BBP Genel Başkanı Destici: "(Millet İttifakı) Masanın 6'lı değil 7'li olduğunu bu millet görüyor"

BBP Genel Başkanı Destici: "(Millet İttifakı) Masanın 6'lı değil 7'li olduğunu bu millet görüyor"

ANKARA - Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici Millet İttifakı hakkında yaptığı değerlendirmede, "Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar PKK'nın siyasi uzantılarını meşru gibi göstermeye, siyasi yapıyı legal görünümlü hale getirmeye ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, onların işbirliğini ve masanın 6'lı değil 7'li olduğunu bu millet görüyor" dedi.

Partisinin Genel Merkez binasında, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, " Doğu Türkistan'daki zulüm devam ederken, Çin'le ilgili, 'dostluk, karşılıklı çıkarlar, bölgesel ve küresel dengeler' cümlelerinin yer aldığı hiçbir karara, hiçbir politikaya, hiçbir söze itibar etmeyecek, hiçbirini meşru kabul etmeyeceğiz. Urumçi Katliamı'nın 13. yıl dönümünde, Urumçi şehitlerimiz başta olmak üzere, Doğu Türkistan'da katil Çin yönetimi tarafından katledilen tüm Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum" diye konuştu.

"(Başbağlar) Katliamın faillerini bulup cezalandırmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk milletine karşı ödemesi gereken borçlarından biridir"

Başbağlar Katliamı Davası'nın yeniden açılması gerektiğini, bunun Türk milletine ödenmesi gereken bir borç olduğunu vurgulayan Destici, "Bundan 29 yıl önce, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne, silahlı bir grup terörist tarafından bir baskın düzenlendi. 29'u camiden çıkarılıp kurşuna dizilerek, 1'i kadın 4'ü ise yakılarak, toplam 33 sivil vatandaşımız şehit edildi. Köydeki evler, okul, cami ve köy konağı yakıldı. Katliamdan kurtulanlar, teröristlerin, bu korkunç eylemin, 3 gün öncesinde Sivas'ta meydana gelen Madımak Olayı ve 1938'deki Dersim Ayaklanması'nın misillemesi olduğunu söylediklerini naklettiler. Terörist başı Öcalan, yargılandığı mahkemede, saldırının, örgütün 'Doktor Baran' kod adlı yerel sorumlularından biri tarafından düzenlendiğini beyan etti. Başbağlar Katliamı Davası, 1998 yılında takipsizlikle kapandı. Bu devletin vatandaşa karşı bir borcudur. Mutlaka davanın yeniden açılması ve sorumlularının bulunup cezalandırılması gerekmektedir. Başbağlar'da yaşananları bütün yönleriyle aydınlatmak, katliamın faillerini bulup cezalandırmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk milletine karşı ödemesi gereken borçlarından biridir. Bugün, siyasi geleceklerini, kişisel hayallerini, HDP'nin desteğiyle elde edecekleri bir iktidar umuduna bağlayanlar, her şeyi istismar ettikleri gibi, bu kez de Başbağlar'da teröre kurban verdiğimiz şehitlerimizi istismar ediyorlar" ifadelerini kullandı.