CHP'li Ağbaba Açıklaması

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Fatih Hilmioğlu eğer serbest bırakılmaz ise yarın onun hayatının bedelini kimler ödeyecek. Cumhurbaşkanı derhal yetkisini kullansın, Fatih Hilmioğlu'nun tedavi görmesini sağlasın. Yoksa bu suça o da ortak olur" dedi.

Ağbaba, TBMM'de CHP Cezaevi İnceleme Komisyonu üyesi milletvekilleri ile basın toplantısı düzenledi.

CHP'nin yıllardır özel yetkili mahkemelerde görülen davalardaki kumpası gördüğünü ve dile getirdiğini, ancak iktidarın buna kulağını tıkadığını savundu.

Sahte delillerle cezaevine konulan kişilerin uğradıkları mağduriyetlere dikkati çeken Ağbaba, "Bu davalar adeta bir intikam anaforuna dönüşmüş durumda. Bu anaforun ortasında hayatını kaybedenler, intihar edenler, kansere yakalananlar oldu. Bugün bu davalardan içeride yatan birçok mahkum da ölümün kıyısında, ölümü bekliyor" dedi.

Ergenekon Davasının tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun durumuna dikkati çeken Ağbaba, "Fatih Hilmioğlu, eğer serbest bırakılmaz ise yarın onun hayatının, canının bedelini kimler ödeyecek? Buradan Cumhurbaşkanı'na çağrı yapıyoruz, Cumhurbaşkanı derhal yetkisini kullansın, Fatih Hilmioğlu'nun tedavi görmesini sağlasın. Yoksa bu suça o da ortak olur" diye konuştu.

Ağbaba, Ergenekon davasından gözaltına alınan kişilerin bir çoğunun yaşlarının yüksekliğine ve buna bağlı sağlık sorunlarına işaret ederek, "Ergenekon terör örgütü, AKP'nin yaratmış olduğu bu örgüt, dünyadaki en yaşlı örgüt" değerlendirmesinde bulundu.

Yeniden yargılanmanın gerçekleşmesi halinde tahliyelerin olabileceğini belirten Ağbaba, ancak bu sürede cezaevinde hayatını kaybeden ya da yaşananları gururuna yediremediği için intihar edenlerin hesabını kimin vereceğini sordu.

-"Özel yetkili mahkemelerin celladı olduğu herkesin itibarı iade edilmelidir"

CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık da sadece yargı bağımsızlığı için değil, adletsizlikle hayatları karartılanların çığlığını yükseltmek için çalıştıklarını söyledi. Işık, "Yeniden yargılanma Özel Yetkili Mahkemelerin tüm kararlarını kapsamalıdır. Özel yetkili mahkemelerin celladı olduğu herkesin itibarı iade edilmelidir" dedi.

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ise en temel hak olan adil yargılanmanın görmezden gelindiğini, insanların hukuksuzlukla başbaşa bırakıldığını ileri sürdü. Bunun büyük bir utanç olduğunu söyleyen Demir, "Ayrıntılarda boğulma zamanı çoktan geçmiştir. Artık somut adım atılmasından başka bir şey yoktur. Yargı bağımsızlığı yeniden tesis edilsin ve yargı herkes için adalet sağlama görevini hatırlasın. Adil yargılama hakkını korusun" diye konuştu.

Ergenekon davasından yargılanırken hayatını kaybeden Kuddusi Okkır'ın eşi Sabriye Okkır ile intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın kardeşi Ahmet Tatar ve ablası Hürriyet Ünver de söz alarak düşüncelerini aktardılar.

Hayatını kaybedenlerin geri getirilemeyeceğine, ancak adaletsiz yargılamaların önlenmesinin gerektiğine işaret eden Okkır ve Tatar'ın yakınları, bu konuya herkesin duyarlı yaklaşmasını istediler.

-İnsan Hakları Komisyonunda yaşananlar

Ağbaba, gazetecilerin TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda yaşananlara ilişkin sorularını da yanıtladı.

Komisyonda Suriye ile ilgili görüşlerini ifade ettini belirten Ağbaba, "Başbakan'dan talimatlı, bu konuda meşhur bir AKP milletvekili ben konuşurken üzerime su bardağı fırlattı" dedi.

Yaşananın bir kavga değil, saldırı olduğunu ifade eden Ağbaba, "Bu bir kavga değil, bu bir saldırıdır. Meclis'te şiddeti kullananlara insan demek, milletvekili demek mümkün değildir. Hele ismi İnsan Hakları Komisyonu olan bir komisyonda böyle bir adamın da bulunması doğru değildir. Çünkü insan hakları, insanların olması gerekir bu komisyonda. CHP milletvekillerinin ne konuşacağına, kimi eleştireceğine, hangi ölçüde eleştireceğimize ayar vermeye çalışıyorlar. Biz biat kültüründen gelmiyoruz, kimsenin önünde iki kat eğilmiyoruz. Onların durumu ortada. Ölümüne biat eden adamlardan biz farklıyız. Bizde şiddet, saldırı, insana yakışmayan şeyler yaşanmaz" diye konuştu. - TBMM