CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Genel Kurulu'na başörtülü milletvekillerinin gireceği yönündeki tartışmaları değerlendirirken, AK Parti'ye yönelik, "Bunların İslam anlayışı siyasetle iç içe bir İslam anlayışıdır. Hiçbir dertleri yoktur. Dertleri sadece seçim öncesinde bir türban mağduriyeti yaratmaktır" dedi.
İnce, partisinin Meclis'te düzenlediği basına kapalı grup toplantısının ardından gazetecilere açıklama yaptı.
Muharrem İnce, AK Parti'nin 11 yıldır sürdürdüğü "toplumu kamplaştıran, bölen, ayrıştıran" politikalarına alet olmayacaklarını ifade etti.
İnce, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, 2005 yılında, "Boynunda haç taşıyan bir kamu görevlisi Hristiyanlığı sembolize ederse, bir Musevi başındaki takkesiyle ya da bir Müslüman başörtüsüyle karşısındakine mesaj vermeye çalışan kamu görevlisi, kendisinden eşit hizmet almaya çalışanlara bir korku verebilir. Tarafsız davranmayacağı konusunda bir endişe verebilir. Kamu görevlilerinin dini sembol takmaları bu nedenle yasaklanmıştır" ifadelerini kullandığını belirtti.
AK Parti eski Milletvekili Hüsnü Tuna'nın ise 2008 yılında, "kamuda türban, başörtüsü serbest olmalıdır" dediğini anımsatan İnce, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin bunu yalanladığını ve Tuna'nın disipline sevk edildiğini anlattı.
Muharrem İnce, açıklamasında şunları söyledi:
"Yani halk tabiriyle, erken öttü diye arkadaşlarına ceza verdiler. Şimdi sorum şu: Siz, asıl niyetinizi söyleyin. Herkesin başını kapatmasını zorunlu ne zaman yapacaksınız? 'Hakim, polis, savcı takmayacak' diyor ya acaba 'şunlar zorunlu takacak' noktasına gelecekler mi? Beş yıl sonra hangi noktaya gelecekler? Altı yıl önce bunu söyleyen bir milletvekilini disipline veren bir zihniyet, gelecekte hangi noktalara gelecek.
Bütün özgürlükleri yok ettiler Türkiye'de. Haberleşme özgürlüğü yok, seyahat özgürlüğü yok. Türkiye'de hiçbir özgürlük yok, özgürlükten söz ediyorlar.
Bizim kişisel yaşama saygımız sonsuzdur. Onu takar ya da takmaz, onun yaşam biçimidir. Ama bu özgürlük değildir. Hatta bir özgürlükten vazgeçmektir. Saçını açma özgürlüğünden vazgeçmektir. Bu konuda Genel Başkan Yardımcımız Sayın Şafak Pavey, zamanı gelince Genel Kurul'da konuşma yapacak.
AKP'nin bu oyununa alet olmayacağız. Mağrur olmalarına rağmen mağdur görüntüsü çizmelerine engel olacağız. Onların toplumu kandırmalarına, millete yalan söylemelerine engel olacağız . Sayıştay raporları gelmeyecek Meclis'e, Başbakan'a dokunmayı ibadet sayacak, doğduğu şehirleri mübarek sayacak, Kazlıçeşme'ye gitmeyi farzı ayn kabul edecek bir İslam anlayışı sakat bir anlayıştır. Bunların İslam anlayışı siyasetle iç içe bir İslam anlayışıdır. Hiçbir dertleri yoktur. Dertleri sadece seçim öncesinde bir türban mağduriyeti yaratmaktır. Bunu diline dolayacak, seçim meydanlarına çıkacak, 'benim başörtülü bacım' diye başlayacak... Sanki başörtülü bacılar sadece onun bacısı, bizim bacımız değil. Tayyip Erdoğan'ın elinden bu silahı alacağız. Mağrur olmasına rağmen onun mağdur görüntüsü çizmesine izin vermeyeceğiz.
Hayatında başını hiç örtmemiş bazı arkadaşlar, bugün Tayyip Erdoğan'ın gözüne girmek için çok ilginç açıklamalar yapıyorlar. Müslümanları da ikiye böldü bunlar. Bir, bizim gibi kalü beladan Müslüman olanlar bir de Tayyip Erdoğan'dan sonra Müslüman olanlar çıktı başımıza. Hayatında bir gün bile, 2,5 yıllık milletvekilliğinde kürsüye çıkıp yeminden başka hiçbir iş yapmayan bir kadın milletvekili, bugün şimdi bu açıklamaları yapıyor. Demek ki senin görevin buymuş. Özel görevli gelmişsin sen buraya.
Seçim öncesinde, AKP'nin elindeki bu yalancı, mağdur flamasını onların elinden alacağız" - TBMM
Son Dakika › Politika › 'Başörtülü Milletvekili' Tartışması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?