Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Cerablus'a yönelik Fırat Kalkanı Harekatı'nda bugün itibarıyla toplam 772 kilometrekare alanın terör örgütü DAEŞ'ten temizlendiğini ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolüne geçtiğini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Canikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısı açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
24 Ağustos'ta başlayan Fırat Kalkanı Harekatı'nın ikinci gününde Cerablus'ta kontrolün sağlandığını hatırlatan Canikli, harekatın birinci haftasında, Tüzel Çayı kuzeyindeki bölgenin tamamının kontrol altına alındığını, Rai bölgesinden doğuya doğru 6 köyün, operasyonu başlatan kuvvetlerle temizlendiğini belirtti.
Harekatın 11'inci gününde Rai bölgesi yani Çobanbeyli'den ilave zırhlı birlik ve özel kuvvet taburunun harekata katıldığını anımsatan Canikli, bir gün sonra Cerablus ve Çobanbeyli'den gelen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının birleştiğini aktardı.
Canikli, Fırat Kalkanı Harekatı'nın 15'inci gününde, bugün itibarıyla toplam 772 kilometrekare alanın terör örgütü DAEŞ'ten temizlendiğini ve TSK'nın desteklediği ÖSO'nun kontrolüne girdiğini kaydetti.
Kontrol altına alınan bölgelerde düzenin sağlanması için her türlü çalışmanın yürütüldüğüne dikkati çeken Canikli, "Yerel yönetimlerin oluşturulması da dahil olmak üzere altyapı hizmetleri desteği ve halkın o bölgeye yerleştirilmesi, orada oluşturulacak olan gerekirse kamplara yerleştirilmesi ve kendi köylerine dönmeleri için gerekli her türlü çalışma gerçekleştiriliyor." diye konuştu.
"4 şehidimiz, 19 yaralımız var"
İsmi aynı ancak iki ayrı bölgeden yapılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın 15'inci günü itibarıyla 4 askerin şehit düştüğünü, 19 yaralı askerin de yaralandığını belirten Canikli, TSK'ya ait 4 tankın ağır hasar gördüğünü bildirdi.
Canikli, bir zırhlı muharebe aracının da hafif hasar aldığını söyledi.
ÖSO'dan 16 kişinin şehit olduğunu, 27 kişinin de yaralandığını kaydeden Canikli, "Terör örgütlerinden ise DEAŞ, PYD ve YPG terör örgütlerinden 110'a yakın ölü, 5 yaralı var. 7 terörist teslim alındı. 6 havan topu noktası, 6 araç, 32 bina imha edildi. Terör örgütlerine ait 32 bina imha edildi. Terör örgütlerine ait bir kontrol noktası ve bir savunma mevzisi harekat sırasında imha edildi." ifadelerini kullandı.
Bölgede terör örgütü DAEŞ'e yönelik harekatın devam edeceğinin altını çizen Canikli, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede bir miktar derinlik kazanabilir. Biliyorsunuz bu bölgenin yaklaşık 40-45 kilometre eninde ve 90-95 kilometre uzunluğundaki bir hattın uçuşa yasak bölge olarak ilan edilmesi ve buralarda kurulacak olan şehirlerde Suriyelilerin, evlerinden, yurtlarından, ülkelerinden ayrılmak durumunda kalan Suriyelilerin, buralarda ikamet edilmelerinin sağlanması noktasında Türkiye'nin bir tezi var. Bunu diğer ülkelerle, bütün aktörlerle görüşüyoruz. Henüz tam istediğimiz noktaya gelmiş durumda değiliz ama buralarda da ümitvar gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz."
Türkiye ile Rusya ilişkileri
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin olumlu yönde seyrettiğine işaret eden Canikli, bu konudaki yakınlaşmanın her geçen gün ivme kazanarak devam ettiğini kaydetti.
Ekonomik alanda, turizmde, tarım, dış politika ve diğer bütün alanlarda, ilişkilerin gelişmesinin olumlu etkilerinin görülmeye başlandığını dile getiren Canikli, şunları ifade etti:
"Suriye'deki çatışmaların durdurulması, akan kanın durdurulması noktasındaki hedeflerimiz çerçevesinde de olumlu yansımaları ortaya çıkmaya başlamıştır. Suriye ilgili bütün bu operasyonlarda elbette Rusya Federasyonu, İran ve diğer ilgili tüm aktörleri bilgilendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde Rusya Federasyonu ile ilişkilerimiz daha da hızlanacak, ivme kazanacak. 10-12 Ekim tarihlerinde Türk-Rus Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'nı İstanbul'da gerçekleştireceğiz. Bu konuda Rus muhataplarımızla mutabık kaldık."
Halep'te ateşkesin sağlanmasına yönelik çalışmalar
Canikli, Rusya ile bu çerçevede Halep'te ateşkesin sağlanması ve şu anda orada mahsur kalan, kuşatma altındaki 500 bin insana, insani birtakım yardımların yapılmasının önünün açılması noktasında da görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.
Bu konuda zaten ABD ile Rusya arasında görüşmelerin olduğuna ve bir mutabakat noktasına gelindiğine işaret eden Canikli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da bunu temin etmek amacıyla yoğun çalışmalar gerçekleştirdiğini biliyoruz, izliyoruz. Ümit ediyoruz inşallah önümüzdeki kısa süre içinde ve bayramdan önce bu konuda bir karara varılır, bir adım atılır ve oradaki mağduriyet büyük oranda ortadan kaldırılır diye temenni ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Canikli, Bakanlar Kurulu'nda ayrıca genel ekonomik durumla ilgili bir sunum gerçekleştirildiğini belirtti.
Rakka'ya yönelik operasyon talebi
Ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Canikli, "Musul ve Rakka'ya ilişkin ABD ile ortak bir operasyon gerçekleştirilecek mi? Bir takvimlendirme söz konusu mu?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Rakka'nın DEAŞ'ten temizlenmesine yönelik Sayın (Barack) Obama'nın, Sayın Cumhurbaşkanımızdan birlikte yapılması konusunda bir talebi oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu talebe sıcak baktığını ifade etti. Bununla ilgili teknik görüşmelerin yapılması noktasında bir karara varıldı. Yani askerler arasında, taraflar arasında görüşmeler. Şu an itibarıyla bu görüşmeler devam ediyor. Henüz bir takvimlendirme anlamında bir netlik kazanmadı ama Türkiye olarak böyle bir operasyonun birlikte yürütülmesi noktasında sıcak baktığımızı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da bunu Obama'ya ifade ettiğini belirtmek isterim."
"Böyle bir durumun olmayacağını ümit ediyoruz"
Canikli, Musul'a ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önemli açıklamaları olduğu hatırlatılarak, "Musul'a ilişkin yeni bir irade ortaya konulacak mı?" sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Musul'a yapılacak olan operasyonda PKK'nın rol alarak meşruiyet kazanma çabası içinde olduğunu biliyoruz. Tabii PKK terör örgütüdür, bütün dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği bir terör örgütüdür. Dolayısıyla bu şekilde, dolaylı bir şekilde terör örgütünün meşruiyet kazanması ya da legalleşmesi anlamına gelecek bir adım atılmasına biz elbette sıcak bakmıyoruz. Bu kanaatimizi, görüşümüzü en üst perdeden, en kararlı şekilde ilgili bütün taraflara, her platformda ifade ediyoruz, aktarıyoruz. Böyle bir durumun olmayacağını ümit ediyoruz. Olmaması gerektiğini düşünüyoruz çok kuvvetli bir iradeyle. Olmayacağını düşünüyoruz, olmaması için de gereken her adımı atıyoruz."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?