MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İşte Bahçeli'nin açıklamasından satırbaşları:
- Yaptığı yanlışlarla terörü dirilten iktidarın, bugün Kandil’den gelen kuryelerin mesajlarını uygulamaktan başka çaresi kalmamıştır.
- Bölücülüğün hükümet eliyle aldığı mesafeyi ve bugüne kadar gösterdikleri zaaflarla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Türkiye’nin üniter ve milli devlet yapısını, milli kimliğini sarsmasına zemin kazandıran temel faktörler şu başlıklar altında incelenmeli.
Bunlardan ilki, milli kimliğin tartışmaya açılması…
- Başbakan Erdoğan’ın tekrarladığı 36 grup etnik köken iddiaları, Türkiyelilik sloganları, bölücülüğün yolunu açmıştır.
Türk milletinin içinden yeni milletler çıkarmaya götüren çok tehlikeli ve vahim süreç bununla başlatılmıştır.
Kürt sorunu tanımıyla, teröre etnik pencereden bakma, Türk milletini etnik kavram olarak algılama, bu kapsamda ülkemizdeki yerel ve alt kültürleri tekerleme halinde her fırsatta tekrarlama ve TRT ekranlarını kullanma bu konudaki başlıca tespitlerimizdir.
Bunları anlamadan bugünkü, bugün okullardaki andın kaldırılmasına yönelik tartışmaları, 'Ne mutlu Türküm' yazısını kaldırma çalışmalarını anlamak mümkün değildir.
- İkinci bir faktör, milli kimliğe şekil ve anlam veren tarihi kaynaklarımızı silikleştirmeye yönelik icraatlardır.
- Geçtiğimiz yıllarda şanlı bayrağımıza yapılan saldırıya tepki gösteren vatandaşlarımıza Başbakan’ın şöven olmakla suçladığı gelişmedir. Bunu önce vatan görevi için, “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” demiş, 30 bin Mehmetçiğin katiline “sayın” diyerek kutsanmıştır.
- Terörle mücadelede binlerce şehitle geçilen yılların üzerine Başbakan tarafından çizgi çekilmiştir.
- Türkiye her müzakereden sonra PKK’nın Kandil’den çıkarılacağına inandırılmaktadır.
- AKP yıllardır ektikleri rüzgarı şimdi çözüm olarak ekmek için harekete geçmişlerdir.
- Kürtçe bölüm kurulması, Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözünün kaldırılmasını, öğrenci andının değiştirilmesi gibi idari düzenlemeler yapılacaktır.
- Siyasi af, Kürtçenin yasal dil olarak kabulü ve bunun eğitim kurumlarda kullanılmasının önü açılmak istenecektir.
- Anayasal düzenlemelerde ise milli kimlik tanımının değiştirilerek Türkiyelilik tanımının esas alınması, Türkiye’nin idari yapısı değiştirilmesi ön görülmektedir.
- Başbakan’a tavsiyemiz, 2002’de sıfıra inmiş bölücülük tehlikesine bakarak, gerçektende ülkemizi nereden nereye getirdiğini itiraf etmesidir.
-Büyük ve köklü bir aile olan Türk milleti, sevgi saygı bağlılık ve kahramanlıklarla karılmış bir harcın adıdır. Bu milleti yıkmaya çalışmak, terörü 25 yıldır yıkamıyoruz isteklerine bakalım diyerek bunu fırsat olarak dayatmak hiç kimsenin haddi hakkı ve harcı değildir.
- Başbakan’ın faşizm suçlamasıyla, Hepimiz Ermeniyiz diyenlerle aynı noktada buluşmuştur.
- Yunan basınının Türk başbakan’ının tarihi özeleştirisi olarak alkışladığı bu densizliğin Ermenistan’da destekleyecektir.
- Faşizm suçlamasıyla Türkiye’yi mahkum etmeye yeltenen Başbakan bunu istenmeden söylenen bir beyan olarak Türk milletinden özür dilemelidir.
- Eğer yapmazsa kastının 1923 anlaşması ile mübadele kapsamında Rumlar olup olmadığını yada 1915 olaylarına ilişkin Ermeni yalanlarına mı sahip çıktığını açıklamalarıdır.
- Suskun kaldığı takdirde, Türkiye kendisini Ermeni ve Rum iddialarına sahip çıkan bir Başbakan olarak milli vicdanda ebediyen mahkum edecektir.
- Buradan başbakan’a insanlık suçlarını, zulümü yanlış yerde aramaktadır.
- Şayet kovulma sürgün göç katliam arayacaksa, tam bir teslimiyetle peşine düştüğü Avrupa’nın tarihine bakmalıdır.
Son Dakika › Politika › 'Başbakan Türk Milletinden Özür Dilesin' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?