Başbakan Erdoğan Siirt'te

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'ye yönelik kapatma davasıyla ilgili ilk açıklamasını Siirt Kadın Kolları Kongresi'nde yaptı.

Başbakan Erdoğan, Yargıtay Başsavcılığı'nın açtığı kapatma davasının milli iradeye karşı atılmış bir adım olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Dünkü olay AK Parti'ye yönelik atılmış bir adım değildir. Dünkü olay milli iradeye yönelik atılmış bir adımdır. Ülkemizde herkes eğer başarıya gidecekse, demokrasi içinde gidecek. Eğer başarılı olamayacaksa millet, milli irade onu yine sandıkta, oradan geri alacaktır. Olay budur" diye konuştu.

Demokrasi mücadelesi verenlerin en büyük dersi sandıkta alacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, kimsenin AK Parti'yi laikliğe karşı eylemlerin odağı haline getiremeyeceğini vurguladı. Erdoğan, "Bildiğiniz gibi demokrasi mücadelesi veren bir partiyiz. Demokrasi mücadelesi verenlenlerin kol kırmakla, el kırmakla, ayak kırmakla işi olmaz. Demokrasi mücadelesi verenler en büyük dersi sandıkta alırlar. Bu ülkede kimse, 16 milyon 500 bin seçmenin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine sahip olduğuna inanarak oy verdiği Ak Partisi'ni laikliğin odağı haline getiremez" ifadelerini kullandı.

"DEMOKRASİYİ, EKONOMİK İSTİKRARI TEHLİKEYE ATANLAR VEBALİNİ TAŞIYACAKTIR" Demokratik reformlar, hak ve özgürlükler alanındaki açılımların Türkiye'yi daha güçlü bir hale getirdiğini belirten Erdoğan bu kazanımlardan geriye dönüş olmayacağını ifade ederek, "Türkiye'nin demokratik dönüşümüne ayak uyduramayanlar, bunu millete çok görenler olabilir. Biz demokratik yürüyüşümüze aynı kararlılık ve heyecanla devam edeceğiz. AK Parti, kurulduğu günden bu yana en üst düzeyde sorumluluk duygusyala hareket etmiş, sadece bu ülkeye hizmeti düşünmüştür. Bu sorumluluğu taşımak sadece AK Parti'nin görevi değildir" dedi.

Erdoğan şöyle konuştu: "Herkes ülke menfaatleri konusunda bu sorumluluk bilincine sahip olmak zorundadır. Türkiye'nin demokratik saygınlığına gölge düşürenler, bunca emekten sonra ekonomik istikrarı tehlikeye atanlar bunun vebalini taşıyacaklardır." "TÜRKİYE'Yİ BU AYIPLA KARŞIYA BIRAKANLAR BUNUN UTANCINI YAŞAMAKTAN KURTULAMAYACAKTIR" Kimsenin millet iradesinin karşısına, yine millet adına yetki kullanan yargı kurumunu çıkaramayacağını kaydeden Erdoğan, "Bu millete böyle bir haksızlığı kimse reva görmez. Millet iradesini hiçe sayarak hukuk tesis edilemez. Bu talihsiz girişimin hukuki zemin olmadığı gibi, millet vicdanında da hiçbir meşruiyeti yoktur. Milletimizi hiç layık olmadığı halde böyle bir ayıpla karşı karşıya bırakanlar bunun utancını yaşamaktan kurtulamayacaktır" dedi.

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Aziz milletim müsterih olsun. 22 Temmuz'da sanıdta verdiğiniz temsil yetkisine sonuna kadar sahip çıkacağız. Türkiye'nin uzun yıllar sonrasında, kazanımlarının, güven ve istikrarının zedenlenmesine izin vermeyeceğiz. Biz Türkiye'yi Atatürk'ün koyduğu muasır medeniyetler hedefine yaklaştırmak için gece gündüz çalışalım, birileri de çıksın milletin kazanımlarını bir çırpıda heba etsin! Bundan büyük bir sorumsuzluk olamaz! Herkes bu millete ve memlekete vereceği zararın vebalini üstleneceğini iyi bilmelidir." "TÜRKİYE'NİN KAYBEDECEĞİ BİR SİYASETİN KAZANANI OLMAZ" "Kim bu ülkeyi huzursuz ederek, istikrarına gölge düşürmeye çalışarak, kendine fayda sağlayacağına inanıyorsa gaflettedir" diyen Erdoğan, Türkiye'nin kaybedeceği bir siyasetin kazananı olmayacağını vurguladı.

Türkiye'nin birlik, beraberlik ve bütünlüğünü; özgürlüklerinden taviz vermeden korumakta kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, "Demokrasi fikrini içine sindirimeyenlere, demokrasi dışı yöntemlere tevessül edenlere asla prim vermeyeceğiz. Artık demokrasi bu ülkenin olsa da olur, olmasa da oluru değil, olmazsa olmazıdır. Bunu böyle bilelim" şeklinde konuştu.

"BİZİ MİLLETE HİZMET YOLUNDAN ALMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK" AK Parti'nin milletin vicdanından doğduğunu vurgulayan Erdoğan, "AK Parti milleti kucakladı. AKP de milletimizi kucakladı. Hiçbir şehrimizi ötekinden ayırmadık. Hiçbir zümrenin, hiçbir çıkar çevresinin partisi ve iktidarı olmadık. Türkiye'yi bir bütün olarak sevdik. İnşallah son nefeslerimize kadar da öyle seveceğiz. Biz bu yola çıkarken ne dedik? Hatırlayın, tıpkı Aşık Vesyel gibi ne dedik? Şunu söyledik, 'uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik. Evet, biz uzun ince bir yoldayız. Gideceğiz, gece gündüz, şartlar ne olursa olsun, kar kış olsun, bora fırtına olsun, gece gündüz bu yolda yürüyeceğiz. Halkı hizmet yolunda yürüyeceğiz. Kimsenin bu yoldan bizi almaya gücü yetmeyecektir" dedi.

ARAPÇA, FARSÇA VE KÜRTÇE YAYIN YAPAN BİR KANAL KURULACAK AK Parti'nin Türkiye'deki demokrasi yürüyüşünü, adalet ve kalkınma yürüşünü, hak ve özgürlükleri geliştirme yürüyüşünü aksatmadan sürdüreceğini kaydeden Erdoğan, "Türkiye olarak aslında çok geciktiğimiz, on yıllar önce başlamış olması gereken bir projeyi hayata geçireceğiz" dedi.

Ağırlıklı olarak İran ve Irak'ın Türkiye'ye yakın bölgelerini de içine alacak uydudan televizyon yayınına yönelik çalışmaların başladığını belirten Erdoğan, Kürtçe, Arapça ve Farsça planlanan bu kanal 24 saat aralıksız yayın yapacak. En geç 2009'da veya daha da önce bu kanal yayınlarına başlayacak. Sadece Türkiye değil, Ortadoğu başta olmak üzere geniş bir coğrafyada takip edilebilecek. TRT bunun çalışmalarına başladı" dedi.

"ŞU ÜÇ ŞEYİ UNUTMAYACAĞIZ: UMUDUMUZU, BİRBİRİMİZE OLAN BAĞLILIĞIMIZI, İSTİKRARIMIZI" Türkiye'yi kalkındırmadan, yoksulluğu bu ülkenin yakasından atmadan, bizim işimiz bitmez. bitmeyecekir" diyen Erdoğan, "Türkiye'yi o çok hak ettiği zirvelere ulaşmadırmadıkça bize durmak yok. Yola devam. Şu üç şeyi unutmayacağız. Asla unutmayacağız: Umudumuzu, birbirimize olan bağlılığımızı ve istikrarımızı. Bunlar hayalini kurduğumuz o güzel yarınların kapısını açacak altın anahtarlar. Dikkat edin bugün Türkiye'nin önüne çıkarılan tüm engellerin hedefinde bunlar vardır. Bizim medeniyetler yolculuğunda tökezlememizi isteyenler umudumuzu, istikrarımızı bozmayı ve birbirimize bağlılığımızı bozmak istiyorlar. Bu ülkenin gencecik insalarının gözlerindeki umut ışıltısını söndüremeyecekler, birlik ve beraberliğimizi asla zedeleyemeyecekler, değişim istikrarına hiçbir şekilde gölge düşüremeyeceklerdi. Bu ülkenin rotasını yeniden karanlığa çevrilmesine asla izni vermeyeceğiz" dedi.

"GÜNEY DOĞU'YA 12 İLA 15 KATRİLYON YATIRIM YAPACAĞIZ" AK Parti olarak Güneydoğu Anadolu projesini başlattıklarını belirten Erdoğan, GAP projesine kaldığı yerden devam ettiklerini söyledi.

Sözkonusu proje için bölgeye 12 ila 15 katrilyon arasında bir harcama yapılacağını kaydeden Erdoğan, hükümetin 5 yıl içinde projeyi bitirmeyi hedeflediğini vurguladı.

Erdoğan, "İnşallah, Silvan, Dicle barajları, sulama kanalları, yağmurlama ve damlama sistemi ile inşallah tarımda yağmurlamayı ve damlamayı getireceğiz. Tamamlanmamış yolları tamamlayacağız. Ve değerli kardeşlerimiz hepsinden öte 780 kilometrelik Suriye sınırındaki mayınlı bölgelerde, bu mayınları temizleyerek, eğer organik tarıma uygunsa, bu bölgeleri de organik tarıma açmak süretiyle buralarda organik tarım yapacağız" dedi.

Güneydoğu Anadolu projesinden Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak doğrudan, tüm bölgenin ise dolaylı olarak bu yatırımlardan faydalanacağını söyleyen Erdoğan, "Bu projenin tamamlanmasıyla inanıyorum ki, bölgede özel sektör yatırımları da süratle hareketlenecektir. İnşalah çocuklarımızı, gençlerimizi hayal kırıklığına uğratmayacağız. Geçmiş nesillerin çektiklerini onlara çektirmeyeceğiz. Bu konuda çok müsterihim sizler de müsterih olunuz. Türkiye bir daha o karanlık günlere dönmeyecektir. Çünkü milletimiz 5 yıldır her alanda devam eden değişimin değerini yakından görüyor. Biz Ankara'da masa başına mahkum olmuş bir iktidar değiliz. Türkiye'yi adım adım , metrekare metrekare dolaşıyıoruz. Milletvekili arkadaşlarım da 81 vilayeti dolaşıyor. Bununla da kalmıyoruz dünyayı dolaşıyoruz. Çünkü Türkiye'nin dünyada layık olduğu yere ulaşması lazım" diye konuştu.

"KADINLAR DEĞİŞİMİN EN ÖNEMLİ DİNAMİKLERİNDEN BİRİ" "Kadınlarımızı Türkiye'deki değişiminn en önemli dinamiklerinden biri olarak görüyorum" diyen Erdoğan, "Sizlerin, annelerimizin en zor günlerde, en sıkıntılı zamanlarda, sabrınız, fedakarlık ve dirayetinizle bu ülkeyi ayakta tutan en önemli güç kaynağı olduğunuzu biliyorum. Sizler bu ülkenin çocuklarını gönüllerinizdeki ak umutlarla büyütüyorsunuz. Sizler sadece siyasete değil, ekonomiden ticarete, eğitimden sağlığa, tarımdan sanayie, kültürden sanata kadar uzanan çizgide, hayatın her alanında bu ülkeye çok önemli katkılarda bulunyorsunuz" dedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:

"Türkiye 23 dönemdir üst üste büyüyen, hergün kazanımlarının üstüne yeni kazanımlar ekleyen, kaybettiği yılları yavaş yavaş geri kazanan bir ülke haline geldi. Sadece Siirt, Mardin, Konya değil, sadece Kayseri değil, Türkiye'nin 81 vilayeti bir kalkınma seferberliğine girdi. Bütün köylerimiz şenleniyor, bütün yollarımız aydınlanıyor. Bu tablo hepimizi çok sevindiriyor. Çünkü geçmişte o ağır krizler yaşanırken, bu milletin derdiyle dertlenmeyen yönetimler, özellikle onların elinde Türkiye artık günü kaybetme korkusuyla her an başbaşaydı. Ve kaybettiğimiz günler vardı. Geleceğinden sürekli kaygı duyuyordu. Bu ülkeyi yönetenler bizi sıkıntılarımızla, çaresizliğimizle başbaşa bıraktıkları gibi, çocuklarımızın geleceklerine de zarar verir hale gelmişlerdi. Gençlerimiz geleceklerine korkuyla bakıyorlar, hayatlarını nasıl sürdüreceklerine dair sürekli endişeye kapılıyorlardı. Umutları tükenmeye yüz tutmuştu. ülkeleri için, sevdikleri için, toplumları için hayal kuramaz hale gelmişlerdi. Şimdi şükürler olsun, bugünlerimizi, inşallah yarınlarımızı da o müfflis tüccarlardan kurtarmış durumdayız".

"Çocuklarımızın gözlerine umut, kalplerine gelecek hayecanı geri döndü. Çünkü AK Parti iktidara geldi. AK Parti, bu milletin adalet taleplerinden doğdu. AK Parti, Ahmed, Hasan, Hüseyin'in çıkarlarına dayalı olarak kurulmuş bir parti değil, AK Parti'yi kurma kararını millet verdi, siz verdiniz".

"Bugüne kadar herkes laf üretti, ama AK Parti iktidarı iş üretti. Bizim ilkelerimizde erkeğin kadına üstünlüğü yoktur. Kadını hor gören, dışlayan, ayrımcılık yapan anlayış bir cahiliye geleneğidir. Yeniden toparlanacağız, yeniden kendimize geleceğiz. Evladlarımızın gönüllerini kazanarak, onları bu ülkeye kazandıracağız. Türkiye'nin üzerindeki sır perdesi kalkmıştır. Bütün halkımız Cumhuriyete sahip çıkmıştır. Barışa, demokrasiye sahip çıkmıştır. Bu uğurda mücadelesini veriyor ve vermeye de devam edecek." "Türkiye'ye bahar gelmiştir. Evet bu ülkenin gençlerinin gözü gönlü aydınlanmıştır. Sizler onlara en yakın olanlarsınız. Onların gelecekten söz ederken ne kadar heyecanlandıklarına, nasıl güzel planlar yaptıklarına, kendilerine nasıl ileri hedefler koyduklarına en çok sizler şahitsiniz. Şunu samimiyetle ifade edeyim, çocuklarımızın kalplerindeki bu heyecan, benim için geçen 5 yıllık zamanda en büyük kazancımdır. İnanıyorum ki bu umut ve heyecan bu ülkenin mutlu ve müreffeh yarınının da teminatı olacaktır. Bu çocuklar bizi muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşıyacaklardır." (İHA-İB-İB-Y)