CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kişilerin cinsel yönelimlerinden ötürü uğradıkları hak ihlallerinin hiçbir biçimde kabul edilemeyeceği gibi bu bireylere yönelik baskı, saldırı ve cinayetlerin önlenmesi için toplumda ciddi bir dönüşüm yaşanması gerektiğini savundu.

Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada,  lezbiyen, gay, biseksüel  ve transeksüellerin, hayatın her alanında ayrımcılığa, saldırılara maruz kaldıklarını, nefret cinayetlerinin hedefi olduklarını belirtti.

Diyarbakır 3. Ağır ceza Mahkemesi'nde bugün görülen Roşin Çiçek davasının da bir nefret cinayeti davası olduğunu ileri süren Tanrıkulu, Çiçek'in 2 Temmuz 2012'de babası ve amcası tarafından öldürüldüğünü ifade etti.

Tanrıkulu, nefret cinayetlerinin hukuki zeminde cezalandırılmasının, caydırıcılık açısından önemli olduğunu ancak  lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüel bireylere yönelik baskı ve zorbalığın üstesinden gelinebilmesi için başta insan hakları savunucuları ve siyasetçiler olmak üzere, duyarlı tüm kesimlerin yoğun çaba sarfetmesi gerektiğini vurguladı. Sezgin Tanrkulu, şunları kaydetti:

"Nefret suçlarının düzenlendiği yasalarda ve bizzat Anayasada, lezbiyen, gay, biseksüel  ve transeksüel bireylerin korunması için gerekli hükümlere yer verilmesi ve hükümetin bu konudaki taleplere daha fazla kulak tıkamaması şarttır. Kişilerin cinsel yönelimlerinden ötürü uğradıkları hak ihlalleri hiçbir biçimde kabul edilemeyeceği gibi, bu bireylere yönelik baskı, saldırı ve cinayetlerin önlenmesi için toplumda ciddi bir dönüşüm yaşanması gerekir.

Bunun önünü de ancak siyaset kurumu açabilir. Sayın Başbakan her seferde 'yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz' nutukları attığı halde, lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüel bireylerin korunması konusunda hiçbir adım atmaması onu bu ayrımcılığın temel aktörlerinden biri haline getirmektedir. Başka Roşin Çiçek cinayetlerinin yaşanmaması için başta AKP iktidarı olmak üzere tüm siyaset kurumunun, sivil toplum örgütlerinin, kanaat önderlerinin üstlerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Aksi halde herkes, nefret cinayetlerinin ortağıdır." - Ankara