'ya, Avrupa'ya gidiyorlar. 'Sağlıkta kuyrukları bitirdik' dediler ama kuyruğa giremiyor, doktor bulamıyor insanlar. İlaç kuyruğuna dahi giremiyor insanlar. Çünkü ilaç bulamıyorlar. Getirdikleri nokta bu. Her alanda büyük adaletsizlikler.
"85 MİLYON, HER GEÇEN GÜN YOKSULLAŞIYORUZ"
Gelir dağılımında adalet, zaten felaket durumda. 85 milyon, her geçen gün yoksullaşıyoruz. Kişi başına düşen milli gelirimiz her geçen gün azalıyor. ENAG'a göre enflasyon yüzde 137,55. Hayat pahalılığı altında ezilen milyonlar… Toplumun çok önemli bir kesimi derin bir yoksullukla karşı karşıya. Bu hayat pahalılığının, enflasyonun altında eziliyor.
"YÜZDE 70, ADALETE GÜVENİNİ KAYBETMİŞ"
Sarayda yaşayanların bir eli yağda, bir eli balda ama altta kalanın canı çıksın. Artık söyledikleri bu. Mahkemelerde de adalet kayboldu. Mahkemelerde de biliyorsunuz, 'Adalet, mülkün temelidir' yazar. İşte o mülkün temeli çürüyünce her şey kayboluyor. Memlekette insanların, toplumun yüzde 70'i, mahkemeye düştüğünde, herhangi bir davanın tarafı olduğunda adaletin tecelli edeceğine maalesef inanmıyor. Yüzde 70, adalete güvenini kaybetmiş. Bu ne demektir? İşte bir rejim, halkın artık adalete inanmadığı bir noktaya gelmişse o rejim mahkum olmuştur. Ülkemizin yaşadığı da budur. Çünkü halk, adalete inanmıyor. Bu ucube sistem mahkum oldu, iflas etti.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ DE YOK ETTİLER"
Basın özgürlüğünü de yok ettiler. Çünkü orada da adalet yok. Basın İlan Kurumu, RTÜK, saray iktidarının silahına dönüşmüş durumda. Basın İlan Kurumu, ilan kesme cezaları veriyor sürekli. Anayasa Mahkemesi 'Bu cezaları veremezsin, bunlar basın özgürlüğüne aykırı' dediği halde muhalif basını cezalandırmaya devam ediyorlar. Anayasa Mahkemesi kararını dahi tanımayan bir Basın İlan Kurumu'yla karşı karşıyayız. Ama zamanı geldiğinde, görevini kötüye kullananlar, hukuk önünde mutlaka hesap verecekler. RTÜK, sürekli cezalar yağdırıyor. 2022 yılında kestiği 54 para cezası, toplam 54 milyon lirayı aştı. Halkın gerçeği öğrenmesinden, halkın haber alma hakkından, özgürlüğünden korkuyorlar. Ama asla şunu unutmayacağız; basın, yönetenlere hizmet etmek için değil, yönetilenlere hizmet etmek için vardır. Önümüzdeki dönemde de 14 Mayıs'tan sonra bunu herkes görecek. Çünkü basın da özgür olacak, toplum da özgür olacak.
"EN ÇOK GAZETECİYİ HAPSE ATAN ÜLKE SIRALAMASINDA DÖRDÜNCÜ SIRADAYIZ"
Türkiye, bu ucube sistemde maalesef öyle bir hale geldi ki gazeteciler için en tehlikeli ülke sıralamasında üçüncü sıradayız. Çok acı bir tablo. 2022 yılında, en çok gazeteciyi hapse atan ülke sıralamasında dördüncü sıradayız. Üzerimizde Çin var, İran var, Myanmar var. Ne kadar utanç verici bir tablo. Türkiye, bu tabloyu hak etmiyor. Bu tabloyu hep birlikte değiştireceğiz. Cumhurbaşkanına hakaret soruşturmaları 200 bine ulaştı. Çocuklar bile yargılanıyor, cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla.
"ERDOĞAN KAYBEDECEK, TÜRKİYE KAZANACAK"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'mız Sayın Ekrem İmamoğlu'na, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdiler biliyorsunuz. Onu siyasi yasaklı duruma getirmeye çalışıyorlar. Aynı İstanbul İl Başkanı'mız Canan Kaftancıoğlu gibi. Korkuya bakın. Hani demişti ya Erdoğan, 'İstanbul'u kaybedersek Türkiye'yi de kaybederiz' diye. Evet, Erdoğan kaybedecek ama Türkiye kazanacak.
"TOPLAM 579 KADIN CİNAYETİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Kadın cinayetleri… 2022 yılının adaletsizlik envanteri içerisinde, 2022 yılında 204 kadın cinayeti, faili belli; 245 şüpheli kadın ölümü, toplam 579 kadın cinayetiyle karşı karşıyayız. Bu, toplam öldürülen kadınların yüzde 54'ü anne. İşte bu ucube sistemin her alanda yarattığı adaletsizlik… Tablo bu. Ülkemiz, bu ucube sistemde maalesef dünyada özgür olmayan ve mutsuz ülkeler kategorisinde. Bunun doğal sonucu olarak da mutsuz bir ülkeyiz.
"GENÇLERİMİZ ÖZGÜR OLACAK, ÖZGÜRCE ELEŞTİRECEK"
Bu sorunların hepsini en kısa zamanda çözeceğiz. Bununla ilgili de çalışmalarımızı zaten 2022'de gerçekleştirdik. Özgürlüğü getireceğiz. Gençlerimiz özgür olacak, özgürce eleştirecek. Gençlerimizin önündeki tüm engelleri hızla kaldıracağız. Üniversiteler özgür olacak. Üniversitelerimizin bilim, idari ve mali özerkliğini mutlaka sağlayacağız. Çünkü basın özgür değilse biliyoruz ki toplum da özgür değildir. İnternette de özgür olmayan ülkeler arasındayız maalesef. Çok acı. Sosyal medyada herkes özgürce tartışacak, eleştirecek.
"14 MAYIS AKŞAMI YALNIZCA İKTİDAR DEĞİŞMEYECEK. BİZ, ZİHNİYETİ DE DEĞİŞTİRECEĞİZ"
14 Mayıs akşamı yalnızca iktidar değişmeyecek. Biz, zihniyeti de değiştireceğiz. Büyük bir zihniyet reformuna ihtiyacımız var. Demokratik hukuk devletini hep birlikte tesis edeceğiz. Adaleti biz getireceğiz. Halil İbrahim soframızı büyüteceğiz ve her şeyi adaletle bölüşeceğiz.
"İMAR AFFI ÇIKARTAN ERDOĞAN, BUGÜN 'İMAR AFFI ÇIKARTMAYACAĞIZ' DİYOR"
İmar affı çıkartan Erdoğan, bugün 'İmar affı çıkartmayacağız' diyor. Daha dün Kahramanmaraş'ta, Hatay'da, Malatya'da imar affını müjdeliyordu halka. Müjde veriyordu, 'İmar affı çıkarttık, sorunlarınızı çözdük' diyordu. Yüz binlerce konuta imar affı çıkardılar. O konutlar, insanlarımıza mezar oldu… O enkazın altında kendileri de kaldılar. Çünkü devletin temelini çürüttüler."
Son Dakika › Politika › Muharrem Erkek: Toplumun Yüzde 70'i, Adalete Güvenini Kaybetmiş. - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?