Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed'in Twitter hesabından paylaştığı Fahrettin Paşa ile ilgili sözlerine ilişkin, "Fahrettin Paşa'ya dil uzatmak yalnızca tarih bilmemekle açıklanacak bir cehalet değil, aynı zamanda kötü niyet taşıyan bir provokasyondur. Demek ki Lawrenceler hala iş başında. Ecdadımız kendini Kudüs'ün ve Medine'nin hakimi değil hadimi olarak bilecek bir rikkate sahiptir" dedi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde bulunan Türk Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ), Üsküdar Belediyesi ve Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü iş birliği ile düzenlenen "100. Yılında Uluslararası Bağdat ve Kutü'l-Amare Sempozyumu", Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen açılış töreni ile başladı. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık'ın katılımıyla gerçekleşen açılış törenine İstanbul Valisi Vasip Şahin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli ve akademisyen katıldı. Törende konuşan Fikri Işık, Kutü'l-Amare Zaferi'nin önemine işaret ederek, "Bağdat'ı ele geçirmeye çalışan İngilizlerle onları durdurmaya çalışan ecdadımız arasında büyük bir mücadele yaşanmıştır. Çok sayıda kayıp veren İngilizler Kut Kalesi'ne çekilirken, Osmanlı kuvvetleri kaleyi kuşatma altına almıştır. Yaklaşık 5 ay süren kuşatmanın kaldırılması karşılığında İngilizler bütün silahlarını ve 1 milyon sterlin tazminat ödemeyi teklif etmiştir. Daha sonra İngilizler, tazminatı 2 milyon sterline çıkarmıştır. 29 Nisan 1916 günü protokol imzalanmasının ardından halkın coşkulu gösterileri arasında Türk kuvvetleri, Kutü'l-Amare'ye girmiş ve 13 bin 309 İngiliz askerini teslim almıştır" dedi.
Alınan galibiyetin uzun süre ders kitaplarına konu dahi edilmediğini, zaferin kahramanlarının hak ettikleri övgüye bir türlü layık görülmediğini belirten Işık, "Halbuki İngilizlerin İstanbul'u işgal ettiklerinde şehirde kendilerine ait bürolara, üzerinde 'Kut'u Hatırla' yazan tabelalar astıkları bilinmektedir. Mağlup taraf, bu savaşı bir ibret vesikası olarak hatırlarken, bizde ise kendi zaferimiz her ne hikmetse unutturulmaya çalışılmıştır. Artık bu eksiğimizi gideriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde 100. yıl dönümünde Kutü'l-Amare yeniden ele alındı ve yapılan programlarla ecdadımızın bu büyük zaferi yeniden hatırlandı" diye konuştu.
ABD'nin Kudüs kararına da değinen ve kararı uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararlarını ihlal eden kabul edilemez bir karar olarak niteleyen Işık, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ABD dışındaki 14 üyesinin de ABD'nin karşısında yer almasıyla Türkiye'nin haklılığının tescillendiğini ifade etti. Kudüs'ü İsrail'in başkenti haline getirme teşebbüsünün maziye de, istikbale de ihanet olduğunu dile getiren Işık, üç semavi dinin ortak kutsal mekanı olan Kudüs'te gayrimüslimlerin de şahitlik ettiği ve özlemle andığı barışın Osmanlılar tarafından tesis edildiğini hatırlattı.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed'in Twitter hesabından Fahrettin Paşa'ya dair paylaştığı sözlere de değinen Işık, "Fahrettin Paşa'ya dil uzatmak yalnızca tarih bilmemekle açıklanacak bir cehalet değil, aynı zamanda kötü niyet taşıyan bir provokasyondur. Demek ki Lawrenceler hala iş başında. Ecdadımız kendini Kudüs'ün ve Medine'nin hakimi değil, hadimi olarak bilecek bir rikkate sahiptir. Türkler ve Araplar arasındaki kadim dostluğu zedelemeyi amaçlayan böyle bir tweet'i Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dışişleri Bakanı'nın retweet etmesi tek kelime ile onlar adına utanç vericidir. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed'in bu yanlıştan bir an önce dönmesini ve böylesi propagandalara alet olmaması gerektiğini vurgulamak isterim" şeklinde konuştu.
Düzenlenen sempozyumun önemine dair bir konuşma yapan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, tarihi öneme sahip bir kent olan Bağdat'ın bu özelliğini Selçuklu ve Osmanlı döneminde de sürdürdüğünü dile getirdi. Bağdat'ın 1534'ten 1918'e kadar Osmanlı Devleti'nin hakimiyetinde barış içerisinde yaşadığını, fakat bu durumun I. Dünya Savaşı'ndan sonra değiştiğini hatırlatan Prof. Dr. Turan, İngilizlerin I. Dünya Savaşı sırasında kolay bir zafer kazanmayı umduklarını fakat kahraman Türk askerlerinin Çanakale ve Kutü'l- Amare gibi zaferleriyle bu umutları boşa çıkardığını ifade etti. Prof. Dr. Turan, savaşın İngilizler lehine sonuçlanmış olmasına rağmen bunun 'Pirus zaferi' olduğunu dile getirerek sözlerini noktaladı.
Vali Vasip Şahin ise, tarihin çok önemli bir bilim dalı olduğunu ifade ederek, tarih bilincini yeni nesillere aktarmanın gerekliliği üzerinde durdu.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, konuşmasında Kutü'l- Amare zaferinin önemini vurgulayarak, bu zaferin yeni nesillere aktarılması gerektiğini belirtti.
FSMVÜ Rektörü Musa Duman, Bağdat'ın I. Dünya Savaşı'na kadar bir huzur kenti olduğunu belirterek, İngiliz işgalinin ardından bugünlere gelindiğini hatırlattı.
Sempozyum kapsamında düzenlenen 'Bağdat ve Kutü'l- Amare Sergisi'nin açılışı da Başbakan Yardımcısı Fikri Işık tarafından gerçekleştirildi. Işık, sergilenen görsellerle ilgili detaylı bilgi aldı. Bugün ve yarın düzenlenecek olan 10 oturumla tamamlanacak olan sempozyuma Bağdat'ın iktisadi, sosyal, kültürel tarihi ile Kutü'l- Amare Zaferi'nin I. Dünya Savaşı açısından taşıdığı önemi ve zaferin yansımalarını ele alan bilimsel çalışmalarını sunacak olan çok sayıda yerli ve yabancı bilim insanı katılıyor. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Başbakan Yardımcısı Işık'tan Bae Dışişleri Bakanı'na Tepki - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?